Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

okuyanlarsokagi

okuyanlarsokagi
@gozdece1
B e n i m D ü n y a m instagram:okuyanlarsokagi
Halk bir denizdir, derin yeri de vardır, sığ yeri de...
Reklam
Gerçek mutluluğun da bir rastlantı sonucu olmadığını, yaz yağmuru gibi birden bire başımıza düşmediğini söylemeliyim. Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı..
-Suvan, mutlu olacağız değil mi? Cevap verirdi: -Toprak ve su insanlar arasında eşit olarak paylaştırılınca, kendi tarlamız olunca, kendi tarlamızı sürüp eker, kendi ürünümüzü kaldırınca, biz de mutlu olacağız. insanın çok büyük bir mutluluğa ihtiyacı yoktur Tolgonay.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fakat rahatlığın dışarı hayatta değil, kafatasımızın içinde olduğunu bilseydi, tevekkül ederdi.
Canının istediği şeyi sevebileceğin, onu arzulamak için birilerinden izin almak zorunda olmadığın bir yere ulaşmak. Evet, özgürlük buydu.
Reklam
Başka çarem yoktu; aklıma başka bir çözüm yolu gelmiyordu. Zordu, anlıyor musun? Sana yol gösterecek bir kadın olmadan, tek başına yaşamak.
"kocam" dediği adamdan geriye kalan tek şey, Baby Suggs'h. Ona ayakkabı yapmayı öğreten, ciddi, hüzünlü adam. Bir antlaşma yapmışlardı: Kaçma fırsatını yakalayan, kaçacak; mümkünse birlikte, değilse tek tek; arkasına bile bakmadan. Fırsat erkeğin karşısına çıktı; Baby, aksini kanıtlayacak herhangi bir şey duymadığı için onun başardığına inanıyordu.
Sonra çarşafı ikiye, dörde katladı, bir daha katladı. Bir başka çarşaf aldı. Henüz yeterince kuramamışb, ama katlama eylemi, yarıda bırakılamayacak kadar zevkliydi. Ellerini meşgul etmeliydi, çünkü unuttuğunu sandığı, daha doğrusu bildiğinden habersiz olduğu bir şeyi anımsamak üzereydi.
"Ne olduğu umurumda bile değil. Yetişkin sözcüğü bir anne için hiçbir anlam taşımaz. Çocuk çocuktur. Boylan uzar, yaşlan ilerler, ama büyümek, olgunlaşmak? Bu ne anlama geliyor? Yüreğimde hiçbir anlamı yok."
Ohio Irmağı'run yakınında, çamlı bir bayırda, aralarında onun taşıdığı gıdaya muhtaç küçük bir bebeğin de bulunduğu üç çocuğuna kavuşmaya çalışırken, kocası ortadan yok olmuş, sütü çalınmış, dövülmüş, sırlı hamur gibi yoğrulmuş bir kadın da olsa, çocuklarını yetim bırakmayacağını, ölüme kolayca teslim olmayacağını biliyordu...
Reklam
Empati denilen bağ milyonlarca insanla aynı anda kurulamıyordu.
Sayfa 164Kitabı okudu
Ama erkeğin ümitsizliği kadar acı ne vardır?
Asalet insanlardan çoktan kalktı. Ama o tuhaf kelime ne tüccar evlerine, ne kasap, ne komisyoncu karılarına, ne lokantacı suratlarına, ne büyük apartmanlara, ne de büyük orospulara, büyük insanlara geçti. Asalet, ümitlerimize, hüzünlerimize, yalnız fakir insanların ümitlerine, facialarına gelip kondu. Onu ne okumuş suratlarında, ne kitaplarda, ne eşyada, ne de hareketleede aramamalıyız beyhude
Sayfa 80 - İş BankasıKitabı okudu
aslında herkes deli, en deliler de deli olduklarının farkında olmayanlar.
Sayfa 105 - Can
Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir!
Sayfa 49
“bazen karşılıklı iki kapısı olan bir odamız varmış gibi geliyor; ikimiz de kendi kapımızın kolunu tutuyoruz, birimiz gözünü kırpsa, diğerimiz kendi kapısının ardına kaçıveriyor ve ilki tek bir söz söylemeye kalksa ikincisi kesinlikle çoktan kapıyı arkasından kilitlemiş ve gözden kaybolmuş oluyor. kapıyı tekrar açacak, çünkü bu belkide insanın terk edemediği bir oda. ilki ikincisine bu kadar benzemese, sakin olsa, ötekine bakmıyormuş gibi davransa, odayı sanki herhangi bir odaymış gibi yavaş yavaş düzene sokacak, ama bunun yerine, o da kapısının orada aynı şeyi yapıyor, hatta bazen ikisi de kapılarının arkasına saklanıyorlar ve güzelim oda bomboş kalıyor. işte bu yüzden, üzücü yanlış anlamalar ortaya çıkıyor...”
Reklam
Onu kollarıma alır almazhissettiğim huzuru nasıl anlatmalı ?
Sayfa 134Kitabı okudu