Eğer bakmayı bilirsen gözlerin sana oyun etmez
Gözlerinin içi her zamanki gibi parlıyordu. Bitmeyen bir dejavu gibiydi. Bıraksalar sonsuza kadar bu gözlerin içine kıpırdamadan bakabilirdim.
Reklam
Gözlerindir ağlatan FENNÎ-i zârî dâima Cedvel açtı vechine gûyâ ki seylab bana Vâkı-'ı hâle muvâfıktır değildir iftirâ Rif'at'i bunca gama dûçâr eden ey meh-likâ Şîveli nazlı edâlı lâ-übâli gözlerin
Dide-i fettânına meftûn olup her şeyh ü şáb Asitân-ı hüsnüne etmek dilerler intisâb Yâ kalır mı 'âşık-i dil-hastanın cisminde tâb Lerze-nâk eyler beyim șir olsa da bî-irtiyâb Ger gazûbâna nigâh eylerse âlî gözlerin
Her nigâhında hezârân işveler îcâd edip İşve-i cân-bahş ile dil-hürrem ü dil-şâd edip Nev-be-nev kalb-i hümûm-âlûduna imdâd edip Tab'ına çok nev-edâ mazmûnlar îrâd edip Vasfına mecbûr eder "uşşâkı 'âlî gözlerin
Her nazarda mahv eder endûh-ı bâlî gözlerin Neș'e-i devrân ile gûyâ ki mâlî gözlerin Nâzikâne va'd eder çünkü visál gözlerin Karşıdan manzûrum oldukça gazâlî gözlerin Gark-ı envâr-ı safâ eyler hayâli gözlerin
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.