Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aydınlanma karşıtı birçok düşüncenin kökleri aslında Nietzche’dedir. Nietzche, 19. yüzyılın sonunda, kapitalizmin içine girdiği büyük krizin ve çürümenin sorumluluğunu aydınlanma düşüncesine yükleyip ona en şiddetli saldırıları yöneltirken “güç istenci”, “üst insan” teorilerileriyle de her türlü siyasal ve toplumsal eşitlik inancına, akılcı teorilere karşı çıkıyordu.
Nietzche'nin tüm eserleri öylesine muazzam bir tutarlılık içindedir ki, bütün eserlerini okumuş olan bir kişi bunların hangi sırayla okunduğunun önemli olmadığını farkedecektir. Eserlerin sıralaması konusunda kızkardeşi Elizabeth ve editörlerin yarattığı sorunlar eserlerin tüm bölümleri birbirinden koparılır, Tristan Tzara usulü boş bir deftere yapıştırılıp oradan okunursa dahi, sadece Güç İstenci değil, diğer tüm eserlerin de esasen aynı şeyi söylemekte oldukları görülecektir. Her bölüm geride kalan diğerleri ile tutarlılık içinde olacaktır, çünkü filozofun kafasında defalarca her şeyi açıkladığını söylediğim ve gerçek anlamda iç çelişkileri nadir olan Güç İs- tenci kavramı vardır. Bu nedenle, Nietzche'nin kapsamlı ve düzenli bir düşünce sistemi ortaya koymak açısından yeterli olmadığı eleştirileri içi boş bir iddiadan ibaret olup aslında Nietzche'nin veciz ve bölümlere ayrılmış üslubu olduğunun bir açıklamasıdır. Sabit fikirli ve her şeye tepeden bakan Sokratçı Yahudi-Hıristiyan metafiziğini reddederek, Nietzche insan aklmı Doğa'yı ve insanın Doğa içindeki konumunu yeni bir ışık altında görebilmesi için özgür bırakmıştır.
Sayfa 371 - :) - PdfKitabı okudu
Reklam
yaşamın içine ...
Nietzche ‘nin doğrusu, dilsel ya da mantıksal analiz felsefesi değildir; onun doğrusu, dolaysız bir şekilde yaşamdan gelir ve yaşamın bakış açısından yargılaması gerekir.
Sayfa 222Kitabı okudu
Nietzche'den sonra dahi, Nietzche'nin olguculuğunu gerçekten anlayabilen ilk kişi, kitabının zar atışı üzerine olan bölümü (1962) ve “makinesel bilinçdışı” ve “arzu makineleri” kavramlarıyla Güç İstenci'ni yeniden yaratışı (1972) ile Deleuze olmuştur.
Sayfa 253 - PdfKitabı okudu
Darwin, hayatta kalmaya ve yaşamaya çalışırken; Nietzche, hayata karşı bütün gücüyle saldırmaktadır. Yani dinamiktir...
Reklam
toplum anlaşması !
Sözcüklerin oluşumunda, Nietzche ‘ye göre iki metafor ortaya çıkar; ilk metaforda, bir sinir uyarımı bir imgeye dönüştürülür ve ikincisinde bu imge bir sesle taklit edilir; bir sözcük bir metaforun metaforudur.
Sayfa 243Kitabı okudu
anlamsız , anlamlı insan !
Mutlak doğrulara sarılmak, korkaklığın ve zayıflığın göstergesinden başka bir şey değildir ve vasat türden insanlara aittir. Kendini koruma ve mutluluk, vasat türden olanların kendilerini mutlak doğrulara bağlamalarının arkasındaki güdüleyici etmenlerdir. Onlar sınırlı ve daha yoksul olsa da, durağan ve ön görülebilir bir dünyada yaşamayı yeğlerle r. Daha zengin ve daha dolu bir yaşam elde etmek için bu yaşamı tehlikeye atmaya cesaretleri yoktur. Bu mutlu ve yoksul yaşamı korumak için mantığa ve mantıksal düşünceye sıkı bir şekilde bağlanırlar. Nietzche.
Sayfa 168Kitabı okudu
güüüççççç!
Nietzche ‘ye göre her şey sadece güç istencidir ; yani var olan her şey ya bir parçacık, ya da güç parçacıklarının bir kümelenmesi olarak bir güç odağıdır. Her bir güç odağı, bir güç istenci olarak, kendi gücünü arttırmaya çalışır. Gücünü arttırmak için, bir güç odağı diğerleriyle hiç durmadan mücadele eder; çünkü, güç artışı ancak diğerlerinin güçleri pahasına bu olanaklıdır. Başka bir deyişle, bir güç artışı, diğer güç odaklarının özümsenmesi, ele geçirilmesi ve egemenlik altına alınması yoluyla gerçekleşir. Dolayısıyla dünyada sürüp giden bir güç mücadelesi vardır. Bu sürekli güç mücadelesinin bir sonucu olarak, Nietzche ‘ye göre, dünya sürekli bir akış halindedir; dünya hiç durmadan değişir, çünkü güç mücadelesi sırasında her güç odağı değişir; her birinin gücü artar ya da azalır. Bu nedenle, dünya, Nietzche ‘ye göre varlık değil, oluş dünyasıdır.
Nietzche/ Tanrı'nın Ölümü ve Marx
Nietzsche’nin mücadelesi, Andrew Wernick’in tabiriyle, sadece Çarmıha Gerilen ile Dionysus arası bir mücadele değil, Hristiyanlığın “aydınlanmış ahiret”ine –bu çalışmada izini süregeldiğimiz bir masala– karşı mücadeledir.8 Bruce Robbins’in belirttiği gibi, “Tanrı aslında gizlice bir yere saklanmış bekliyordu ve artık saklandığı yerden çıkartılarak
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.