Martin geçimini denizcilikle sağlayan bir genç. Kaba saba, konuşmayı bilmediğini düşünen, eğitimsiz. Sokakta denk geldiği bir kavgayı ayırdıktan sonra kavga eden gençlerden biri onu evine yemeğe davet etmesiyle başlıyor bütün hikaye. Çünkü Martin aşık oluyor çocuğun kız kardeşine. Ruth (kız kardeş), eğitimli, saygın, varlıklı yani Martin’in tam zıddı. Martin kıza ve sosyal sınıfın vermiş olduğu o muhteşem sıcaklığa adeta büyüleniyor. Hayatını Ruth’a ve o sıcaklığa erişebilmek üzerine kurguluyor artık. Buna sadece okumakla erişebileceğine inanıyor. Okuyor, okuyor, okuyor… Sonra yazmaya başlıyor. Ama ne yazmak.. Sayfalarca, günlerce yazıyor. Varını yoğunu ortaya koyuyor. Gazetelere dergilere yazdıklarını gönderiyor ama ne çare. Kimse doğru düzgün ilgilenmiyor bile.
Zannediyor ki okudukça, yazdıkça hatta yazdıkları okununca Ruth’a ve sahip olmak istediği sosyal sınıfa erişecek. Öyle olmuyor ne yazık ki çünkü çok heves ettiği üst sosyal sınıf her şeyden beter. Yaşadığı bu hayal kırıklığıyla derin bir yalnızlığa sürükleniyor. Başarı er geç geliyor fakat Martin de eski Martin değil
#martineden #jacklondon