Laetitia Colombani’den okuduğum ikinci kitap. İlki tahmin edebileceğiniz üzere Saç Örgüsü’ydü. Uçurtma kendim de öğretmen olduğumdan mı kaynaklı bilemiyorum fakat üstümde farklı bir etki bıraktı.
Yaşadığı trajediden sonra tüm geçmişini ardında bırakarak yeni bir başlangıç yapmak için Hindistan`a giden Léna, etrafındaki her şey uykudayken okyanus kıyısında yüzmeyi alışkanlık hâline getirir. Her sabah gittiği ıssız kumsalda, küçük bir kızı yalnız başına uçurtmasıyla oynarken görür. Kız o kadar ufak tefek, o kadar cılızdır ki onu vahşi kuşların ipine asılarak uçan Küçük Prens’e benzetir. Çocuğun, balıkçılardan başka kimsenin ayakta olmadığı bir saatte, neden orada olduğunu merak eder.
Bu merakla Hindistan’daki asıl yolculuğu başlayan Lena’nın savaşına, Hindistan’ın kast sistemine, kız çocuklarına, kadınlara verdikleri değere, kardeşliğe, dostluğa ve hayatın her şeye rağmen devam ettiğine tanıklık edeceksiniz.