Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Adnan Yücel
Adnan Yücel
Yükümüz ağır, sorumluluk duygumuz ise zayıf. Kamburun farkında olmayanlar ise milyonlarca.
Reklam
Yenilgiler karşısında durup hayret ediyoruz. Sığınacak sebepler arıyoruz. Ama hiçbirinde, yola çıkarkenki saffetimizi koruyup korumadığımızı düşünmüyoruz.
Beni de rahatsız eden bir konu
Ve giderek bütün gençleri saran bir gırgır furyası, bir gevezelik, malayanilik, bir seviyesizlik. Malayanilikle etrafındakileri en fazla eğlendirenlerin "hoş-sohbet" diye adlandırdıkları, insanların güldürebildikleri oranda sevilip arandıkları içler acısı bir dünya.
Hakikat
Kişiliksizliği yaygınlaştırmak gibi bir işlevi de oldu yirminci yüzyılın. Çünkü insanoğlu en çok bu yüzyılda aşağılandı, savunmasız bırakıldı.
Reklam
Biraz Mizah
Bir yazar, arkeologla evli kadına neden böyle bir evlilik yaptığını sorunca, kadın şöyle cevap vermiş: "Bir arkeologla evlendim, böylece yaşlandıkça kocamın nazarında kıymetim artıyor."
Değil Mi? - Ulu Tanrım, akıl ermez sırrına, Bin bir ismi hakta pinhan edersin. İçirirsin sabrın peymanesini, Hikmetini sonra ayân edersin. Gizlenirsin bir nüvenin içinde,
Gözlerinin gözlerimde buğusu kaldı Saçlarım saçlarınla harmanlandı Kadınım bu gece bize adandı Dünyada hiç aşk kalmamış gibi Evin avlusunda yaşlı bir incir Göğsünde sütünün kokusu kalır Kadınım güneşte suçun görünür Sanki sabah her şeye tanıkmış gibi Umut istemiyorum artık bu gece Kapılarım kapalı ölüm gelirse Benden bir gün geride bir şey kalırsa Sana adak olsun yaşamım gibi
şarkı
Bir ülkenin toprağına göz dikenlerin mutlaka başka bir ülkenin insanları olması gerekmiyor. Asıl tehlike de burada..
Reklam
Okul arkadaşıydılar
"Yahu" dedi "Araplara benziyorsun." Arkadaşı gömlekliye uzun uzun baktı ve kendisine "Araplara benziyorsun" diyenin neye benzediğini söyledi.
Medeniyetin başımıza ördüğü çorabı çekiyorum çekiyorum çıkmıyor.
·
Puan vermedi
Aykırı.
Güneşte gece mi olur? Olur. İnsanın aydınlığı da karanlığı da kendi içinde. Ve bu hâli, bakabildiğiniz alemle uyumlu görebilmek çoğu zaman imkansız. Anlattığımızın önemi karşımızdakinin algıladığı kadardır söylemiyle de bu noktada zıtlaşıyorum. İnsan insana şeffaf olamıyor kabuğu var herkesin. Bazen ince bazen aşılması imkansız. Her zaman anlatamazsınız. Dert de her daim söylenmez sevinç de. Bugünlerde kaçmayı düşlüyorum düşlerin gerçekleşmeyeceği gerçeğiyle yüzleşirken. Nereye kaçacaksın diyorum buradasın işte kendinden kaçmanın bir yolu yok ki. Ama niye yok? Çünkü insanı, korkuları esir almış kendine bile anlatamaz olmuş yaralarını. En çok da kendine ördüğü duvarı aşamıyor. Yarayı sarmaktan söz etmiyorum bile. Hâl böyleyken nasıl başkasına kendinden fazla güveneceksin, yıkacaksın tabularını? İnsan bir oyun karakteri değil ki.. Başka canları yok nasıl emanet edebilir. Peki karşısındakine ne demeli.. Elindeki eşyaya bile büyük bir özen gösterirken, bir canı yakmaktan bir kalbi kırmaktan nasıl korkmaz? Kalp tektir ey faniler! Ne duyarsınız ne görürsünüz akıl mı mantık mı diye bocalayıp durursunuz. Bilinçli bir taksire sebep olup sonra ağlamak mânâsız. Kendime de sık söylerim bunu. Fakat yalnız kendime söylerim bunu. Şimdi de yalnız kendime söylüyorum, herkese değil gönlüme. Yollar bana ben yollara kısmet.
Güneşte Bir Gece
Güneşte Bir GeceCahit Zarifoğlu · Ketebe Yayınları · 202312 okunma
Bir insan eğitiyor ve yetiştiriyorsanız, onu istihdam da edeceksiniz.
801 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.