Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
610 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Neden tarıma dünyadaki diğer bölgelerden önce Meksika'da, Çin'de, Afrika'da, And'larda... başlandı? Neden Amerika yerlileri Avrupa'yı değil de Avrupalılar Amerika'yı işgal etti? Neden yazı ilk kez başka bir bölgede değil de Mezopotamya'da icat edildi? Dünya tarihiyle ilgili bunlara benzer daha birçok soru akla
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Pegasus Yayınları · 20187,7bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Siyaset devletten öncedir
"Tarihi olan halkların tarihi sınıf çatışmasıdır, Tarihsiz halkların tarihi ise devlete karşı tarihtir" der Clastres. Kendisi koyu komünisttir fakat Marx ile bazı noktalarda ayrılır. Marx altyapıya ekonomiyi yerleştirirken, kendisi siyaseti yerleştirir. Güney Amerika yerlileri hakkında antropolojik-entolojik araştırma yapmıştır, bu kitabında fark ettiği şeyleri bizle paylaşmıştır. Vardığı şey, Batı medeniyetinin bize anlattığı ezber söylerin dışına çıkar. Kim demiş devletsiz toplum olmaz diye aksine, devletsiz toplumda olur, fakat SİYASETSİZ bir toplum mümkün değildir. Kitapta hoşuma giden şeyler oldu, Bİz yani üstün süper bilimi elinde tutan insanlar, modern zamanlarda 8-10-12-16.. saat çalışırken, bu ilkel(!) dediğimiz insanlar 4-5 saat çalışma saatlerine sahip. Biz de 'köle gibi çalışmak' tabiri var, onlar da ' yerli bir miskin' tabiri. AYRICA, bu kabile insanlarında herhangi bir üstünlük, sınıfsal bir fark yok. Şef, olan kişi halkın ona borçlu olduğu kişi değil, Aksine o halkına borçludur, kendini sürekli sorumluluk sahibi hisseder fln.. Neyse yazabilecek çok şey var, böyle yerli uygarlıklara ilgisi olan biri okuyabilir, siyaset sosyolojisinin kült isimlerinden ve kitaplarından biri.
Devlete Karşı Toplum
Devlete Karşı ToplumPierre Clastres · Ayrıntı Yayınları · 201195 okunma
Reklam
671 syf.
·
Puan vermedi
neredeyse tamamı ilk kitaptan altını çizdiklerimi word'e geçirmiştim. dağınık düzensiz karman çorman bir şekilde atıyorum buraya da. mezopotamyalılar kanallar inşa ederek tarımı ve düzenli çalışmayı hayatlarına yerleştirmiş, bu da tarihin ilk otoriter monarşilerinin kurulmasını sağlamıştır. kanallar kurulduğu için tarım, mevsimlik
Siyasi Tarih: 1918-1994
Siyasi Tarih: 1918-1994Oral Sander · İmge Kitabevi Yayınları · 2023775 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Mitoloji diyip geçmeyin ayağınızdaki ayakkabıdan baktığınız gökyüzüne
MİTOLOJİ HER YERDE! Genel bir fikir sahibi olmak için alınabilecek akıcı bir kitap. Gerçekten de bir nefeste okudum. Mitoloji öğrenmek için değil de mitoloji öğrenmeye nerden başlayabileceğimiz hakkında fikir sahibi olmak için okuyabilirsiniz. Okuduktan sonra en çok ilginizi çeken etnik grubun mitolojisinden araştırmalara devam edebilirsiniz. Kitapta mitolojisinden bahsedilen toplumlar: 1- Avusturalyalı Aborjinler ve Amoriler 2- Sümer 3- Mısır 4- Çin 5- Amerika Yerlileri 6- Güney ve Orta Amerika (Mayalar, Aztekler, İnkalar) 7- Yunan 8- Roma 9- Nors (İskandinav) En çok ilgimi Nors mitolojisi çekti. Onun dışında sümer, aztek ve mayalar, çin mitolojileri okurken en çok keyif aldıklarım oldu. Uzun zamandır ordan burdan bir şeyler okuyarak, duyarak öğrendiğim şeyleri saymazsak mitolojiye dair okuduğum ilk kitap. Ben nerden başlayacağımı bilemezken bana bu kitabı tavsiye eden arkadaşıma da teşekkür ederim. Kitabın güzel yanları bir kenara eğer daha önce bu türden kitaplar okuduysanız ya da kitabın genelinde bahsedilen mitolojiler hakkımda fikir sahibiyseniz kitap sizin için çok yüzeysel kalacaktır. Mesela ben otobüs yolculuklarımda yunan mitolojisinden bölümler okumayı alışkanlık haline getirmiştim bu sene. Fazla üzerinde durmadan yaptığım bu araştırmalar ve devamında okuduğum kurgusu mitolojiye dayanan bir iki kitaba rağmen yunan mitolojisi kısmında biraz sıkıldım. Aynı şekilde fazlaca yunan mitolojisine benzeyen roma mitolojisinde de. Yine de sıfırdan başlayacaklara önerimdir. İyi okumalar.
Bir Nefeste Dünya Mitolojisi
Bir Nefeste Dünya MitolojisiMark Daniels · Maya Kitap · 2014734 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Güneş, astrolojide eşsiz bir yere sahip. Diğer tüm gezegenler etrafında döner ve o gezegenleri için ısı ışık ve hayat kaynağı olur. Verdikleri ile yaşamın devamlılığını sağlar. Hal böyle olunca elbette insanlık için de önemli bir yere sahip olmuştur. Bir çok kültürde “Güneş tanrıları” bulunmakta. Avrupa’dan Uzak Doğuya, Kuzey Amerika’dan Asya’ya kadar birçok eski kültürde Güneş’in etkilerine rastlıyoruz. Özellikle Hristiyanlığın yaygınlaşması ile pagan adetleri kaybolmaya başlamışsa da , aslında dikkatli bakınca sadece biçim değiştirdiğine şahit oluyoruz. Güneş’e ait ritüeller de buna dahil. Gününüzde devam eden birçok festival ve tören Güneş’e tapınılan günlerden izler taşımakta. . . @mayakitap mitolojik kitaplar serisine bir yenisi olan #güneşmitleri #tapınmatörenlerveefsaneler kitabını ekledi. Kitap 12 bölümden oluşuyor ve Güneş’in yaradılış efsanesinden güneş mitolojisine, halk efsanelerinden festivallere kadar çok çeşitli konularda Güneş’in önemini anlatıyor. Özellikle Kuzey-Güney Amerika yerlileri Güneş ile ilgili çok fazla mite sahip. Siz de benim gibi mitolojiye meraklı iseniz, kadim toplulukların Güneş’in doğuşuna ve batışına ne büyük anlamlar yüklediklerini, ona sahip olmak için nasıl çabaladıklarını hayretler içinde okuyacaksınız.
Güneş Mitleri
Güneş MitleriWilliam Tyler Olcott · Maya Kitap · 029 okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Mescalin halüsinatif bir uyuşturucu. Peyote ve benzeri kaktüslerden doğal olarak elde ediliyor. Ana vatanı Güney Amerika. Buraların yerlileri bu bitkiye Tanrı gözüyle bakıyor. Deneyin yapıldığı zamana dek mescalin üzerine kayda değer pek araştırma yok. Huxley konu üzerine araştırma yapan bir psikolog ile tanışır ve gönüllü denek olur. Mescalini kullandıktan sonraki deneyimlerini, düşüncelerini, değişimlerini kitapta okuyucuya aktarır. Mescalin insandaki kalıp zihin akışını, belirli bilinç süzgecini yerinden oynatır ve kişiye farklı dünyalar, farklı biçim, renk, oluşum ve hissiyatlar yükler. Evet, artık sen sen değilsindir. Benliğini aşmış, tabiri caizse nirvanada bir zen budisti, inzivasının en derininde bir mümin, ortak bilincin hazzına ulaşmış doğanın bir parçası, bir Tanrı parçacığısındır. Ayrıca kitap orijinal adıyla "The Doors of Perception" ünlü müzik grubu "The Doors"un adına da ilham kaynağı olmuştur.
Algı Kapıları
Algı KapılarıAldous Huxley · İmge Kitabevi Yayınları · 20181,177 okunma
Reklam
662 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
MS 1500’lü yıllarda Avrupalı sömürgeciler dünyaya yayılmaya başlarken farklı kıtalardaki halklar arasında teknoloji ve siyasal örgütlenme bakımından büyük farklılıkların bulunduğu anlaşılmıştır. Son buzul çağının sonuna (MÖ 11.000) kadar bütün kıtalardaki bütün halklar avcılık ve toplayıcılık ile geçiniyorlardı. MÖ 11.000- MS 1500 yılları arasında farklı anakaralardaki farklı halklar farklı hızda gelişim göstermiştir. Avustralya ve Amerika yerlileri avcı ve toplayıcı iken, Avrasya halklarının büyük bölümü ile Güney Amerika ve Sahra’nın güneyinde yaşayan halklar tarım, hayvancılık, metal işleme teknolojisi, karmaşık siyasal örgütlenme becerilerini geliştirmişlerdir. Avrasya da yaşayan kabilelerin ekonomik ve sosyal alanı düzenleme biçimleri (yazı, bronz alet yapımı, taş yontma yöntemleri vb) diğer bölgelerdeki halkalara göre tarihsel olarak çok erken evrede gerçekleşmiştir. Bu kitap şu soruya cevap aramaktadır: “İnsanlar neden farklı kıtalarda farklı hızda gelişti?” Tarihin seyrini bu hız farklılıkları (tarihsel yörünge farklılıkları) oluşturur ve kitap da bu farklılıkların günümüze yansımalarını, bu mirasın özellikle Avrupalı olmayan halklar arasındaki karşılıklı etkileşimlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Yazar, insan topluluklarındaki coğrafi farklılıkları inceleme amacını ; belirli bir insan topluluğunu bir başkasıyla karşılaştırıp onu göklere çıkarmak değil, yalnızca tarihte nelerin olup bittiğini anlama çabası olarak belirtmektedir. Geçmişimiz hakkında bizi bilgilendiren bir kitap okunmasını kesinlikle tavsiye ederim.
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Tübitak Yayınları · 20167,7bin okunma
64 syf.
5/10 puan verdi
Önce keşif sonra Kızılderili Katliamı
Charles Darwin beş yıllık yolculuğunu anlatırken her türlü jeolojik, jeomorfolojik, biyolojik, botanik, antropolojik, zoolojik, ekolojik, lepidopterolojik, klimatolojik bilimden faydalansa da ve her ne kadar gözlemleriyle bu alanlara katkı sağlamaya çalışsa da yazılarındaki yerlileri aşağı gören, insan sınıfından saymayan ifadeleri hiç hoşuma gitmedi. Bir bölümde "Bu sefil toprakların sefil efendisi olan yerliler" diye etiketler. (sayfa 56) Bir diğerinde bunların dilleri boğaz temizleme sesine benziyor diye yerlilerle alay eden kaptana "Hiçbir Avrupalı böyle genizden gelen kalın ve tıkırtılı seslerle boğazını temizlemez" der. (sayfa 42) "Bu vahşilerin taklitçiliği ve şaşkınlığından başka gülünç ya da ilginç olan bir şeyleri yok" da der. (sayfa 44) Zaten keşif ve işgal yapmak için 1520 yılında bir İspanyol grubu Hispaniola adasından Meksikaya gelmiş, gelirken de salgın olarak süren çiçek hastalığını anakıtaya bulaştırmış. Tüm Güney Amerika yerlileri hem salgın hem soykırım ile mücadele etmek zorunda kalmış. Bunları bilip de kitabı okurken sakin kalabilmek pek mümkün değil. Tek kazanımımız Charles Darwin'in oradaki yerlileri canlı olarak görmeyip de su yosununu yere göğe sığdıramamasıyla, bildiğimiz kirli Avrupa tarihine bir kez daha bu klasik kitapla şahit olmak.
Lapa Lapa Kelebek Yağıyordu
Lapa Lapa Kelebek YağıyorduCharles Darwin · Can Yayınları · 20201,229 okunma
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.