Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü insanlar bugün için hikayelerine kadın terörünü lanetleyen sözler, şiirler, resimler atarak kınıyorlar. Hatta bunu bende yapıyorum. Ama şunu fark ettim, biz bunu 8 Mart'tan en fazla 1-2 ay kadar önce yapmaya başlayıp 8 Mart'tan 1-2 ay geçinceye kadar da yapıyoruz. Hatta okullarda öğretmenler 2 hafta önceden 8 Mart ile ilgili resim, şiir, kompozisyon gibi çalışmalar yaptırıyor.
8 Mart geldiğinde resimler asılıyor, şiirler, kompozisyonlar okunuyor ve tam bir yıl sonra bunlar tekrarlanıyor.
Bu kadar önemli şeyler tekrarlandıkça putlaşıyor, kalıplaşıyor sadece kelimelerde asılı kalan önemli birer gün halini alıyorlar. Biz bu günü kutlasak bile bir sonraki 8 Mart'a kadar kadın, erkek, çocuk, hayvan hepsi durmaksızın kendini güçlü sanan zalimlerce katlediliyor.
Hatta bir yılı beklemeden haberlerde kalın yazılarla atılmış alt başlıklar görüyoruz "Bu gün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve zalimler hala katletmeye devam ediyor."
işte bu paradoks 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde bile bitmiyor.
Bu günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak değil de 8 Mart İnsanlığımızın Öldüğü Gün olarak kutlasak belki bu gün putlaşır, kalıplaşır bir sonraki yıl bu gün için yazılar okunup, resimler asılır ve bugün belki kadınlar gününe olan gibi sadece panolarda, kelimelerde asılı kalır.
Ve hiç kimse tam bu günden bir yıl sonra hiç bir canlıyı katletmez. Bu sadece bir teori. Gerçek olsa ne güzel olur dediğim bir teori. Umarım hiç bir canlı bu gün ve sonrası için zarar görmez.