Cuma namazını kılan Müslümanların sayısı daima sabah namazını kılanlardan fazla olacak. Ve yine her zaman günah işleyen Müslümanlar olacak. Daima büyük günah işleyen Müslümanlar olacak. Her zaman dinin farzlarını yerine getirmeyen Müslümanlar olacak. Bu vakıalar her zaman olacak. Eğer zaferin gelmesi için tüm Müslümanların salih kullar ve Allah'ın evliyaları olmasını bekliyorsanız bu hiçbir zaman olmayacak. Bu varsayımın yanlış olduğunu size kanıtlamak için şu vakayı gösterebiliriz; Uhud savaşından önce İslâm ordusunun üçte biri kaçtı ki bunlar münafıklardı. Ancak bu durum Uhud savaşının sonucunu etkilemedi. Abdullah ibn Ubey ile birlikte savaşı terk eden münafıklar, Müslümanların yenilmesinin sebebi değildi. Bundan Sünnet'te ve Kuran'da mağlubiyetin sebebi olarak bahsedilmedi. Bu yüzden de mağlubiyetin sebeplerinden biri değildir. Münafıkların savaşa katılması veya savaştan kaçması bir fark doğurmazdı. Müslüman Ümmet içinde yaşayan münafıklar her zaman var olacağından, bunlar hak ile batıl arasında meydana gelen savaşın sonucunu etkilemeyeceklerdir.
Sayfa 127 - Anlatı YayınlarıKitabı okudu
“Zaferin ne zaman geleceği ile meşgul olmayın. Hak ile batıl arasında nerede duruyorsunuz ona bakın ! “ |Seyyid Kutub
Reklam
135 syf.
10/10 puan verdi
Ermeni Taşra Edebiyatının bir temsilcisi Hamasdeğ
"Asıl adı Hampartsum Gelenyan'dır. Edebi mahlas olarak kullandığı Hamasdeğ ise kendi adı ile erkek kardeşleri Asdur ve Eğya'nın adlarının başlangıçtaki harflerinin birleşmesinden oluşmuştur. Bu mahlas anlamsız bir sözcük olmayıp. Ermenice'de takımyıldız anlamına gelen hamasdeğutyun sözcüğünü çağrıştırır. Hamasdeğ.
Güvercinim Harput'ta Kaldı
Güvercinim Harput'ta KaldıHamasdeğ · Aras Yayınları · 201129 okunma
Kadınların eli ve yüzü gizlenmeli mi buyurun okuyun. Yüz de zinet midir?
“Ey Peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: ( başlarını ve yüzlerini kapatacak şekilde ) cilbablarının (dış örtülerinin) bir kısmı ile üzerlerini sıkıca örtsünler. Bu, onların (hür ve iffetli olduklarının) bilinip incitilmemeleri için daha elverişlidir. Allah, gafûrdur (mağfiret eder), rahîmdir (merhamet eder).”  Ahzab :
Zaferin ne zaman geleceği ile meşgul olmayın. Hak ile batıl arasında nerede duruyorsunuz ona bakın! Seyyid Kutub
382 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
zaman insanın ta kendisi
Ne içindeyiz zamanın ne de büsbütün dışında! Belki de zamanın ta kendisiyiz. Tıpkı muvakkit Nuri Efendi'nin dediği gibi; Cenabı Hak insanı kendi sureti üzere yarattı; insan da saati kendine benzer icat etti..." derdi. Bu fikri şöyle tamamlardı, "İnsan saatin arkasını bırakmamalıdır. Nasıl ki, Allah insanı bırakırsa her şey mahvolur!" 'Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!" Dün okuduğum kitabın hemen ardından inceleme yazamayışımın sebebi işte bunun gibi birçok alıntıdan dolayı. Çoğu kez durup düşündüren, karakterlerin başlı başına bir metafor olup bir şeyleri temsil edişini fark ettiren ve bu karakterler arasında kendinizi aramaya çıktığınız bir seyahat gibi. Belki aşırı yorumdur bu yaptığım ama bana hissettirdiklerini buraya yazmadan duramazdım, bundan eminim. İnsan geçmiş, gelecek ve şimdi arasında hep kendine bir yer bulmaya çalışır. Hangisi daha huzur verici hangisi daha refah vaat ediyorsa bize, onu bulmaya çalışırız. Arayışımız hep, Eski-Yeni, Gerçek-Batıl üzerine sürüp gidiyor. Bu kitap da tam olarak insanın bu 'değişimini', 'arayışını' ve bu yolculuktaki serüvenlerini Hayri İrdal üzerinden anlatıyor. Hayri İrdal, muvakkit Nuri Efendi ile Halit Ayarcı arasında sürekli bir bocalama içinde gidip geliyor. Hangisi daha sahici ve gerçek sürekli kıyaslıyor. Geleneği, eskiyi temsil eden Nuri Efendi ve değişim ve ilerlemeci Halit Ayarcı. Peki gerçekten bir seçim yapmamız şart mı? İçinde mi kalmalıyız zamanın, yoksa büsbütün dışında mı?
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342,1bin okunma
Reklam
326 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.