Derken bir gün bir mektup getirdi postacı. İlk kez kendi adına yazılmış bir mektup. 10 yaşındaki "Mister" Curtis LaFrance'a. Hem de kimden! Çocuk içgüdüsüyle uzaktan önemini anlayıp hayran olduğu Gazi Mustafa Kemal'den.
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dahilerinden olan Alman fizikçi Albert Einstein , 17 Eylül 1933'te Ankara'ya, başbakanlığa gönderdiği ve "Sadık hizmetkarınız olmaktan şeref duyuyorum" sözlerinin yeraldığı mektubunda, Hitler 'in iktidara gelmesinden sonra Almanya' da çalışmalarına imkan kalmayan değişik meslek gruplarından 40 bilim adamı için, Türkiye'den iş talebinde bulunuyor. Einstein `ın ricası Atatürk tarafından kabul edilmiş ve bu bilim adamlarının tamamı Türkiye 'ye gelerek Üniversite Reformu `nda görev almışlardı.
Hakan İlhan, Türk şiirinde edindiği yeri, bu kitapla birlikle muhkem bir kaleye dönüştürdü. Şiirlerinde kullandığı kelime çeşitliği, kelimeleri seçerken Türkçenin tüm dönemlerine gösterdiği hürmet, oluşturduğu kendine has üslup onu, çağdaşı olan şairlerden daha müstesna bir yere koymamızı sağlıyor. Kitapta tarihimizde yer edinmiş abide şahsiyetlere, olaylara, eşsiz eserler vermiş büyük şairlerimize atıfla yazılmış harikulade şiirler var. Ayrıca Türkçenin zirve şairlerinden bazılarına onların üslubuyla yapılmış mükemmel nazireler bulunuyor. Kitaptaki birçok güzel şiirin arasında benim en çok beğendiğim şiir ise büyük şairimiz Şehriyar'ın Heyder Baba şiirine yapılan nazire oldu. Derviş Baba şiirinden bir bölümü şuraya iliştiriyorum.
derviş baba sen gelmedin geç oldu
yurt bulanda kışlağımız göç oldu
yalavaçtan öyütlerin neç'oldu
göy ekini boz burçağlar bastırıf
seller sular ürüzgarlar yastırıf
Kızılelma,Türkler için,devletin siyasi ve coğrafi olarak genişletilmesi için yapılan sefer ve fetihlerin manevi aracını ve dinamosu olmuş,cihan hâkimiyeti ülküsünün sembolik yönünü ihtiva etmiştir.