Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kösem, Osmanlı saltanat veraseti bakımından, bazı önlemlerin öncüsüdür: fiilen padişahlık otoritesini ele aldığı zaman sultan Murad kardeşleri Süleyman, Bayezid ve Kasım’ı idam etmek isteyince kösem İbrahim’i korumuştu. Murat’ın o zaman çocuğu olmadığından kösemin önlemi, Osmanlı Hanedanı’nın geleceğini güvence altına almıştır. Oğlu IV.Murat’ın 1640’ta erken yaşta ölümü üzerine kösem, İbrahim’in tahta çıkışını sağladı, onun erkek evladı IV.Mehmet, II.Ahmet ve II.Süleyman’ın tahta çıkması sonucu, ekberiyyet kuralıyla hanedanın devamı sağlanmıştır.
Sayfa 244 - 1632-1648 döneminde Kösem SultanKitabı okudu
İbrahim’i Murat’ın cesedinin yattığı odaya götürdüler, o hala, “hile ve al idersiz” diye karşı koyuyordu. Cesedin yüzünü açtılar. Taht odasına yöneldiler. İbrahim, bir kez daha dönüp kardeşinin gerçekten ölü olduğunu görmek istedi, bu defa gözyaşlarına boğuldu. İstanbul’un tüm camilerinde sultan Murat’ın ölümü sala ile ilan edildi. Murat’ın maaşı musallaya getirildiğinde dört tekbir ile namazı kılındı, vezirler ve ulema gözyaşlarıyla naaşı sultan Ahmet türbesine götürüp defnettiler bir dönem böyle kapandı (Şubat 1640) Sultan İbrahim (1640-1648) dönemi, gerçekte kösem Sultan’ın yeniden iktidar dönemi olarak başladı.
Sayfa 243 - Sultan İbrahim ve kösem sultanKitabı okudu
Reklam
Kafeste IV.Murat’ın kardeşi, Kösemin oğlu İbrahim’e darüssaade ağası gidip “ Mübarek başınız sağ olsun, kardeşiniz vefat etti, Tahtı saltanat sizindir” müjdesini verdi. İbrahim ise hayatı için korkup “siz bana mekr u âl idersiz, bana taht ve saltanat gerekmez, karındaşım sağ olsun, benden ne istersiz?” diye çıkmak istemedi. O zaman annesi kösem Sultan kendisine gelip “arslanım basın sağ olsun, gel çık” diye onu tahta davet etti. İbrahim korkudan çıkmadı,Yeminler ettiler, yine çıkmadı.O zaman valide Sultan ve ağa kollarına girip zorla odadan dışarı çıkardılar.
Sayfa 243 - Sultan İbrahim ve kösem sultan (1640-1648)Kitabı okudu
Bütün dünya gördü ki,imkânsizlıklar içinde dahi Türk,öz yurdunu korumasını bilmiştir.
Mustafa Kemal daima haklıydı:Haklar kuvvet ve mücadeleyle alınırdı.
Osmanlılarda hareketin başı kadızade Mehmet efendi, İbn Tamiyye ve Mehmet birgivi(1520-1566) İzleyerek dini sosyal bunalımın kaynağını dinde aramış ve XVII yüzyılda onun bu yaklaşımını benimseyen bir vaizler grubu, Kadızadeliler hareketine önce olmuştur. Osmanlı ülkesinde bu hareketi ilkin Birgivi Mehmet temsil eder. Bilgivi, Kanuni döneminde devlet ve toplum hayatında ortaya çıkmış olan yolsuzlukları, din hayatındaki sapmalarda aramıştır. Birgivi ulama karşısında düşüncelerini çekinmeden savunmuştur. Mesela para vakfı konusunda Ebussuud Efendi’ye karşı çıkmış, para vakfının şeriata aykırı olduğunu öne sürmüştür. Hanefi mezhebinin tefsirini temsil eden Ebussuud, para vakfının toplumda dini hayırlı işlere vesile olduğunu ileri sürerek Birgivi’ye yanıt vermiştir.
Sayfa 235 - Kadızadeliler, Bid’atlara karşı tasfiyeci vaizler ve tarikat erbabıKitabı okudu
Reklam
Kadızadelilerin, daha doğrusu onların düşünce kaynağı Mehmed Birgivi’nin temel düşüncesi, kuran ve sünnet dışında halk arasında yaygın her türlü bid’at’ın temizlenmesidir. İslam tarihinde bunalım dönemlerinde benzeri hareketler daima görülmüştür. XIII. yüzyılda Hanbeli İbn Taymiyye (1268-1328) bu hareketi temsil eder. O zaman İslam dünyası Mogol istilasıyla derin bir bunalım içindeydi.
Sayfa 234 - Kadızadeliler, Bid’atlara karşı tasfiyeci vaizler ve tarikat erbabıKitabı okudu
Gazi, Türk milleti için tek yükselme yolunu, tümüyle batılılaşma, Avrupalılaşma, tam bir modernizasyon felsefesinde görüyordu.
Yunan azim ve iradesi,Mustafa Kemal'in azim ve iradesini daha kuvvetli görerek önünde baş eğdi.
Özetle, Osmanlı sultanları klasik dönemde Mevlevilik, Halvetilik, Nakşbendilik gibi yüksek tarikatleri benimsediler ve onların desteğini aldılar. Resmi olarak tarikatleri tanıyor onlara vakıflar bağışlıyorlardı. Sultanlar, halk üzerinde nüfuslarını devam ettirmek için tarikatlarla özdeşleşmeyi gerekli görmekteydiler. Bundan vazgeçemezlerdi.
Sayfa 231 - Kadızadeliler ve Tasavvuf ehliKitabı okudu
Reklam
Osmanlı düşünce tarihinde, başından beri İslam öncesi bazı geleneklerle (devran) popüler tasavvufu temsil eden Abdal-Kalenderiler, Hacı bektaş, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Otman Baba yanında, İbn al-‘Arabi’yi izleyen, yüksek panteist felsefeyi temsil eden mutasavvıflar göze çarpar. İlk dönemde Osman ve Orhan’ın mürşidi bir Babai halifesi olan Ede-Balı (EdeŞeyh) idi.
Sayfa 229 - Kadızadeliler ve Tasavvuf ehliKitabı okudu
İslam düşünce tarihinde, mogol egemenliği döneminde İslam’ın batini yorumu tasavvuf, ön plana gelmiştir. İslam medeniyetinde din bilgisi ve Tanrı’ya erişme inancı iki kolda yürümüştür: biri, kutsal metinlerin doğru şekilde okunup hadis ve tefsir ile yetinmiş olanlar (medrese uleması), ikinci yolu neoplatonist Vahdet-i vücut (varlığın birliği) görünüşüyle aşk-cezbe yolunu seçenlerdir. Osmanlı toplumunda başlangıçtan beri tasavvuf revaçta idi. Sultan Orhan, İznik’de kurulan ilk medresenin başına, Davud-i Kayseri’yi getirmiştir. Davud, büyük tasavvuf İbn al-‘Arabi yolunda bir din alimi idi.
Sayfa 229 - Kadızadeliler ve Tasavvuf ehliKitabı okudu
Kuşatmanın 40. günü İranlı komutan kaleyi teslime razı oldu. Kayda değer ki, İranlılar Bağdat müdafaasında ateşli silahlar ile karşı koydular. Veziriazamı Tayyar Mehmet paşa şehit düştü. Teslimde İranlılar kıyımdan kurtulamadılar. … Bağdat’ın 14 Aralık 1638’de İranlılardan geri alınmasıyla sonuçlanan bu uzun seferden sonra sultan Murat çok yaşamadı, 8-9 Şubat 1640 gecesi hayata veda etti.
Sayfa 227 - IV.Murat’ın vefatı (8-9 Şubat 1640)Kitabı okudu
Sultan Murat, Bağdat seferine çıkmadan önce, I.Ahmet’in şehzadelerinden kalan Kasım’ı da boğdurup öldürdü. Kendisi seferde iken, onu tahta çıkarmalarından korkuyordu. Yeniden 5000 yeniçeri yazıldı ve devşirme oğlan toplamak için çorbacılar atandı. 1638 şubatında sefer ilan olundu. Padişah-i Gazi’nin tuğu tekrar cephane önüne dikildi. Herkes sefer hazırlığına başladı. 2 Haziran 1638’de padişah at üzerinde zırhlar içinde, başında çelik miğfer ordusunun başında Üsküdar’a geçti. Yolda Sakarya şeyhi diye anılan bir şeyhi idam etti. Şeyh kendisini mehdi ilan etmiş, etrafında bir çok dervişler toplamıştı.
Sayfa 226 - Bağdad seferiKitabı okudu
Fatih Sultan Mehmed Han
Sultanu'l-Berreyn ve Hakanu'l-Bahreyn(iki kara ve iki denizin hükümdarı)
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.