Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halil İbrahim Karaca

Halil İbrahim Karaca
@halilibrahimkrc
Doğsun Büyük Doğu, benden doğarak!
yks şeysine hazırlık
Başyücelik Devleti
Kahramanmaraş, 11 Nisan 2005
18 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Diyalektik
Diyalektik, fikrin kendisi değil, düzeni ve nizâmıdır... Bir meseleyi anlatırken, herkesin bir diyalektiği vardır. Anne kızını paylarken bile, bir diyalektik sahibidir; hangi sözü öne alır, hangisini sona bırakır ve ne taraftan ikna eder, nasıl inandırır?.. Evet; diyalektik, ilmî bir tâbirle, sözde, kelâmın içinde, fikrin tahkiyesi, sıralanışı ve düzenidir.
İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...Kul planında başkası olmadan başkası için olmanın zirve noktası; "Hakikat-i Ferdiyye"yi temsil eden Allah Resulü, O'nun ahlakı...
İBDA YayınlarıKitabı okudu
Muvazene amili ruhtur!
İnanılan "nefs" kutbuna da bağlansa, her şeyden mücerret olarak tek başına "inanma", ruha bağlıdır. İnanmanın hakikati Allah'a imânken, buna inanmayanların "nefs kutbuna" bağladıkları inançları da -ruhu, maddenin fonksiyonu kabul edenleriyle beraber- ruha bağlıdır. Dikkat edilsin; ister ruh, ister nefs kutbuna bağlanılmış olsun, muvazene amili ruhtur.
İBDA YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kemmiyet ve Keyfiyet
Keyfiyet, bir "şey"i başka bir şeyden, bir hâdiseyi başka bir hâdiseden, bir durumu başka bir durumdan ayıran -ki, bu ayrılık, farklılık da ifade edebilir, zıtlık da.- bütün esaslı niteliklerin bütünüdür; O "şey"i, o "hâdise"yi, o mevzuu diğerlerinden ayıran vasıfların bütünü. Kemmiyete gelince... Bir "şey"in, bir "hâdise"nin dışa dönük yönüdür; dış durum ifadesi. Bu, bir "şey"in, bir "hâdise"nin değişimleri ve dengeden dengeye geçişi boyunca vukubulan form, kalıp ve şekil değişimi özelliklerinin vasıflandırılmasıdır.
Sayfa 99 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
(...) Marifet bir şeyi yapabilecekken yapmamakta... Körün kadına bakmamasında ne sevap var?..
Sayfa 114 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ölüm mü? O bizim için liman, sığınak, anne kucağı... Ah ölebilsen, ölebilsek...
Sayfa 57 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Eğer insan soyunun sonu gelmediyse, FİKİR ÇAĞI olmak gereken bu çağın ipekten örgü diyalektiğini bütünlüyoruz!..
İBDA YayınlarıKitabı okudu
Yeniden doğmamız lâzım
Dünyada bugünkü siyasî ve içtimai ihtilaçların bütün illet ve müessirlerini tartarak, tanıyarak, anlayarak ve bütün tarih seyri boyunca kendi nefs muhasebemizi dibine kadar yapmış, kendimizi bütün zaaflarımız ve kuvvetlerimizi tespit etmiş olarak, yepyeni bir ruh, mefkûre ve nizâm yekpâreliği içinde yeniden doğmamız lâzım...
Sayfa 75 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
İnsan, kendi hakikatini, hakikatin hakikatinde izleyebildiğince hürdür...
İBDA YayınlarıKitabı okudu
Bende kıymet görünen her şeyde, ben Necip Fazıl'ın kendisiyim!
Sayfa 69 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Meselâ bir kaza mahallinde "aranızda doktor var mı?" suali karşısında "ben doktorum!" diyen veya "ben doktorum, çekilin bakayım!" diye müdahalede bulunan doktor, aslinda sessiz ve seyirci mi kalmalıydı? Bir insanın hayatının sözkonusu olduğu yerde vaziyeti anlayanlar, milyonlarca insanın dünya ve ahiret hayatına ilişik hakikatlerin katliamında soy çıkışları bayağıdan ayıramıyorlarsa, mânâda kalp hastası demektirler! Dün Büyük Doğu Mimarı'nın muarızı yüzsüz ve ahmak çehrelerin, bugün aynı çehreyle karşımda boy göstermeleri nedir?
Sayfa 68 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
açık pencere başında köre ne? nur olmayınca gözde göze ne? gör leylâ mecnuna yoksa mecnun pusulası bozuk kalp sana ne? yitirilmiş dava eski hikâyedir dilsiz kayalık silik korku sana ne? hayatın başında durduğun ölüm leşini sürmekse hayat sana ne? kalemin yazdığı canlı cenaze.
Sayfa 37 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
izzet'e düşkün gönül musa sesini özler mirler şahı halid kalemime ilham ver kalemin yaz dediği salih bin şerif.
İBDA YayınlarıKitabı okudu
Anlıyorum ki, büyük ve ulvî mânâsıyla değil de, kaba ve süfli hâliyle ben, kapısı açılmaz bir inzivâ, vahşi bir yalnızlık içindeyim.
Sayfa 66 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Kaç kere hayal ettiğim gibi, keşke bir dağ başında, keçisini sağıp sütüyle beslenen ve o besiden aldığı güçle keçisine bakan, adeta bir "devr-i daim" makinesi işleten, ibadet eden, yanında Allah'ın Kelamından gayrı yazılı sahife bulundurmayan ve dünya şamatasına çok uzaklarda bir yangın gibi bakan kişi olsaydım... Ama dinimizde bu türlü cemiyet kaçaklığına yer yoktur, veballere katlanma vardır. Asıl marifet, kalabalık içinde böyle bir inzivaya ermekte, şehir içinde şehrin çarklarına kaptırmaktan korunabilmekte...
Sayfa 65 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.