Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
Kisla-Halk Okulu
Kufur etmek uygarsizlik isaretidir. Eger kendi kahramanliginizi gostermek istiyorsaniz, bunun icin daha soylu cozumler bulun.
Reklam
Kisla-Halk Okulu
Siz oraya yeni hayatin mujdecileri olarak geri dönün. O tenha koselerdeki insanlarin ruhlarini uyandirin.
Kışla - Halk Okulu
Snelman bu gençlerin tercümanı olmuştu. Gerek katıldığı toplantılarda, gerekse yazdığı yazılarda, her zaman şu düşünceleri dile getiriyordu: "Görünüşte son derece medeni olan milletler bile hayatlarını henüz tam bir barış ve huzur içerisinde geçirebilmek için ileri bir medeniyet seviyesine ulaşamamışlardır. İnsanlığın cahiliye döneminin artıklarından kalan kin ve vahşilik, azgın deniz sularının alçak yerlere saldırışı gibi, insanlar arasında hâlâ yaşamakta ve sağa sola saldırmaktadır. Bu azgın dalgalara karşı duvar gibi göğüs geren insanlar, kendilerini savunurken, ister istemez bazı taşkınlıklar olabiliyor. Vatanın savunması için erlerinin göğüslerini canlı birer siper yapan her ordu, şüphesiz ki çok kıymetlidir. Sınırlara yüzü dönük olan bu ordunun arkasında, milletin huzuru ve çalışma özgürlüğü temin edilmiş olur.
Sayfa 36 - Timaş Yayınları, 2005 Mart Baskısı, Çeviri: Ali Çankırılı
Kışla - Halk Okulu
Snelman ordu hakkında şöyle derdi: "Ordu, din yolunun fedakâr yolcuları gibidir. Asker olmayan bizler, vatan savunması için yaratılan bu canlı kale duvarlarının önemini, gereği gibi kavrayıp takdir edemiyoruz. Bu kale duvarının her bir zerresi canlı birer insandır. Buradaki her bir nefer, bizim hayatımızı koruyup kurtarmak için ölmeye hazırdır."
Sayfa 37 - Timaş Yayınları, 2005 Mart Baskısı, Çeviri: Ali Çankırılı
Kışla - Halk Okulu
Vatan için yaşamak, vatanın ilerlemesi ve yükselmesi için çalışmak da, vatan için ölmek kadar şereflidir.
Sayfa 42 - Timaş Yayınları, 2005 Mart Baskısı, Çeviri: Ali Çankırılı
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
Grigory Petrov'un Finlandiya'nın gelişimini anlattığı 118 sayfadan oluşan kitabı. Timaş Yayınlarına ait olan kitabı okudum. Kitap önsözle birlikte toplam 15 bölümden oluşuyor. Kitapla ilgili çok fazla alıntı yaptığımın farkındayım. Ancak kitabın hemen hemen hepsi alıntılık. :) ••• Sonradan hatırlamak üzere inceleme yazdığımdan bundan sonraki kısım
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799bin okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
!!Spoiler!! Daha önce aynı yazardan diğer kitabini: Ideal öğretmen beğenerek okumuştum ve Mustafa Kemal Atatürk'un önerdiği bu kitabi çok merak ediyordum. Neden önerdi gençlere diye düşünüp duruyordum. ( Buna dair fikirlerimide biraz aktarmak isterim.) Okumamak olmazdı. Kesin hayatıma ve fikirlerime birşeyler katar diye başladım okumaya. Ve öyle de oldu. Fazlasıyla (not) alıntı aldığım doğrudur Kitabı özetlemek gerekiyorsa: Aydınların öncülüğünde doktoruyla, öğretmeniyle, din adamları ve köylüsüyle ortak bir hedef doğrultusunda ülkenin ve yeni kuşakların geleceği için tek bir vücut olup birlik ve beraberlik içinde çalışması neticesinde müreffeh bir toplum ve gelecek yaratmalarına şahit olabileceğiniz akıcı bir kitap . Rus yazar Grigory Petrov’un sıklıkla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlarından oluşan okunası bir eser... Atatürk'un neden Beyaz zambaklar ülkesinde önerdiğine dair acizane fikirlerim: • Yoktan var olan bir ülkeden bahsediyor Grigory Petrov. Herşeyin yeniden inşaa etmekten nasıl kalkındıklarına ve planlamasına kadar detaylarini vermiş. Bizim için örnek olmasını istemiş olabilir. • Halk okulu-kışla bölümü ile alakalı olabilir diye tahmin ediyorum. Subaylar, askerleri nasıl yetiştirilmeli konusunda bir sürü fikirler sunulmuş. Kitabın diğer bölümleride harika şekilde devam ediyor. Ceşitli konulara yer verilmiş. Faydali bilgiler bulunuyor. Ülkenin nasıl sağlıklı bir kalkınma ve uygarlığa kavuşması için neler yapılmalı? Bir devlet, aile/insan nasıl eğitilmeli? Ya da tam tersi nasıl olmamalı? Buna benzer bir sürü soruların cevapları kitapta mevcut. Siz de merak ediyorsanız okumanızı tavsiye ediyorum.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Maviçatı Yayınları · 201699bin okunma
Geyik muhabbeti Niyazi'den armağan
Hürriyet için 2. Abdülhamit zamanında dağa çıkan Resneli Niyâzi, ne şehit oldu ne gâzi. Ama 31 Mart Vakası'na dağda beslediği geyiğiyle birlikte katılınca dilden dile kahraman gibi ismi dolaştı. Niyazi ve geyiği o kadar ünlü oldu ki bu hikaye uzun süre konuşuldu. İşte bir kavgayı ayırırken öldürülen Niyazi ve geyiğinin ilginç hikayesi... MAHMUT
Kışlaları birer çalışma atölyesine ve eğitim merkezine dönüştürür. Ordunun, halkın 'en büyük, en sorumlu, en soylu' okul olabileceğini söyler. Düşünün! Yurdun bütün nüfusu arasından, çokluk en ücra yerlerinden bile binlerce en sağlam adam, yaşamının en parlak çağında seçilip alınır. 'Er, bir kışla öküzü değildir' diyerek halkın gençlerini ulusun yararına dönüştürme talimatı verir. Biz kışladan bir halk okulu yapacağız, onu bir halk üniversitesi durumuna getireceğiz, erler kışlasını sevgiyle anmalı, halk kışladan övünçle söz etmelidir diye çağrıda bulunur.
Reklam
Halk Okulu Olarak Kışla
Ancak, ülkesi için ölmek değil, vatanına hizmet etmek için yaşamak da az kahramanlık değildir.
Atsız'ın askeri dozu giderek artan önerileri şöyle devam eder: "Askerlik ve spor liselerde daha sıkı olarak devam etmeli ve talebeler silahla toplu bir halde talime, hakiki süngü ve kılıçlarla hakiki mübarezeler yapmaya alışmalı" dır. "Zarar yok, aralarında tehlikeli yara olanlar bulunsun . . ." der Atsız, "bu yaralar
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.