Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hande

hande
@handedurali
Psikoloji
17 okur puanı
Kasım 2015 tarihinde katıldı
258 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
beyaz diş’in yorumuyla geldim. çok sevdiğim bir kitap oldu yorumunu nasıl yazacağımı düşündüğüm hatta yazabilecek miyim diye düşündüğüm bir kitaptı beyaz diş. daha doğrusu, bir kitaptan daha fazlası desem yeridir. birkaç yıla kadar çocuk kitabı olarak biliniyordu fakat çocuklukta ayrı yetişkinlikte ayrı çok çok güzel anlamlar çıkarılabilecek bir kitap! okurken beyaz dişle büyüdüm, beyaz dişle hayal kırıklığına uğradım, beyaz dişle öğrendim, beyaz dişle sevindim ve üzüldüm. doğduğu günden itibaren çok çetin ve zor bir hayat geçirdi, hep mücadele etti, hiç vazgeçmedi ve her gün daha da güçlendi, her anlamda... yeri geldi çok fazla acılar çekti, yeri geldi onun anlam veremediği ama siz okuduğunuzda çok üzücü olan şeyler yaşadı. o kadar gerçekçiydi ki onu hep aklımda canlandırdım. yaşadığı zor şartları, çektiği acıları, sevinçlerini... ve o vahşi yaşam koşulları içinde bile sevgi sayesinde nasıl tekrar yeşerdiğine şahit oldum. çok, çok duygusaldı. bununla ilgili ve kitabın geneliyle ilgili dolu dolu gözlerle okuduğum en sevdiğim paragrafı postun yanına ekliyorum. çok fazla önyargıyla okumaya başlamıştım fakat o kadar içimi ısıttı, o kadar yakın oldu ki bana beyaz diş... en sevdiklerim arasında olacak. nolur siz de okuyun
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,4bin okunma
Reklam
258 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London
8.5/10 · 76,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Günübirlik Hayatlar-Irvin Yalom
Yalom'un Günübirlik Hayatlar'ı... Söze nasıl başlasam bilmiyorum ama tek kelimeyle kitaba bayıldım! Irvin Yalom bir psikoterapist ve aynı zamanda bir yazar. Günübirlik Hayatlar kitabında da kendi terapilerinden 10 tanesini psikoterapi öyküsü şeklinde kitaplaştırmış ve hepsi de gerçek öyküler. Elbette ki danışanların kimlikleri gizli tutulmuş durumda. Kitap ağırlıklı olarak ölüm teması üzerinden gidiyor fakat okuduğum diğer yorumların aksine ben bu durumun çok da rahatsız edici olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca psikoterapi öyküleri olduğu için dilinin çok yoğun veya anlaşılmaz olduğu düşünülmesin. Öyküler o kadar akıcı ve ilgi çekici ki nasıl bittiğini bile anlamıyorsunuz. Belki de ilgi çekici oluşu, benim de psikoloji alanının içinde olduğumdan kaynaklı olabilir ama yine de herkesin bu kitapta kendinden bir şeyler bulacağına eminim. Hiç tereddütsüz en sevdiğim kitaplar listesine girdiğini söyleyebilirim.
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,5bin okunma
O halde sana ait olan bu ufak zaman diliminden doğayla uyum içinde geç ve memnuniyetle tamamla yolculuğunu. Tıpkı olgunlaşan bir zeytinin, düşerken kendisini yaratan doğaya ve üstünde büyüdüğü ağaca şükran duyması gibi.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Her şeye dair anılar, sonsuzluk uçurumunda süratle gözden yitiyor.
Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın.
Sayfa 185Kitabı okudu
'Hadi her şeyi deneyimleyelim, içimizde hiçbir şey kalmasın, ne varsa tüketelim ve ölüme elimizden alabileceği hiçbir şey bırakmayalım.'
Sayfa 169Kitabı okudu
"Dün bahsettiğiniz belirtilerin... hayattan kopukluk, soyutlanmışlık, hayatının içinde kalamama hali... Bunların her biri, bir can taşımanın getirisi olan acıyı hissetmemek için kendinizi uyuşturmanızı sağlıyor."
"Yani diyorsunuz ki elindekilerin kıymetini bil." "Evet, aynen öyle. Diyorum ki... sonun yaklaşmakta olduğunu fark etmek bizi şu ana daha canlı sarılmaya teşvik edebilir."
Reklam
Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum. Kendi gerçekliğimi kendim yaratmışım.
"Aklıma ilk gelen düşüncelerden biri şuydu: Eğer o intihar edebiliyorsa ben de edebilirim. Bunu daha fazla nasıl açıklayabilirim bilmiyorum. Onu çok iyi tanıyordum, birbirimize çok yakındık. Bana çok benziyordu, ben de ona benziyordum ve eğer o böyle bir şey yapabiliyorsa, yani kendini öldürebiliyorsa demek ki ben de yapabilirim. Bu olasılık beni çok sarstı. Merak etme, intihara meyilli değilim. Ama bu düşünceye takıldım kaldım. O yapabiliyorsa demek ki ben de yapabilirim. Ölüm, intihar: Bunlar soyut fikirler değil. Artık değil. Bunlar gerçekler."
Yerdeki her şeyi küçümser, iyi seçmeyen kısık gözlerini sürekli göğe dikerdi. Ya da apartmanların arasından görebildiği gök kesitlerine... Martılardan hiç hoşlanmazdı. Ona göre hepsi yanlışlıkla kanatlanmış birer tavuktu; ürküntü veren cırtlak seslerini her işittiğinde kulaklarını tıkar, Zeliha adını verdiği bir kumruyu bekler dururdu. Zeliha’nın oraya nasıl alıştığını hiçbir zaman öğrenemediler. Ya da nasıl oldu da Hûma, onca gök döküntüsü arasından, dünyayı sisli gören gözleriyle kuşun birini ayrımsayıp hiç sakınmadan annesinin adını vererek kendine sakladı?
Oğuz, bakışlarını Hûma’dan ayıramazdı. Annesi babasına hiç aşık olmadığı için ya da aşktan kederli biriyle göz göze gelmediğinden mi ne, Hûma’ya aşık olduğunu bilmezdi. Bunu saflıkla apaçık belli eder, ama kendisi hissedemezdi. Kanayana kadar kemirdiği dudağının acısını hissedemediği gibi.
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.