Var olmak zehrinin kayıp panzehrini ararken ne aradığımı unuttum, nerede olduğumu, kim olduğumu...
Başım bu aralar çok ağır, çok karmaşık, bugün bahçede gördüğüm kocaman siyah tüyleri olan kediyi sevmedim, ımmm şey bu kötü bişey değil dimi sevgili insan kardeşlerim?
Sevmek olağan olduğu gibi sevmemek de bir seçecek dimi ?
Sevmenin muhasebesini yapamıyorum bu aralar, ne ne kadar sevilir, nelerden uzak durulur bilmiyorum , öğretmediler bunu bana , bende pek çalışkan bir öğrenci sayılmazdım.
Canım domates çorbası çekti, içime Didem Madak kaçtı galiba , Ah canım Didem seni çok özlüyorum, keşke herşey başka türlü olsaydı, keşke ben başka türlü olsaydım, keşke yarın işe gitmek zorunda olmasaydım.
Alın size karmaşık bir kafanın anlamsız fikirleri, ne yapıyorsanız yapın, yüreğinize de iyi bakın ipin ucu kaçınca tutamıyorsunuz. İyi geceler 🪂
Bazen Kur'ân'dan okuduğum bir ayet beni öyle sarsar ki anında derim ki keşke diğer mü'min kardeşlerim de bu mesajları anlasalardı. Bir kardeşimin bahçesine yağmur yağsa, bereket hasıl olsa ve o çok mahsul alsa öyle sevinirim ki sanki ben mahsul elde etmiş olurum. Duysam ki falanca yerde adil bir hâkim var, adaletle hükümler veriyor, öyle sevinirim ki sanki benim hakkımda adilce hükümler verilmiş gibi olurum.(Abdullah b. Abbâs)
Muhammed Emin Yıldırım
“Yaşasın papatyalar; canım papatyalar. Seviyorum sizleri. Sizler ki bütün kış toprağın altında, yalnız bizi düşünürsünüz ve ilkbaharda hemen seriliverirsiniz ayaklarımızın altına. Canımlarım benim. Seviyorum sizleri insan kardeşlerim. Durup dururken seviyorum işte. Sevip duruyorum. Kollarımı açıp bütün insanlığı kucaklıyorum. Papatyalar gibi sizi koparıp göğsümde tutmak istiyorum…”
ÖTEKİNİN BABASI
Memur ve ev hanımı eşlerin biri otizmli mi diyorlar ne 6, 7 yaşlarında konuşamayan bir oğlu, ergen oğlu ve ufak oğlu olmak üzere 3 çocuğu var. Taş kalpli memur baba eşi ne kadar uğraşsa da otizmli oğluyla ilgilenmiyor hatta konuşamıyor diye öz oğlunu "aptal, gerizekalı" diye yorumluyor. Sadece o değil hanımı hariç akrabada herkes çocuğu "aptal" diye yorumluyor. Çocuğun tek derdi ilgi görmek. İlgi görürse açılacak ve konuşacak. En son anneannesi geliyor annesi, babası ve kardeşleri tatile gitmişken çocuk anneannesiyle birlikte kalıyor. Anneannesi ne yaparsa serbest bırakıyor hatta torununa destek oluyor. Yeri geliyor torunu ile şımarıyor. Sonra çocuğun dili açılıyor. Ailesi tatilden geldiğinde babasının da gönlü yumuşuyor ve doğum gününde bir bisiklet alıyor. Aslında filmden şunu anlamak lâzım: Ne olursak olalım hepimiz sevgiye ve ilgiye muhtacız. Sevgi ve ilgi olmazsa isterse hiç derdimiz olmasın yine insan bir şeyle ister.
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Ruh u canımızla mübarek bayramınızı tebrik ediyoruz. İnşâallah âlem-i İslâm'ın da büyük bir bayramına yetişirsiniz. Cemahir-i Müttefika-i İslâmiye'nin kudsî kanun-u esasiyelerinin menbaı olan Kur'an-ı Hakîm, istikbale tam hâkim olup beşeriyete tam bir bayramı getireceğine çok emareler var.
Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası 2