Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir. Harem kurdukları ve yalnızlıktan kendilerini okşadıkları dönemler birbirini kovalar. Ancak bu kovalamanın kazananı yoktur. Çünkü kovalayanla kaçan kişi aynıdır. Cinsel tercihleri doğuştan sahip oldukları cinsiyetlerinin emrettiği yönde ilerler ve nadiren yoldan çıkar. Kadınları tercih ederler. Pornografi ve biyoloji bilgilerinin yeterli olması nedeniyle zaman içinde eğittikleri kadınları mutlu ederler. Tatminsiz yatıp tatmin olmuş kalkarlar. Ancak düzenli bir ilişki yürütemeyecek yapıda olmaları ve sürekli spermatozoit üreten bedenleri özellikle para karşılığında cinselliklerini sunan kadınları tanımalarını sağlamıştır. Fahişelerle ve sevgili olmanın her şey anlamında gelmediğine ikna ettikleri kadınlarla sevişirler. Hayatın her alanındaki bencilliklerine rağmen, sevişirken asla bencil olmazlar. Orgazmın neye benzediğini görmemiş gözlerin beyazını seyretmeden ayağa kalkmazlar. Sadece sonrasında kimsenin inanmadığı cümleler kurarak biraz önce yaptıklarını meşru ve pişmanlık harici kılan cümleler kurup giderler. Fahişe olmayan ve onlarla sevişen kadınlar günahın, toplumsal değerlerin ve aşkın ne olduğunu bilir, bütün bunların kurallarını gözleri kapalı sayabilir, ancak piçlerle sevişmekten vazgeçemezler. Bu, Cenk'in bir tişörtünde yazdığı gibi porno yıldızı olmalarından kaynaklanmaz. Nedeni basittir. Piçler insan kimyasında zevk yaratan her salgıya baraj ve vadi kurmayı öğrenecek kadar zamana sahip oldukları bir hayat sürerler. Çünkü başka işleri yoktur. Piçlerle sevişmek, ancak asla onlara aşık olmamak gerekir. Ancak ne yazık ki kadınlar bu gerçeği çok geç kabullenir.
Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir. Harem kurdukları ve yalnızlıktan kendilerini okşadıkları dönemler birbirini kovalar. Ancak bu kovalamanın kazananı yoktur. Çünkü kovalayanla kaçan kişi aynıdır. Cinsel tercihleri doğuştan sahip oldukları cinsiyetlerinin emrettiği yönde ilerler ve nadiren yoldan çıkar. Kadınları tercih ederler. Pornografi ve biyoloji bilgilerinin yeterli olması nedeniyle zaman içinde eğittikleri kadınları mutlu ederler. Tatminsiz yatıp tatmin olmuş kalkarlar. Ancak düzenli bir ilişki yürütemeyecek yapıda olmaları ve sürekli spermatozoit üreten bedenleri, özellikle para karşılığında cinselliklerini sunan kadınları tanımalarını sağlamıştır. Fahişelerle ve sevgili olmanın her şey olmak anlamına gelmediğine ikna ettikleri kadınlarla sevişirler. Hayatın her alanındaki bencilliklerine rağmen, sevişirken asla bencil olmazlar. Orgazmın neye benzediğini görmemiş gözlerin beyazını seyretmeden ayağa kalkmazlar. Sadece sonrasında, kimsenin inanmadığı cümleler kurarak biraz önce yaptıklarını meşru ve pişmanlık harici kılan cümleler kurup giderler. Fahişe olmayan ve onlarla sevişen kadınlar günahın, toplumsal değerlerin ve aşkın ne olduğunu bilir, bütün bunların kurallarını gözleri kapalı sayabilir, ancak piçlerle sevişmekten vazgeçemezler. Bu, Cenk'in bir tişörtünde yazdığı gibi porno yıldızı olmalarından kaynaklanmaz. Nedeni basittir. Piçler insan kimyasında zevk y aratan her salgıya baraj ve vadi kurmayı öğrenecek kadar zamana sahip oldukları bir hayat sürerler. Çünkü başka işleri yoktur. Piçlerle sevişmek, ancak asla onlara âşık olmamak gerekir. Ancak ne yazık ki kadınlar bu gerçeği çok geç kabullenir.
Reklam
Yarım Adam Romanı 1 ve 2.Bölüm
İstanbul'u bir roman kahramanı olarak görmek isterseniz genç bir mimar olarak ete kemiğe büründüğü Yarım Adam Romanının ilk bölümlerini burada okuyabilirsiniz: 1.Bölüm Elli Beş Saniye Tüm hayatı elli beş saniyede değişti. Elli beş saniye; yaşadıklarını anlayabilmesi için çok kısa, kaosla tanışmanın şiddetine dayanabilmesi içinse çok
178 syf.
·
Puan vermedi
Hep O Şarkı
Yakup Kadri Karaosmanoğlu romanı ana kahramanı Münire'nin ağzından anlatmış. Münire çocukluk arkadaşı Cemil Bey'e -o böyle hitap ediyor- aşık olan ama babasının onayı olmadığı için başka biriyle evlenen ve birçok sıkıntı çeken ancak bu süre içinde Cemil Bey'in aşkıyla güç bulan bir kadın. Roman o kadar sürükleyici ki hiç sıkılmadan sonuna
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,302 okunma
Batı’nın Osmanlı kadınına bakışı “Harem” eksenlidir… Bazı Batılı yazarlar, Osmanlı Sarayındaki haremi bir “Mutsuz kadınlar hapishanesi” olarak algılamışlar, haremdekiler hakkında fantastik hikâyeler uydurmuşlardır… Oysa harem, yabancı yazarların hiç görmeden yazdıkları seyahatnamelerinde anlattıkları gibi, bir “mutsuz kadınlar hapishanesi”
74 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.