Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dem

Dem
@harflerin_dili
❝ 𝓗𝓮𝓻 𝓽𝓮𝓵𝓭𝓮𝓷 𝓸𝓴𝓾𝓻 ❞
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap aile düzenini, toplum düzenini, kişinin yaşayış düzeni ve içinde barındırdığı duyguların konumunu ve sonuçlarını ele alarak yazılmış. Hepsinden küçük bir örnek verecek olursam aile düzenini oluştururken çocuklarda küçük bir hata gördüğümüz zaman direk onu çocuğa isnad etmek yerine o hatanın sebebini kendimizde aramamız gerektiğini anlatan
Denge
DengeZeynep Yeter Arslan · Siyer Yayınları · 202254 okunma
Reklam
188 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kitap Kafkaslı bir adam olan Hacı Murat'ın hayat mücadelesini anlatıyor. Kitap içerisinde Hacı Murat ile birlikte Şeyh Şamil ve Rus askerlerinin hayat hikayeleri de var. Hacı Murat'ta karakter olarak hoşuma giden bir özellik vardı. Ne olursa olsun ibadetlerini ön planda tutuyordu. Hatta Rus askerleri etrafını sardıkları zaman sabah şafağıydı ve savaş mücadelesine girmeden önce namazını kılması ve can korkusunu geri plana atması beni çok etkiledi. Birkaç dostu ile birçok askere karşı dimdik duruş sergilemesi ve gerek kibar davranışları ile gerek yumuşak huyluluğu ile birçok düşman safından insanların da saygısını kazanmıştı. Şeyh Şamil ve Hacı Murat ikisinin inançları ortaktı ama düşünceleri ortak değildi. Ve bu düşünceler sonucunda yolları ayrıldığı zaman da, birbirlerine saygı duyarak düşmanlık beslemeleri hem tuhafıma gitti hem de karakterlerini erdemli bir kişinin statüsüne yükseltti. Tabii bununla beraber şunu da anladım ki bir insanı zorla hiçbir şekilde yanımızda tutamayız. Çünkü o kişi eninde sonunda o zorluğun zincirini kırar. Bize başka bir insandan korkarak sığınma ihtiyacı ile gelen bir kişi hayatının güvencesini kazandığı zaman o sığınma ihtiyacına artık gerek duymaz. Ben Hacı Murat'ta Şeyh Şamil'e karşı bunu gördüm. Sığınma ihtiyacı kalmayınca Şeyh Şamil ile yollarını ayırdı çünkü fikir ayrılıkları ikisini çok farklı bir noktaya getirmişti. Kitabın genel içerisinde kendime ders edindiğim nokta şuydu; öyle bir yaşantı içerisinde olmalıyız ki düşman bilene imrensin.
Hacı Murat (Cep Boy)
Hacı Murat (Cep Boy)Lev Tolstoy · Karbon · 201914,2bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kitap tam baş ucunuza koymalık. Düşünceler bütünlüğümüzü oluşturur. Sağlığımızdan tutun, yüz mimiklerimize kadar yansıyan şey aslında bizim düşüncelerimizdir. İyi veya kötü şeyi biz düşünerek ve onu ilerletip yaşantı veya alışkanlık haline getirerek oluştururuz. Kişinin aslı, kalbinin derinliklerinde saklıdır.. Hatta bir suçlunun birden bire o
Düşüncenin Gücü
Düşüncenin GücüJames Allen · Mahzen Yayınları · 20212,437 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
8/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Kitap bir müdürün dilinden 28 Şubat olaylarını anlatıyor. İnancı için gösterdiği çaba beni çok etkiledi. Müdürden bir fikri alelacele ortaya atmayı değil , bir fikrin arkasından sağlam deliller sunarak, o fikrin temelini sağlamlık ile ortama sunmamız gerektiğini öğrendim. Bir fikrin kökü sağlam olursa sonuç verir. 28 Şubat olaylarını birebir bu
Sürgünler Sefer Olur
Sürgünler Sefer OlurOsman Kahveci · Bengisu Yayınları · 20179 okunma
101 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Kitap bir nevi insanlık için manevi reçete görevini üstlenmiş. Yazar Müslümanların yaşantı şekillerindeki olumlu ve olumsuz yanları farklı bakış açılarıyla ön plana çıkarmış. Müslümanların birlik olması gerekirken birbirlerine ayrıştırarak farklı bir yaşantı içine girmelerini eleştirmiş. Bence de çok haklı bir eleştiri. İnanç yapısı ile aynı yolda yürüyen insanların çoğu içinde taşıdıkları imanı esas alıp diğerini yol arkadaşı edinmek yerine " şucu - bucu" diyerek tek ve ayrık yürümeyi seçiyor. Birlik olunmadığı için ümmet sıfatından da düşmüş oluyoruz bence. Sahabeler farklı sima , farklı yaşantı , farklı memleket olsun hepsi bir oldukları için sağlam bir şekilde ve hayırla anılarak bu zamana kadar geldiler. Birbirlerine ayrıştıran kişilere aklımda kalmış bir hadise örneği var : Ebu Zer el Gıfari , Bilal-i Habeşin dış görünüşüne dair cümle kuruyor ( zenci olduğu için) bu duruma Bilal-i Habeş kırılıyor. Bunun üzerine Ebu Zer , Bilal-i Habeş'in evinin kapısının önünde onu affetmesini bekliyor. Bu örneğe bakın.. Ne büyük bir hassasiyet var. Bir de şimdiye bakın. Herkes birbirini kötülüyor. Kendini veya kendine taraf edindiği şeyi yüceltiyor. Halbuki baksan hepsi Allah rızası için birşeyler yapıyor. Bu kopukluk İslam'ı da Müslümanlığı da kötü etkiliyor. Müslüman kendi içinde birlik ve beraberlik halinde değilken nasıl başkalarına hakkı ile bir şeyler katabiliriz ki ? Bunu sorgulamak gerekiyor.
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20177,7bin okunma
Reklam
232 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap Hz Musa'nın aile yapısından tutun, gençlik ve peygamberlik döneminin sonuna kadar ki olan yaşanmışlıklarını anlatıyor. Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. Ama bu kitapta hem yayınevinden kaynaklanan imla hataları hem de yazarın birkaç yerde kendisini tekrar etmesinden dolayı ilk okuduğum kitap kadar zevk alamadım. Kitap içerisinde beğendiğim kısım Hz Musa ve Hızır arasında geçen kıssaydı. Bu kıssadan çıkardığım sonuç, gördüğümüz şeylerin anlamlarını bakış açılarımızla yüklüyor oluşumuz oldu. Ve anlık olan bir şeyin sonrasında farklı bir manaya erişebileceğini düşünce ihtimalimize koymamız gerekiyor. Bakış açımızı : "bunun sonucu şu olacak" "Bunu yaptığına göre şu yaşanacak" demek yerine " vardır bunda da bir hayır" "Sonucu görmeden bir şey dememek lazım" diyebilmeliyiz. Çünkü sonucu kendimiz hemen belirlersek yaşantı devam ederken bir sonuca bağlamış oluruz. Ve sonrasında farklı bir sonuç ihtimali olsa dahi bağlamış olduğumuz sonuca inanırız. Bu durum da yaşanacak gerçeği gözden kaçırmış olma ihtimalini ön plana çıkarır.
Hz. Musa
Hz. MusaToğan Kuter Eren · Çınaraltı Yayıncılık · 201715 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Cezasız eğitim kitabı genel olarak çocuğa ceza ve mükafat üzerinden bir eğitim anlayışı yerine onları aracı olarak kullanmadan nasıl eğitim verebileceğimizi öğretiyor. Kitap içerisinde birçok çocuk modelini ele almış Adem Güneş. Genellikle her kitapta olduğu gibi bu kitapta da karşılaştığım bir durum vardı. " Ebeveynlerin çocuklukları
Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim
Kişilik Gelişiminde Cezasız EğitimAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2017640 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ebu Zer el Gıfari tam bir teslimiyet , vefa abidesi.. Eşkiyalık yaparak geçim sağlayan , acımasız ve sert tutuma sahip olan bir kabilenin üyesiydi. Kendi içinde bir anlam arayışına giriyor ve bir yıl boyunca eşkiyalıktan kendini uzaklaştırıyor. Aklında hep aynı soru : Bu hayatın sırrı ne ? Bu soru onun hidayete ermesine vesile oluyor.. Demek ki değişim ilk sorgulama ile başlıyormuş. Ortamdan uzaklaştıkça çevresindeki insanlar onun değişimini kabullenmek istemiyor. Çünkü onun karşıt duruşu bir zaman sonra kendi içlerinde bir sorgulama uyandırıyor. Peki biri istenmediği bir ortamda nasıl bir etki yaratır ? Ama o tek başına iki kavmin hidayete ermesine vesile oluyor. Bir kişi bile yeter bazı şeyleri değiştirmeye. Demek ki hakta sebat gösteren kişi, gönüllerde galibiyet kazanıyor. Ve benim hoşuma giden bir olay da, Gıfar ve Eslem kabilesi yaptıklarından dolayı pişmanlık duyduğu ve günahın altında ezildikleri için Peygamberden ilk onlar için Allah'tan dua etmesini istiyorlar. Tevbe böyle birşey demek ki.. Günahtan pişmanlık duymak ve günahın gözlerinde ve yüreklerinde büyümesi.
Ebu Zer el Gifari (ra)
Ebu Zer el Gifari (ra)Muhammed Halid Sabit · Beka Yayınları · 21635 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Kitapta Ashab-ı Kehf örneklendirilmesi ile ile birlikte verilmiş öğütler var. Ashab-ı Kehf bizim için örnek bir model olmalı. Sarayın ve zenginliğin içinde yaşarken hepsinin yüksek bir statüsü varken, dinlerine sadık olduklarından dolayı zulme ve inkara karşı sergiledikleri dik duruş ve teslimiyet örneğini bizde kendimize ders edinmeliyiz. Kitapta beni en çok etkileyen şeylerden biri de Ashab-ı kehf'in bulunduğu mağaranın yakınlarına veya üzerine insanların hemen bir türbe yapma girişiminde bulunmalarıydı. Hiç kimse biz de onlar gibi nasıl oluruz düşüncesine girmeden , arada bir hatırlanacak taştan bir temsiliyet barındıracak bir iş aşamasına girişmişler. Bazı şeyler ortadadır önemli olan bizim nasıl baktığımızdır. Biz anlam ile değil de simgesel olarak bakıyorsak eksik bakıyoruz demektir. Yüzük Krallığı Hz Süleyman kitabında görüp burada da benzerine rastladığım bir kısım vardı. O kitapta herkes hızır'ı arıyordu ve bekliyordu. Bu kitapta da herkes Mehdi'yi bekliyor. Ve aynı öğüt vardı : Beklemeyin siz olun. Siz boşlukları doldurun.. Siz düzeltin. Siz iyilik edin. Anladım ki beklemek sadece pasif karakterli insanların işi. Çünkü bu tür insanlar her zaman başkasının arayışındadır. Ve o arayı hiçbir zaman bir sonuca varmaz.
Mağaradan Arş'a
Mağaradan Arş'aNureddin Yıldız · Tahlil Yayınları · 20171,589 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Beşir adındaki bir gencin rüya yoluyla ,bir nevi yakaza haliyle Ibn Haldun'un döneminde yaşadığı zaman dilimini anlatıyor. Kitapta İbni Haldun'un Beşir'e anlatmış olduğu hikaye beni çok etkiledi. Hikayede iki dost var birbiriyle kavga ediyorlar ve biri diğerine tokat atıyor. Canı acıyan yani tokatı yiyen de kumun üzerine "Bugün en iyi arkadaşım beni tokatladı." diyerek yazıyor. Aradan zaman geçiyor bu iki arkadaş barışıyor sonra bir göl ile karşılaşıyorlar ve suya tokat yiyen girdiği zaman çamura saplanıyor ve diğer arkadaşı onu kurtarıyor bu sefer tokat yiyen bir taşın üzerine "Bugün en iyi arkadaşım benim hayatımı kurtardı." diyerek yazıyor. Arkadaşı da şaşırıyor ve soruyor neden canını acıttığımda kuma yazmıştın da şimdi taşa yazıyorsun diye. Arkadaşı da diyor ki "birisi canımızı yaktığında kuma yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı onu silebilsin. İyilik yapıldığında ise taşa yazmalıyız ki onu hiçbir rüzgar silemesin." Demek ki dostluk böyle bir şey olmalı.. Bize yapılan hataları silinecek şekilde yazmalıyız, kuma olmasa bile aklımıza ve kalbimize. Çünkü kalıcı şekilde onun hesabını tutarsak,barıştığımızı düşündüğümüz halde bile o kalıcılık içimizde bir yer edinecek. Yazılmış bir kağıdı sildikten sonra sayfada kalan iz gibi. O yüzden insanlara karşı iyiliği kalıcı halde tutmamız gerekiyor. İyiliği kalıcı halde tutarsak kişiden gelen hataları da, nefis ve önyargı araya girmeden kalbimize karşı kolayca arabuluculuk yapabiliriz.
Beşir ve İbn Haldun
Beşir ve İbn HaldunFerhat Özbadem · Sude Yayınları · 201711 okunma
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap birçok karakter üzerinden ilerleyen bir kurguya sahip. Bu karakterlerden biri Nasri, kendisi Mısır asırlı bir çocuk. Diğer karakterler ise Hz. Süleyman Hızır as , Belkıs ve Asaf.. Kitaba ilk başta biraz önyargı ile yaklaşmış olabilirim. Hz Süleyman ile Belkıs arasındaki durumlarda biraz duygusal bağ eklenerek gidildiği için açıkçası beni pek sarmaz diye düşünüyordum. Ama kitap beni yanılttı. Özellikle orta kısımlardan itibaren son sayfasına kadar kurgu çok akıcı bir şekilde ilerledi. Ama kitapta beni en çok etkileyen galiba karınca oldu. Hazreti Süleyman nasıl karıncanın ona bir şeyler anlatmasını bekliyorduysa ben de o şekilde gerçekten karıncanın bir şeyler anlatmasını bekledim. :) Özellikle Hz Süleyman'ın ordusu ormandan geçerken ordu'nun altında ezilmemek için karıncaları yöneten baş karıncaya Hz Süleyman soruyor. ( özetle ) Benim peygamber olduğumu biliyordun. Ben bir karıncaya dahi zarar vermem , neden benden korumak için onlara kaçmalarını söyledin. ( Kitapta bu bölüm Neml suresindeki ayetten esinlenilmiş.) Karınca da diyor ki ; Herkes kendi krallığının Süleyman'ıdır. İkinci hoşuma giden kısım ise şuydu; Herkes Hz hızır'ı arıyor biri yollara düşüyor , biri Cami kenarında bekliyor.. Bu tür insanlara kitaptaki Hz Hızır karakteri diyor ki ; Hz hızır'ı neden arıyorsunuz ? Sizler de birer Hızır olabilirsiniz. Hızır olmak insanlara yardım etmektir ve yardım etmek için hazır bir şekilde olmaktır. Bu kısımdaki öğüt beni çok etkiledi. Kitapta birçok kısmın altını çizdim zaten. Okumanızı tavsiye ederim. Kitaplarla kalın. :)
Yüzük Krallığı
Yüzük KrallığıToğan Kuter Eren · Çınaraltı Yayınları · 20188 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Günlük hayatta kullandığımız kelimelerin manevi boyutunun kişiye kazandırdıklarını incelemiş yazar. Peygamberlerin yaşantılarıyla, hadisler ve ayetlerle örneklendirerek. Biz hep iyilik kaynağını iki elimizle yaptıklarımız olarak düşünürüz. Amel defterimizin sadece bu iyilikleri yazdığını da. Halbuki bu kitapta dilimizle söylediğimiz birçok sözün yapılan amel kadar hatta ondan daha da üstün bir değere sahip olduğunu farkettim. Kişinin söylediği söz kendisi veya başkaları için iyi ve kötü yönde şekillenebilir. Şekillenme sonucunda bu iki yöne uygun bir karşılık alacağımızı bilmemiz gerekiyor. Fiil ve davranışlarımızın haricinde önemli bir değere sahip olan, manasını öğrenip dile getirdiklerimizdir. Dil, bizim maddi ve manevi iki dünyamız için bir aracıdır. Dilimiz güzel şeyleri söyledikçe kalbimiz ve irademiz de bu şekile uygun bir yapılandırma içine girer. Sonrasında hareketlerimiz bu yapılandırma kapsamının içinde bulunduğundan dolayı otomatik olarak bir düzelme ,iyileşme süreci başlatır. Bu iyileşmenin sonucunda da kişi hem maddi hem de manevi açıdan iki dünyası için tamamlanmış olur.
İnsanı Uçurumdan Kurtaran Sözler
İnsanı Uçurumdan Kurtaran SözlerMehmed Paksu · Nesil Yayınları · 201242 okunma
79 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Taş kitabında, toplumun monotonlaşmış hayat stilinden sıkılan bir gencin aklında oluşturmuş olduğu cevap ve düşüncelerle bir intihar yoluna adım atmasını anlatıyor. Genç adam küçüklüğünden beri gördüğü bir tepeyi kendisine veda tepesi olarak seçiyor ve oradan intihar etmeyi düşünüyor. İntihar girişimine kendisini iten bir sürü halinde yaşayan insanlar ve insanların davranışları oluyor. Kendisinin iç alemine hayata dair hiçbir mana katamadığı için özel bir son hazırlamak istiyor kendince. Veda tepesine çıkarken orada küçük bir kulübe, kulübenin önüne de yaşlı bir adamla karşılaşıyor. Kitabın olay akışı burada başlıyor diyebiliriz yaşlı adam ve gencin arasında geçen soru cevaba dayalı diyaloglar beni çok etkiledi. Evrenden tutun, manevi hayata ve inanca kadar birçok sorunun farklı yöntemlerle cevabını veriyor ihtiyar adam. Benim en çok hoşuma giden ihtiyar adamın sergilemiş olduğu davranışlardı. Karşısındaki kişi kendi inancına ortak olsun veya olmasın soru cevap içindeyken her zaman karşısındakine sergilediği saygılı tutum, insanı doyuran has cevaplar ve bu cevabı uygun örneklendirmeler vermesiydi. Bir kişinin bir bilgiyi bilmesi çok da önemli değilmiş aslında. O bilgiyi karşısındakine nasıl aktardığı önemliymiş.
Taş
TaşMehmed Alagaş · İnsan Dergisi Yayınları · 2000720 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu kitapta beni etkileyen öykülerden biri Kemalettin Albay adında bir adamın yaşantısını ele alarak yazılmış olan "perdeler" öyküsüydü. Öykünün içerisinde Kemalettin bey ile arkadaşları otururken perdelerden konu açılıyor. Ne kadar basit bir konu değil mi ? Bir kelime ne kadar şey çağrıştırabilir ki ? Bunun üzerine onların aralarında
Dünün Ardından
Dünün ArdındanKomisyon · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 201846 okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Yazarın, Mehmet Akif Ersoy'un hayatını gayet akıcı bir şekilde okuyucuya aktardığını düşünüyorum. Roman kategorisinde olması okumayı daha da kolaylaştırmış. Gençler için öncelikli tutulacak kitaplardan biri. Gerek vatan sevgisi, gerek İslam anlayışı, gerek aile yapısı ve dostluk bağları Mehmet Akif'in düşünceleriyle ve yazarımızın kalemiyle bizi aktarılmış oldu. Toplum birliği için beraberliğin önemini aktarmak adına köy köy, şehir şehir dolaşması ve bundan gelir olarak hiçbir karşılık almaması, çocuklarına karşı her zaman ilgili bir baba olması, onların iyilikleriyle övünüp, yanlışlardan utanıp düzeltmeye çalışması ve hatayı ilk baş kendinde araması, bir arkadaşına haksızlık yaparak işten çıkardıklarında kendisi O haksızlığın karşısında durmak için ,maddi durumu iyi değilken bile istifa etmesi, vefat eden arkadaşının çocuklarını kendi çocuğu sayması, hayatta her zaman en değerli ganimetin para değil dost olduğunu göstermesi, milleti temsil edecek bi şiirinin karşılığında ödül olduğunu bildiği için yazmak istememesi ve ödülü almamak şartıyla şiiri yazdığını okuduğum zaman bir kez daha Mehmet Akif Ersoy'un karakterine aşık oldum.
Mehmet Akif
Mehmet AkifFerhat Özbadem · Sude Yayınları · 2017150 okunma
115 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.