Ashab'ı Kehf 'i "duygusal sahneler olarak değil, namazımızda ki Fatiha gibi'' anlatmış Nureddin Hocamız.Saraylarından çıkıp , Mağaraya sığındılar , varlıktan yokluğa , Ve o yokluktan Arş'a ...
"Kaç kişi oldukları esasen çok da mühim değildir.Esas anlaşılması gereken , delikanlılığın kendisidir , kaç kişi oldukları değil . İmanı zayıf olan ve çekirdeği yakalamayanlar , rakama takılıp kalırlar!" diyerek; Olayın ruhunu sahiplenmemiz gerektiğini vurguluyor.
İmrenip , kıskanmakla kalmamalı , örnek model olarak almalı ve onların izinden gitmemiz gerektiğini bir kez daha okumuş oldum.
Ve bu yoldaki rehberimiz dört maddede toparlanmış.
-Sünnetullah
-Dini , dünyayı , mevcudu ve geleceği aynı masada incelemek .
-Ruh terbiyesi
-Pusula (Kur'an , sünnet , sevad'ı azam -ümmetin kitlesel yürüyüşü-)
Evet, güneşin bulutların yerini alıp her yanı kavurduğu, beyinlerin kaynayıp terlerin gırtlağa ulaştığı ve sebeplerin bütün bütün iflas edip her şeyin insanın aleyhine döndüğü , kimsenin kimseye destek çıkamayacaği o gün, Sığınacağımız tek sığınak . "Allah'ın himayesinin gölgesidir."
"Herkesin sarayı farklı , mağarası farklıdır.Ama arş bir tanedir."
Bizlere vaad edilen 'Arş'ın gölgesi'ne talibiz .
Rabbim bizleri de Arş'ın gölgesine nail olabilenlerden eyle .
Amin