Hasbihâl
Edvâr-ı hayât perde perde... Allâh bilir ne var ilerde.
Sayfa 48 - Gonca YayıneviKitabı okuyor
Hasbihâl
"Ey nevşe, humarın olmasaydı! Bidarın iken uyanmasaydım; Dünya varmış inanmasaydım!"
Reklam
Susturma bu ruh-ı zarı, dinle! Hep velvele-i hayat dinse, Düşmez bu zavallı ruh, ye'se. Olmazsa zemin, zaman müsaid; Feryadına asuman müsaid! Gönder bana sende neyse derdin... Yadında mı bir zaman ne derdin? Müstakbeli almayıp hayale! Gel biz dalalım bu hasbihale! Edvar-ı hayat perde perde... Allah bilir ne var ilerde.
Hasbihâl
Gönder bana sen de neyse derdin... Yâdında mı bir zaman ne derdin? Müstakbeli almayıp hayâle! Gel biz dalalım bu hasbihâle!
Sayfa 85 - Berikan Yayınevi
Hasbihâl
Müstakbeli almayıp hayale! Gel biz dalalım hasbihale! Edvar-ı hayat perde perde... Allah bilir ne var ilerde.
Necid Çöllerinden Medine'ye
Nâr-ı beyzâ mı nedir, öğle zamanında güneş? Tepesinden döküyor beynine âfâkın ateş! Yıldırım yağmuru şeklinde inen huzmesine, Siper olmuş yanıyor çöldeki çıplak sîne. San’atin sırrını ressâm-ı ezelden okuyan; Rûh-i ma’sûmu bütün hilkati kendinde duyan; Şimdi yerlerde şafak, şimdi bulutlarda bahar; Şimdi tûfân-ı ziyâ, şimdi köpük, şimdi
66 öğeden 71 ile 66 arasındakiler gösteriliyor.