Şimdi bile, üzerinden bunca yıl geçtiği halde bu hatıraları anmakla epey kötü oluyorum. Gerçi nice kötü hatıram var ama... bu "Notlar"a burada mı son vermeli acaba? Sanırım bunları yazmakla hata ettim zaten. Daha doğrusu, bu hikâyeyi yazarken yeterince utandım: Yani bu, edebi bir eserden ziyade günahlarımın kefaretini ödemek oldu. Bir
MAHKÜM Niyetiniz iyilik yapmaksa, şu sağ elimi bir saniye çözse­niz bana yeter. Kramp girdi. (Çavuş işaret eder. Mahkum kolunu gerer, Kızıl Cephe selamı verir, bir askerin çenesine var gücüyle yumruğunu indirir. ) Al sana hatıram olsun! ÇAVUŞ Lan! it herif! (Üçü birden mahkumun üzerine atlarlar; ite kaka götürürler.)
Reklam
“Hatıram yeter”
"Dünyanın halleri, insanın hallerinden farklı değil. Mevsimler, insanın ruhunu hava değişimlerinden, heyelanlar ve seller içimizde akanlardan, bir türlü yağamayan bulutlar bir yerlerimizde sıkışıp kalanlardan, gecenin bir körü uyandıran kalp çarpıntılarını unuttuğunu sandığın eski defterlerden hiç farklı değil. Dünyanın halleri, insanın hallerinden hiç farklı değil. Düşündükçe hep buraya varıyorum. İnsan hâlâ yadırgıyor, hâlâ şaşırıyor çevresinde olana bitene. Dünyayı kendinden çok uzak, çok farklı, çok başka sanıyor. Yabancı biliyor başka türleri, otları, balıkları, salyangozları. Dünyanın hiç görmediği köşelerinde uçan kuşların, açan çiçeklerin, esen rüzgarın onun hayatına nasıl dokunabileceğini, yaşamadan bilmiyor."
Sayfa 11 - Doğan NovusKitabı okudu
13 öğeden 11 ile 13 arasındakiler gösteriliyor.