Kişisel bir mesele değildi nefret suçu. Nesnel bir şiddetti. Kurbandan nefret etmek için, onu şahsen tanıyarak zaman kaybetmeye gerek yoktu. Havada uçuşan genel nefretten bir doz koklamak yeterliydi.
2018 yılında, uluslararası bir grup araştırmacı, yapay zekâ sistemlerinin "şaşırtıcı yaratıcılığı" adını verdikleri konuyla ilgili bir dizi anekdot topladılar ve bunları bilimsel bir makalede yayımladılar. Örneklerin çoğu, programcıların belirlediklerini düşündükleri kuralları programların nasıl atlattığını göstermesi bakımından eğlenceli hatta keyifliydi. Bir deneyde yürüyebilen sanal yaratıklar üretilmeye çalışılmış ve başarı on saniyede kat edilen (sanal) mesafe ile ölçülmüştü. Deneycilerin beklediği gibi bacak geliştirmek yerine, dijital yaratıklar daha uzun boylu olacak şekilde evrimleştiler ve sonra düştüler, böylece bir adım bile atmamalarına rağmen kazandılar; bazıları mesafeyi aşmak için havada nasıl perende atacaklarını çözdüler. Optik sistemler için mercek tasarlamakla görevlendirilen bir diğeri, ürününün doğruluğunu defalarca gözden geçirdi. Sonunda ortaya çıkan mercekler, eğer üretilseydi yirmi metre kalınlıkta olurdu.
"Richard, iyi niyetle söylüyorum, eski tarz biri." Julia gülümsedi. "Senin de öyle olmana bayılıyorum."
Gabriel homurdandı, tıraşına devam etti. "O kadar da eski tarz değilim, olsam seninle açık havada delicesine sevişmezdim. Kama sutra'dan en sevdiğim bazı pozisyonları da sana göstermeyi hayal edip durmazdım." Göz kırptı. "Ama kibirli itin tekiyim ve birlikte yaşaması çok zor biriyim. Beni evcilleştirmen gerekecek."
"Peki, bunu nasıl yapacağım, Profesör Emerson?"
"Hiç gitmeyerek." Yüzünü ona çevirirken sesi alçalmıştı.
"Ben seni kaybetme konusunda daha fazla endişeliyim."
Gabriel eğilip onu alnından öptü. "O halde kaygılanacak hiçbir şeyin yok."
Mümkün mertebe az oturmalı; açık havada yürürken doğmayan, şenliğine kaşların da katılmadığı hiçbir düşünceye güvenmemeli. Önyargıların hepsi bağırsaklardan gelir. Daha evvel söylediğim gibi, Kutsal Tin’e karşı işlenen en esas günah yerinden kıpırdamamaktır.
-F.Nietzsche
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada ô şık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.