Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her galaksinin merkezinde bulundu...
Ama daha büyük bir kara deliğe düşecek olsanız, mesela bir milyon güneş kütlesine sahip olana, bu takdirde çekim gücü tüm bedeninize (eşit olarak) etki edecek ve ufka sorunsuz bir şekilde ulaşırsınız. Yani bir kara deliğin içini keşfetmek istiyorsanız, mümkün mertebe büyük olmasına dikkat edin. Samanyolunun merkezinde dört milyon güneş kütlesine sahip bir kara delik var.
Sayfa 131Kitabı okudu
Hayatı yok edecek gök taşı düşmesi ihtimali
Bu tür çarpmaların ne sıklıkta olduğunu söylemek zor, fakat realist tahminlere göre 20 milyon yılda bir beklenebilir. Eğer bu doğruysa, dünya akıllı varlıkların oluşumunu 66 milyon yıldır göktaşı düşmemiş olmasına borçluyuz.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Darwinsel evrimin bizi daha akıllı ve daha iyi olan canlılar yapmasını bekleyecek zamanımız yok. Fakat şimdi kendimizin dizayn ettigi evrim diyebileceğimiz yeni bir döneme giriyoruz: biz kendi DNA'mızı kendimizin değiştirebileceği ve daha iyi yapabileceği duruma geliyoruz.
Sayfa 104Kitabı okudu
18. yüzyılda o zamana kadar yazılmış tüm kitapları okumuş olan bir adam varmış. Fakat siz bugün her gün bir kitap okusanız bile ulusal kütüphanedeki tüm kitapları okumanız için nice onbin seneye ihtiyacınız var.
Sayfa 103Kitabı okudu
Tahminlere göre her beşinci yıldızın yaşamın mümkün olduğu mesafede bulunan dünya benzeri bir gezegeni var.
Bizim kendi galaksimiz bazı yönlere bakış atmamıza müsaade etmiyor, buna rağmen galaksiler genelde mekan içerisinde eşit şekilde dağılmış, bazı yerlerde yoğunlaşmalar ve boş alanlar olsa da.
Reklam
Ben inançlı bir insan mıyım? Neye inanmak istediğimizde özgürüz. Bana göre en basit açıklama bir Tanrı'nın olmaması. Kimse kainatı yaratmadı ve kimse kaderimizi belirlemiyor. Bu çok fazla sonuca götüren bir yargı: Muhtemelen bir Cennet ve ölümden sonra bir hayat yok. Ahiret inancı sadece bir arzudan ibaret kanımca. Buna dair güvenilir kanıtlar yok, ve var olduğunu kabul etmek tüm bilimsel bulgulara muhalif. Kanımca toprak olacağız ölünce. Ama devam yaşamak şekilleri var: bıraktığımız etki ve çocuklarımıza bıraktığımız genlerimiz. Kainatın planını takdir edecek sırf bu yaşamımız var, ve ona sahip olduğumuz için çok minnettarım.
(Geriye doğru) yolculuğumuz esnasında Büyük Patlamadan önceki bir noktaya ulaşamazsınız, çünkü ondan önce zaman yoktu. Böylece nihayet sebebi olmayan bir şeye ulaşmış olduk, çünkü sebebin var olabileceği bir zaman yok. Bana göre bundan çıkan sonuç şudur ki, Tanrının var olması için bir imkan kalmaz, çünkü var olması için ona bir zaman kalmaz.
Cevap, yaşamış muhtemelen en dikkat çekici bilim adamının bulgularından ortaya çıkıyordu. İsmi: Albert Einstein. Malesef onunla hiç karşılaşmadım, çünkü o öldüğünde ben 13 yaşındaydım.
Öyleyse Tanrı tabiat yasalarının cisimsel hali diye açıklanabilir. Fakat çoğu insanın Tanrı tasavvuru ile örtüşmez bu tanım. Onlar daha çok özel bir ilişki içerisine girebilecekleri insansı bir varlık hayal ederler. Fazlasıyla olası olmayan bir varsayım bu, eğer kainatın büyüklüğü ve insansal varlığın kainattaki önemsizliği gözönünde bulundurulduğunda. Ben "Tanrı" kelimesini Einstein gibi kişilik anlamından uzak olarak doğa yasaları için kullanıyorum.
Reklam
Bitiş sınavından sonra üniversitede ufak seyahalet için burslara dilekçe yazabiliyordunuz. Ben de (burs almak için) ne kadar uzağa gidilirse o derece şansların artacağını düşündüğümden İran'ı tercih ettim. 1962 yazında trenle Istanbula gittim, sonra Türkiye'nin doğusundaki Erzurum'a, oradan Tebriz, Teheran, Isfahan, Şiraz ve antik pers kırallarının başkenti Persepolis'e.
Bu ısıyı hesap edecek formül şimdi Londra'da Westminster Abbey'deki Isaac Newton ve Charles Darwin arasında gömülü olan küllerinin başında bulunan mezar taşında yazılı.
Filimde onu canlandıran kişiye film hakkındaki yorumu
Filmi izledikten sonra Stephen onu beğendiğini söyledi cömert şekilde. Onu duygulandırıcı buldu, fakat daha çok fizik daha az duygusallık filme iyi gelirdi diye belirtti. Buna karşı birşey denilemez tabi.
"Alman fizikçi Werner Israel'in dediği gibi, Mozart kafasında tüm bir senfoniyi yaratabildiği gibi, Hawking de kafasında tüm bir evreni baştan yaratabilecek bir dehâya sahipti."
Sayfa 124Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.