Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Dikkat! Spoiler İçerir:))
Öncelikle bir ütopta ve distopya sentezli bu kitap 26. yüzyılda Londra'da geçmektedir.
Henry Ford'un Tanrı(!) olarak görüldüğü bir yönetimle başlayalım.... Bu ütopyadaki insanlar doğarak değil, önceden belirlenmiş rollerini gerçekleştirmek üzere kuluçkalardan çıkarılmışlardır. Çocuklara eğitim hipnopedya (uykuda eğitim) denen yolla telkin
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar, kitabında insan olmaktan ve uyguladığımız takdirde hayatımızı olumlu yönde değiştirebilecek konulardan bahsediyor. Kitap 5 bölümden oluşuyor:
I. Bölüm: Yola nereden başlamalı
Burada bireyin hikâyesi, kendisini tanıma üzerine, çocukluğuna inmek ve ruhsal özgürlüğünün önündeki engeller başlıklarını ele alıyor.
"Hep başkalarının hayat
511 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar:))
Nobel Ödüllü İzlandalı şair ve yazar olan Halldór Laxness,Özgür İnsalar'da bağımsızlığına düşkün bir halkı,bir çiftçinin destansı hayat mücadelesi üzerinden anlatıyor.
Romanın baş karakteri olan Bjartur aksi,inatçı yıllardır Mal müdürüne hizmet etmiş bir çiftçi..Biriktirdiği üç,beş kuruş para ile lanetli olduğu düşünüldüğü için kimsenin almadığı bir ev satın alır(Yazevi).Bu evin bodrum katında koyunları ve köpeğiyle yaşayan yoksul ama kimsenin parasına tamah etmeyen özgürlüğüne düşkün bir adam.
Bjartur 26 yaşında iken,doğum esnasında eşini kaybediyor.Bizim sessiz ve zeki kızımız Asta Solilja dünya geliyor.Asta ismini koyuyor kızına ve bu isim onların kültüründe "Özgür" anlamına geliyor.
Bjartur karısının gömdükten sonra yeni bir kadın ile hayatını birleştiriyor.Bu kadından da 3 tane erkek evlat sahibi oluyor ve bu ailenin özgürlük mücadelesi başlıyor.
Okunma oranina baktım ve az olduğunu gördüm benimde böyle az okunmuş eserleri okumak gibi bir huyum var.:)Ben aşırı beğenmedim ama bu kadar az okunmuş olması beni üzdü:(
Pek sürükleyici bir kitap olmasa da okunması gereken, özgürlüğü vurgulayan güzel bir eser.Okuyun,okutun;))
|•Kitapla Kalınn
Uzun Olsa Da Okuduğunuza Pişman Olmazsınız
Yazar gibi mevzuya giriş yapmadan önce şunu söylemeden edemeyeceğim :” Bir eserin ikna kabiliyetinin olabileceğini ilk defa bu eserde gördüm.”
Yazarı hiç tanımayanlar, Ahmet Çakıcı mı? O da kim?, adını sanki bir ara duymuştum diyenler fazlalıkta farkındayım. Çünkü ben de daha yeni tanıdım. Ve belki de ödev için verilmemiş olsa idi yazarı hiç
José Saramago'nun, bu başyapıtı oluştururken, Kolpaçino filmindeki Galerici Şahin isimli karakterden ilham aldığını biliyor muydunuz? Şaka yapıyorum tabiki :)
Fakat, bu kitapta da ilk körlük vakası, aracın içerisinde, trafik ışıklarında beklerken ortaya çıkıyor. Bu gereksiz benzetmemizden sonra dilerseniz incelememize geçebiliriz..
Adını bu
·
Puan vermedi
Uzun süredir böyle dolu bir kitap okumanın hasretindeydim. Normalde okuduğumuz şeylerin vitamin olduğunu, içimizde yavaş yavaş biriktiğini fark etmeyiz. Her bir cümle, sözcük ulaşması gereken yerlere olağan bir doğallıkla ulaşır. Bunların hayatın olumsuzluklarına karşı bizde bir direnç oluşturduğunu fark etmeyiz bile. "O kadar okuyorum
248 syf.
·
Puan vermedi
Yevgeni Zamyatin
Biz
"Romantik, yaratıcı, zeka dolu, güçlü ve güzel bir kitap.. muhtemelen şimdiye dek yazılmış en iyi bilimkurgu romanı."
Ursula K.Le Guin'in ve George Orwell'ın arka kapakta överek önerdiği ilk distopya kitaplarından.
Kitap Ursula K.Le Guin'in önsözüyle basılmış.
Yazar'ın trajik bir hayat hikayesi var. Kitap 1920'de yazılıyor ilk defa 1924 yılında ingilizce çevirisiyle yayınlanıyor ve ana dilinde 1952 yılında basılması mümkün oluyor. 1988 yılına kadar da anavatanında basılmıyor çünkü her zamanın aydınları gibi önce çar tarafından sonra Rusya'ya gelen devrimle birlikte o zamanın yönetimi tarafından hain ilan ediliyor. Bunun üzerine yazar gönüllü sürgünle bir daha dönmemek üzere Paris'e yerleşiyor.
Kitabın konusuna gelirsek, şuan yaşadığımız zamanın çok sonrasında, -hatta bizi antik çağlardaki insanlar olarak tanımlıyor yazar- yeni dünya düzeni içerisinde tek devlet altında tamamen makineleşmiş, numaralardan oluşan insanların düzeni anlatılıyor. Ne özgürlük ne demokrasi ne de birey. Sadece matematiğin ve mantığın dünyası. Kahramanımız düzene sorgusuz sualsiz boyun eğen D-503 tek devlet yaşamını günlük tutarak başka dünyada yaşayan bize bırakmak istiyor.
Hayal gücü hastalığına yakalanan D-503'ün hayatının alt üst olmasıyla düzeni sorgulaması başlıyor.
Yazarın yayımlanmış çok eseri yok maalesef. Sürgünde de çok zor zamanlar yaşamış ancak distopya türü yazan George Orwell, Ursula Le Guin ve Huxley ve daha bir çoğuna ilham vermiş. Sırf bu nedenle bile okunmaya değer.
