Küçük yaşta öksüz ve yetim kalan Heidi'nin huysuz dedesi ve hayatın tüm aksiliklerine rağmen neşesini kaybetmemesi beni çok derinden etkilemiş, hayata dair umudumu neredeyse geri getirmiştir. Olay örgüsünün büyük çoğunluğunun dağlarda geçmesi ders verici niteliktedir. Alp dağlarının şifalı sularından ve Heidi'nin anlamsız neşesinden derman bulan Clara ise bu hikayede takdir ettiğim karakterlerden biridir. Fakat en büyük dersi okuyuculara Peter vermektedir, gözleri kataraktan dolayı görmeyen nenesine bakan bu koca yürekli Peter hayatın yükünü küçük yaşta sırtlamış, buna rağmen haline şükretmeyi bilmiştir.