Ticino Nehri'nin yeşil kıyısında bir zambak vardı. Sapının üzerinde dimdik uzayan çiçeğin beyaz taç yapraklarının aski suya düşüyordu ve su onu sahiplenmek istedi. Gelen her dalga o beyaz tacın aksini yanına götürürken arkadan gelen dalgalara da onu görme isteğini aşılıyordu. Böylece tüm nehir çalkalanmaya başladı. Dalgalar birdenbire hızlandı. Yere sıkıca tutunmuş güçlü sapın ucunda duran zambağı alabilmek için kıyıya hışımla çarpıyorlardı. Sular yükselip saf ve yalnız zambakla birlikte tüm kıyıları kaplayan kadar huzursuzluğu bitmedi dalgaların.
Masallardan öğreneceğimiz çok şey var.Kitabı okudu
-"Daha çok anlat dedim."
-"Hoşuna gidiyor mu?"
-Çok.Elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum."
-"Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?"
-"Gider gibi yaparız."
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.