“Adınla Çağır Beni” isimli kitabıyla kalemine aşık olduğum Aciman kitabıyla selam…
“Enigma Varyasyonları”nda melankolik rüzgârlarla savrulan anlatıcının hislerini, coşkusunu, saplantılarını akıcı dille anlatan Aciman, bilmece gibi ördüğü duyguları su gibi bir dille okura anlatır.
“Aşkın farklı halleri ilk aşkı unutturabilir mi?” sorusu zihin dehlizlerinde çınlarken o küçük melodiler iyot kokulu, sıcacık İtalyan sokaklarından New York’un kaosuna, keşmekeşliğine karışır en çarpıcı haliyle… Karışan yalnızca şehirler değildir ki… Karakterin ruhu da karmakarışıktır, okuru ruhuna ortak eder.
Çünkü vücudun ruhta, ruhun hislerdeki reaksiyonu bazen karşılıklı, bazen tek taraflı yaşanabilir ve Aciman, işte bu duygu karmaşasını ince ince, en küçük dozlarla sızdırır cümlelerine.
Her yaşanan olayda melodinin ritmi değişir; bir hızlanır, bir sessizleşip susar. Saplantıların esiri olan zihinse hiç durmadan konuşur…
Karakterin arzularını, yaşadığı hayal kırıklıklarını okuyan birlikte yaşarken; açığa çıkan gerçekle birlikte gelen o son, beklenmedik bir şekilde muazzamdır.
“Enigma Varyasyonları” çelişkileri, çıkmazları, ruhsal gelgitleri ile okurun kalbini hedef alır.
Uzun süre akıllardan çıkmamaya kararlıdır.
Andre Aciman tavrıyla ruhun çatlaklarını alçıyla kapatmaya çalışırken okuyanı da sarıp sarmalamayı unutmaz.
#tavsiye
Enigma Varyasyonları
Merhaba kitap dostu. Hem bayramın yaklaşması hem havaların biranda böyle ısınması hepimizde ister istemez bir durgunluğa itekledi. Böyle durgun dönemlerde dahi kitap okumaktan vazgeçemeyen sizlere şu gibi akıp giden bir 
Ali Eskin 'in kaleme aldığı 
Vuslat ile geldim.
Ayrılığı, özlemi, arayışı, kavuşamamayı iliklerime kadar hissettiğim yeri geldi gözyaşımı tutamadığım ama elimden bırakamadığım güzel bir okumaydı.
Yusuf'un yıllardır beklediği ataması olmuş, Edirne Merkez Nüfus Müdürlüğü'ne yerleşmişti. İşe başlayıp tüm düzeni kurduktan sonra eşini yanına almak için memleketine gelmişti. Zeynep 7 aylık hamileydi. Memlekete geldiği ilk gece eşinin rahatsızlanması üzerine hastaneye gitmişler ve erken olmasına doğumun başladığını öğrenmişlerdi. Saatler sonra aldığı acı haberle yıkılan Yusuf hem eşini hem de kucağına dahi alamadığı kızının ölüm haberini aldı.
Eşini ve kızını kendi elleri ile toprağa koyan Yusuf ruhunu da bırakmıştı orda. Tek isteği ağlamak olan Yusuf onu da yapamıyordu.
Isyan değildi Yusuf'taki ama içine düştüğü kuyudan da çıkmak istiyordu. Herşeyi herkesi geride bırakmak için düştü yollara. Bir hedef yoktu sadece yürüdü arada araçla ilerledi ama hiç durmadı 2 yıl boyunca.
Peki Yusuf neler yaşadı yolculuk esnasında?
Peki o sonu haketmiş miydi Yusuf?
Yusufla beraber yürüdüm yollarda, nasihatlerden kendime pay çıkardım kimi zaman ama böyle bir son beklemiyordum.
Kitapla ve sevgiyle kalın...
