Medeniyetimizi oluşturan manevi dinamiklerin dışa dönük zahiri bir zenginlik ve gösterişi değil; içedönük bir derinlik ve yüceliği hedef aldığını söyleyebiliriz.
Hedef
Hedefini anlaman şarttır. Kendine sürekli şu soruları sormalısın! “Ben hedef olsaydım nerde olurdum?” “Okçuya hak ettiği şerefi bahşedebilmek için, nasıl isabet edilmek isterdim?” Zira hedefin varlığı, Okçu’nun varlığı ile bağlantılıdır. Hedefin varlığını somutlaştıran, Okçu’nun o hedefi tutturma arzusudur.
Reklam
Gelecekte bir hedef göremediği için kendini çöküşe teslim eden bir insan, geçmişe dönük düşüncelerle meşgul olmaya başlar.
Araştırmacı Turgut Özbay'ın çok isabetli bir saptamayla söylediği gibi, "Tanzimat ve Islahat Fermanları Osmanlı'nın kendi arzusu ile Batı'ya benzeme hareketleridir. Mondros ve Sevr Antlaşmaları ise Batı'nın Osmanlı'ya, 'Sen istedin, ama Avrupalı olamadın. Ben şimdi, silah ve siyasi gücümle seni Avrupalı yapacağım,' diretmeleridir. 'Sen ülkeni, devletini yönetemiyorsun; seni ben yöneteceğim,' iddiası ve uygulamasıdır." Bugün savunulan küresel düzen kavgasının zorla Osmanlı'ya kabul ettirilmesidir. 1 Ocak 1876 tarihinde Fransız Dışişleri Bakanı Duc Décazes "Türkiye vesayet altındadır," diyordu. Üç yıl sonra Lord Derby aynı düşünceyi tekrar ederek şunları söylüyordu: "Türkiye'nin iç işlerinde hedef olduğu devamlı denetim, bu memleketin bağımsızlığını hemen hemen hiçe indirmiştir." Bu saptamalarla Avrupalı temsilciler Osmanlı'nın devlet ve ülkesiyle ilgili görüşlerini açıkça ifade ediyorlardı. Zamanı geldikçe de bu görüşler adım adım uygulamaya konmuştur. Sevr Antlaşması 22 Temmuz 1920 tarihinde sarayda toplanan 50 kişiye yakın kabine üyeleri, asker, sivil ve din adamlarının katıldığı bir toplantıda tartışılmıştır. 433 maddeden oluşan bu antlaşmanın, daha doğrusu çöküş belgesinin kabulüne adları yazılan ve ülkeleri tarafından yetkili kılınan kişiler tarafından mühürlenmiş ve imzalanmıştır.
Sayfa 174 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
Dünyanın acı bir tadı vardı. Eziyetti yaşamak. Bir hedef bulunuyordu Siddhartha'nin önünde, tek bir hedef: Arınmış olmak, susamalardan arınmış, istemelerden arınmış, düşlerden, sevinçlerden, acılardan arınmış. Ölerek kendinden kurtulmak, ben olmaktan çıkmak, boşalmış bir yürekle dinginliğe kavuşmak, benliksiz düşünmelerle mucizelere kapıları açmak, işte buydu onun hedefi.
“Tanrı sevgidir” denir ama bu tam olarak doğru değildir. Tanrı, sayısız yaşam biçiminin içinde ve ötesindeki Tek Yaşam’dır. Sevgi ikicilliği vurgular: Seven ve sevilen, kaynak ve hedef.
Koridor Yayıncılık- epubKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.