Kitap incelemelerini; genellikle spoilerin bütün özeti verilecek şekilde yazılması beni okumaktan uzaklaştırıyor.
Siz de tahmin edersiniz ki, kitaba karşı merakı katleden bu ayrıntısal ve konuyu anlatan yazılardan dolayı okuma isteğimiz puff olup uçar.
Bahsettiğim tarzdaki incelemeleri okumadığımdan mütevellit, bu kitapta biraz hayal kırıklığı yaşamış oldum.
20 sayfaya sığacak bir kitap: Minimal ve bazıları konudan kopuk düşündüğüm sanatsal çizgilerle (ayrıca dımdızlak çıplak sayfalar da eşlik ediyor) 168 sayfaya çıkarılmış.
Bir yerden başka bir yere yayan gidip dönüşte bir lahzada okçuluk adı altında, hayatın geneline yayılacak bazı tavsiyeler veren mahir okçuyla, genç bir delikanlının sohbetine dayanıyor.
Ne olursa olsun bir amacın varlığına, o amaca inanmaya ve o uğurda öğrenmek için sürekli hata yapmayı ( korkmadan) vurguluyor.
Ardından bu yolun amaçtan daha kutsal tutulmasını ve bu yolda çevremizinde en büyük etken olduğunu, dostlarımızın da moralimiz gibi iyi olması gerektiği tarzında söyleviyle kısacık konuşma sona eriyor.
Keyifli okumalar...
