Bir psikiyatriste içini döken insanlar, bir papazla günah çıkarırken olduğundan daha rahat konuşuyorlardı, çünkü hekimler onlara cehennem ateşinden söz etmiyorlardı.
Sayfa 150Kitabı okudu
Tıp Fakültesi
Roma imparatorluğunda hekimler usta çırak ilişkisiyle yetiştiriliyordu. İmparatorluğun çöküşünden sonra, Batı Avrupa’da tıp eğitimi, manastır ve kilise yakınlarındaki hastane veya revir niteliğindeki yerlerde hastaların gözlemlenmesiyle yapılmaya başlandı. Gelişen ticaretle zenginleşen Batı Avrupa’daki nüfus artışı ve kentleşme, nitelikli sağlık hizmetlerine olan talebi artırdı. Saray tabiplerinin yanında, kent yönetimleri de sağlık hizmetleri için uzmanlar istihdam etmeye başladı. Tababet, o döneme kadar, şifa dağıtıcıları (healers) ve bitkisel eczacılar (herbalist) tarafından icra ediliyordu. Berberler, aynı zamanda, cerrah ve dişciydi.
Sayfa 142
Reklam
Platon'a kalsak hapı yuttuk
"Hekimler, yurttaşlar arasında bedenleri ve ruhları iyi olanlara bakmalı, böyle olmayanları ise ölüme terketmelidir."
Sayfa 57 - Beden tamam da "ve" ruhları yazıyor orada sıkıntı yaşarız.
Bu kapıdan, yarım kalmış şiir ve ölüm giremez.
İnsan, iyileşmeyecek hastaların hekimliğine kalkışmamalı: o nedenle şöyle öğretmekte Zerdüşt: – o zaman geçip gitmelisiniz! Ama bir son vermek, yeni bir dize yazmaktan daha çok cesaret ister: bütün hekimler ve şairler bilirler bunu.
Sayfa 257
Hekimler ve öğretmenler şehirlerde görev yapmaktansa köylere, yoksul insanlara yardım etmeyi tercih ettiler.
Sayfa 39 - Say Yayınları
nefsi tedavi edemeyen hekimler sahte şeyhlerdir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.