Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hemera

“if all the world hated you, and believed you wicked, while your own conscience approved you, and absolved you from guilt, you would not be without friends.”
Reklam
Binlerce yıldır susmaya zorladınız bizi ve ana olmak göreviyle kısıtladınız. Her kadında bir ana ararsınız. Her kadının size analık yapmasını istersiniz; kendi kızınızın bile. Kaslarımızın sizinkiler kadar güçlü olmadığını söylersiniz, ondan sonra pabuçlarınızı boyatmak için bile bizim emeğimizi sömürürsünüz. Beyninizin bizimkinden daha üstün olduğunu söylersiniz, sonra da eve getirdiğiniz aylığın nasıl harcanacağını saptamak için bile zekâmızı sömürürsünüz. Ömrü billah çocuk kalırsınız, en ileri yaşlara değin çocuksunuzdur, yedirilip temizlenmek, öğüt verilmek, hizmet görmek, avutulmak, korunmak istersiniz tüm tembelliğiniz ve zayıflığınızla. Nefret ediyorum sizlerden. Sizsiz yapamadığım için, size daha sık bağırıp çağırmadığım için de kendimden nefret ediyorum. Sizin ananız olmaktan bıktık artık. Kendi bencilliğiniz yüzünden, kendi çıkarlarınız uğruna kutsallaştırdığınız bu sözcükten bıktık.
Bir gün çalışma sevgimi dile getirebilecek miyim - daha iyi bir yazar olma isteğimi - daha büyük çabalar harcama özlemimi. Duyduğum tutkuyu. Dinin yerini alıyor bu tutku -benim dinim bu- insanlarımı kendim yaratıyorum: "Yaşam" dan. Yaşamın kendisi bu. Çalışma düsüncesinin önünde diz çökmek, tapınmak, yere kapanmak, uzun uzun bir kendinden geçis durumunda kalmak için kışkırtma duyuyorum. Usta işi olan işimle daha çok uğraşmalıyım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bugüne kadar hep, büzü­lüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya oldu­ğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle gö­rünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekala yaşanabilirdi.
Sayfa 125Kitabı okudu
çünkü herkesle aynı şeyleri okuyunca, ister istemez herkes gibi düşünürsün.
Reklam
eğer şu anda kendimi bırakacak olursam, paramparça olurum. ben hep böyle yaşadım ve başka türlüsünü bilmiyorum. eğer kendimi koyuverirsem bir daha eskisi gibi olamam.
bilmiyorum, bazen yüreğimde sert bir kabuk olduğunu düşünüyorum. hiçbir şey o kabuğun içine giremiyor sanki. birini gerçekten sevebileceğimden şüphe duyuyorum.
geçmişten kalan her şeyden kurtuluyorum ki, gelecekte yeniden doğabileyim.
evet, nereden geliyorum? bana yabancı olan ana-babadan. bana yabancılaşan bir ana dilden. beni sevindiren ve ürküten bir doğadan. acı çektiğim, kaçmak istediğim bir ülkeden.
dün bu ağacın altında kendime sarıldım. öptüm kendimi.
Reklam
en korktuğu, en tiksindiği şey baskıydı. her türlü baskı. her türlü baskının insanın özünü yok ettiğine inanmıştı.
eski aşklara dönemezsin, ama eski kitaplara dönebilirsin. (kitapların ölmezliği burdan mı gelir?)