"Kitap okumayı seviyorum, bu beni rahatlatıyor ama sadece okumak da değil, onları tam anlamıyla anlamak istiyorum, her şeyi bilmek istiyorum ben. Yazarları, o kitapları yazdıkları yerleri, yazma sebeplerini, yaşadıkları dönemleri, o dönemlerin şartlarını... Sadece raftan bir kitap almak ve kütüphanemi doldurmak istemiyorum."
"Jane Austen'in masasına dokunmak istiyorum mesela, Dante'nin Beatrice ile karşılaştığı o sokaktan geçmek istiyorum. Hemingway'in kendini öldürdüğü o silaha dokunmak istiyorum. Notre Dame Katedrali'nde 'yazgı' kelimesini arayıp parmaklarımı o duvarlarda dolaştırmak istiyorum. Bence insan sırf matematikte başarılı diye tıp okumamalı; evet, benim için çok kolay olurdu ama bende bir insanı iyileştirme güdüsü yok, yolda gördüğüm birini hastaneye götürebilirim ama onun yarasına dokunamam ya da bir başkası sırf çok iyi ezber yapıyor diye hukuk okumamalı, önemli olan vicdan sahibi olması olmalı; meslekler derslerdeki başarıya göre değil, insan ruhuna göre seçilmeli. Ailem benim ruhumda edebiyatın olduğuna inanmıyor çünkü onlar bakarken hiç şiir okumadım, onlar etrafımdayken elimde sadece test kitaplarım vardı, bu biraz da benim suçum, onlara kendimi anlatamadım."
"Yaşlı adam okyanusa 'la mar' diyordu; bu okyanusu seven insanların ona İspanyolca verdikleri addı. Bazı kötü sözler de söylenir okyanus için ana bir kadından söz eder gibi hep dişi olarak anılır okyanus. Ağları için şamandıra kullanan ve köpekbalığı yağının pahalıya satıldığı dönemlerde motorlu tekne almış olan bazı genç balıkçılar, okyanusu erkek yerine koyarak ona 'el mar' derler. Onu bir hasım, bir yer, bir düşman yerine korlar. Yaşlı adam içinse okyanus hep 'la mar'dı; büyük sevgiler dağıtan ya da geri çeviren bir şey. Bazı zamanlar la mar bir çılgın kadın gibi deliriyorsa ya da bir cadaloz gibi davranıyorsa bu, başka türlü yapamadığı içindir. Ay nasıl bir kadını değiştirip etkiliyorsa onu da etkiler."
1954 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Amerikan edebiyatçı Ernest Hemingway ile selamlar.
Hemingway Amerikan edebiyatının kurucularından kabul edilir. Bilinç akışı, monolog tekniklerini kullanmasına ve bolca betimleme yapmasına rağmen dili oldukça açık ve kısa cümlelerle okuru yormayan bir üslubu var.
Yaşlı Adam ve Deniz ise onun en çok okunan
"Kötü olduğunu biliyorum ama mutlaka sonuna varmalıyız."
"Bitmez ki! Savaşın sonu yoktur."
"Savaş,zaferle kazanılmaz."
"Hiçbirimiz anlamayız ruh denen şeyi."
"Yaşlı olan bedendir, ruh ise hiç yaşlanmıyor, giderek bilgeleşmiyor da."
"Ama birini hâlâ seviyorsanız,bu yitmez."
"Pek çok şey oldu. Her zaman bir şeyler olur.
Her şey körelir ve dünya devam eder. Yangından kurtarılan eşyalar gibi hayatınızın büyük kısmını geri alırsınız. Hayatınız devam ettikçe herşey devam eder ve devam eder. Hiç durmaz. Yalnız sizin için durur. Bir kısmı,siz hâlâ hayattayken durur. Geri kalanı devam eder,siz de onunla devam edersiniz. Diğer yandan bir hikayeyi bitirmek gerekir."