Büyük bir hevesle başlamıştım. Yolculuk hikayeleri güzel olurdu. Ama maalesef olmamış bu kez. Kendini tekrar eden diyaloglar, değişmeyen espriler, metne iyi yedirilmeyen tesadüfler bir süre sonra "Saklandığın yeri biliyorum" dedirtiyor ve merak duygusu kalmıyor. Dilini oldukça günlük buldum. Kurgu yok denecek kadar çevremde olabilecek bir durum. Çevremde olanı da niye merak edeyim? Edebi eser meraklandırsın, heyecanlandırsın istersin. Bir de "anne-baba olmayınca ev olmaz" gibi bir fikir de veriyor okuyucuya. Sadece bu noktadan bakmayı pek doğru bulmadım. Anne- baba birlikte mutsuz ama bir evin içindeler, o zaman çocuğun gerçekten bir evi olur muydu yine de?
Bir de "sorunlu kadın /kız çocuğu kahraman seçimi artık değişmeli. Kaçıncı kitap oldu bu, devam kitabı gibi okuyoruz.