Ve İsrail gençlerini keşfediyorum.Öteki ülkelerin gençlerinden daha uslu değiller.Hayatı,motosikletleri,delice yarışları,kızları eğlenmeyi,dans etmeyi seviyorlar.Ama çoğunda rastladığım,eğiticilerinin onlara verebilmeyi başardığı birkaç dil öğrenmenin,daha sonra hayatını kazanabilmek ama özellikle de olumlu ve ülkeye faydalı bir unsur olabilmek için iyi bir meslek edinmenin gerektiği inancı.Toplulukta zahmete değecek bir rol oynamanın gururu için bir sürü fedakarlık yapabilecek pek çok genç gördüm.Para ya da lüks için yüksek yerlere geçme ihtirası beslemiyorlardı.
Gerçekten Tanrı’ya değiyor, onu çevremde, içimde hissediyorum. Kulağıma fısıldıyor hatta: “Acı çekiyorsun, daha da çekeceksin ama bu kez senden yana olmaya karar verdim. Söz veriyorum, güçlükleri yenip galip çıkacaksın.”