h.
@henrieette
Başım sızlıyor yüreğim sersem...
14 Şubat
6 kütüphaneci puanı
96 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sadece bir dokunuşla, o insanın saflık derecesi anlaşılır. Sorun dokunmaktır. Ritimdir. Etrafa zarafet saçmayan şeylerin hepsi taklittir.
Okur Takip Önerileri
Mücadele gayesi olmayan özgür düşünce, sanki bir vakum tüpünün içinde kanat çırpan güvercin gibidir, hiçbir zaman uçamaz.
İnsanlar genellikle umut kavramıyla kandırılır; ama aynı zamanda "umutsuzluk" kavramıyla da aynı şekilde kandırılırlar.
Bir geminin kalkışının nedeni ne olursa olsun, her zaman bizlere bir tür belirsiz bir umut hissettirir. Bu antik çağlardan beri değişmeyen, insanın doğasına ait bir şeydir.
Duygusal anlamda sağlıklı olabilmek için, kişinin, gerçek ne kadar sevimsiz olsa da onu kabul etmesi gerekir.
Özbenlik Çelişki Kuramı
Birey yaşamı boyunca amaç ve isteklerine ulaşmanın, sevgi ve kabul görmek gibi belli bazı getirileri olacağını fark eder. İstekler ve başarılar birleşerek bir dizi prensipler oluşturur, bu prensipler de zamanla ideal benliği oluşturan bir rehber görevindedir. Birey amaçlarından birine ulaşmayı başaramayacağı hissine kapılırsa eğer, gitgide bu getirileri kaybedeceğini beklemeye başlar. Bunun bir sonucu olarak da depresyon, hayal kırıklığı ve moral bozukluğu görülür.
Ayrıca birey yaşamı boyunca olumsuz sonuçlar ve cezalarla karşı karşıya kalmamak için görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyi öğrenir. Zaman içinde edindiği deneyimlerden, kendisine rehberlik edecek ilkeler oluşturur. Birey bu rehbere göre gerekli görev ve sorumlulukları yerine getirmediğinde ceza duyguları yaşar. Bu ceza duyguları endişe ve gerginlik şeklinde ortaya çıkar.
İdeal benlik, gerçek, köklü deneyimlere dayanamadığı için belirsiz bir kavramken, istenmeyen benlik daha belirgin bir kavramdır.
Bireyleşme
Jung, her insanın hayattaki amacının, kişinin 'gerçek özü'ne ulaşabilmesi için bilinciyle bilinçaltını tamamen bütünleştirmek olduğuna inanıyordu.
Yeni bir bellek oluşturmak için bilgi önce kodlama sürecinden geçmelidir ki kullanılabilir bir şekle girsin. Kodlamanın ardından bilgi bellekte sonra kullanılmak üzere depolanır. Belleğimizin çoğu aslında ona ihtiyaç duyuluncaya kadar bilincimizin dışındadır. İhtiyaç duyulunca, bu bilgi erişim sürecinden geçer ve böylece depolanmış bellek bilinç düzeyine ulaşır.
Rogers, ideal benliğine ulaşmaya yaklaşmış ve yüksek özsaygısı olan bir insanın hayatta karşılaştığı zorluklarla yüzleşebileceğini, gerektiğinde başarısızlığı ve mutsuzluğu kabul edebileceğini, kendisi hakkında olumlu düşünebileceğini, kendine güvenebileceğini ve başkalarına açık olabileceğini iddia eder.