Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Kübra
Kübra
@hepokurcokokur
Öğretmen
Hacettepe Üniversitesi
İstanbul
25 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Dostoyevski'ye Suç ve Ceza ile başlamıştım. İlk başlarda okurken anlamlandıramadığım yoğunluğa şaşırmış, ilerlemekte zorlanmıştım. Ama sonraları Dostoyevski'ye ve düşünce tarzına alışınca kitap su gibi akmıştı ve bitirmek istememiştim.
Suç ve Ceza'da olaylar ön plandaydı, düşünceler onların yanından yürümüştü her daim.
Yeraltından Notlar'da ise düşünceler -bana göre- önden yürüyüp, olaylar bir adım geriden takip etmiş.
Bazı yerlerde düşünsel yoğunluktan dolayı okumakta zorlansam da hayata dair pek çok çıkarımı, öngörüyü bolca deneyimledim. Geçmişten günümüze uzanan birçok bilgiye, düşünceye tanıklık ettim. Altını çizdiğim yerler paragraf paragraf olduğu için buraya eklemeye üşengeçliğim elvermedi...
Sakin bir kafayla, sindire sindire okumanızı tavsiye ederim. Kafa yoğunken satır aralarındaki düşünceler gözden kaçabiliyor. Kısacık bir kitap gibi görünse de benim inandığım bir düşünce vardır ki, bazı kısa kitaplar -mesela Dönüşüm, mesela Bin Hüzünlü Haz- daha çok mânâ barındırdığı için görece daha üstünkörü ya da zor okunurlar. O yüzden fazlaca bir ilgi bekleyebilirler, anlaşılmak için...
Dostoyevski işte, okuyun...
"Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim"
Ah Nar Ağacı, nasıl da etkiledin beni. Nasıl da gözlerim dolu dolu kapıldım satırların arasına. Nasıl böyle güzel bir kitap yazılabilir sevgili Nazan Hoca...
Bu kitabın incelemesini yazabilecek güçte hissedemiyorum şu an. Başka bir zamanda da yazabileceğimi düşünmüyorum. Hislerin ancak yer
Ben esasında tam bir Mustafa Kutlu hayranıyım. Kendisini Hesap Günü öyküsüyle tanıdım. O günden sonra da öykülerine meftun oldum diyebilirim. Anlatımı, kendine has üslubû, her bir olaydan ya da durumdan bir öykü çıkarabilme yetisine hayranım. Müthiş bir özellik olsa gerek, biz faniler için. Her öyküsünde görünür anlamla birlikte bir de derin bir anlam işler bana göre. Katman katmandır sanki. Herkes kendi olgunluğuna, doymuş ya da doyamamış ruhuna, düşünce yapısına göre bir anlam çıkarır. Sanki bir derece çizelgesinde kendi yerini bulmak gibi.
Bu kitabı ise bir deneme. İlk kez bir deneme kitabını okudum. Kısa olduğu için başladığım gün bitirebildim. Her yazıdan önce bir fotoğraf var ve bu fotoğraf genellikle içerikle bağlantılı. Bazı fotoğraflar cidden çok iyi -fotoğraf çekmeyi çok seven biri olarak kıskanmadım değil- ve şöyle bir derince bakmamızı istiyor.
Mustafa Kutlu'nun anlatımını ve öykü tarzını çok sevdiğimden midir bilmem, her bir denemeyi öyküleştirse nasıl da güzel olurdu demeden duramadım. Çünkü her bir yazı, yazarın günlük hayatta gördüğü bir şeylerden, yaşadığı olaylardan, okuduğu şeylerden ve düşünce tarzından şekillenmiş. İlk yazılar özellikle savaş, mülteci ya da göçmen açısından düşünüldüğünde çok tesir bırakacak yazılar, kısa olmalarına rağmen. Çünkü birkaç yerde bunu gerçeklerle veya ayetlerle desteklemesi ya da bağdaştırması doğruluk payını artırmış.
Kısacası ara kitap ya da farklı türde okunacak ikinci bir kitap olarak oldukça zevk alarak okunabilir.
Kendisine ait farklı deneme kitabı okuyanların öneride bulunması da beni ayrıca mutlu edecektir.
Okur Takip Önerileri
Usta ile Margarita benim yıllardır "Okumalıyım!" Dediğim ancak hem maddiyat bakımından (ögrenciydim, kitap da pahalı malumunuz) hem de araya başka kitapların girmesinden ötürü bir türlü okuyamadığım bir kitaptı. Şimdi ise keşke önceden okusaydım diyorum. Kitabın önsözü hem yazarla ilgili bilgi vermesi hem de içeriğe hazırlık yaptırması bakımından çok iyi hazırlanmıştı. Öyle ki, kitabı okurken yazardan izler bulmuş gibi hissettim. Kitabın kurgusuna gelince arka kapak yazısından da bilineceği üzere iki farklı zamandan hikayenin harmanlanması ve iç içe geçmesiyle oluşuyor. Bu iç içe geçmeyi değerli kılan bir tarafın tarihten, yıllar yıllar öncesinden gelmesidir. Fantastik tarafını edebiyatla birleştirmiş olması okuyucuyu hikayenin içine çekip zevk almasını, hatta bazen güldürmesini sağlamıştır. Hayal âleminden, rüyalardan, büyülerden, cadılardan, şeytandan, insanların maskelerinin düşürülmesine kadar birçok şeyi içinde barındırıyor. Okurken düşündürüyor. Üzerine denemeler, yazı dizileri hazırlanacak türde bir kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Alınan edebî zevkten pişman olmayacaksınız.
