Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra

Kübra
@hepokurcokokur
Öğretmen
Hacettepe Üniversitesi
İstanbul
25 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
“O sıra Korkor’u da gördüm, çöktü su uzattı Güvercin kıza. Yüzümü bir ateş yaladı. Aklımı astığım ağacın dalları yandı. Küçüldüm. Kıskandım, aciz oldum.”
Sayfa 208 - KetebeKitabı okudu
Reklam
"Kimse uyanmamıştı. Uyananlar da daha iyi bir yere uyanmamıştı işte. Şehir, giyim kuşam, yeme içme, her şey değişmişti. Ama hiçbir şey değişmemişti. İnsan hâlâ zalim, güçlü yine gücünü aldığı dava adına kan dökücü, fesat çıkarıcı; kurban kurtulduğu anda zamanenin celladı. Haklıymış Karadeniz sürgünü şair, hâlâ 'insan insanın kurdu.' "
Sayfa 593Kitabı okudu
"Yolun açık olsun kardeşim, beni unutma." "Hatırlarım," dedi kandilci, "unutmam" demesi gerekirken. Hatırlamak unutmamaktan daha vefalı bir kelimedir.
Sayfa 317Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsanın aklı dertlerle dolduğunda fikirler nefes alacak mekân bulamıyorlar besbelli."
Sayfa 214Kitabı okudu
"Mektup, sözünün bitmesini sabırla bekleyen iyi bir dinleyici."
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
" bugünün insanı pek çok bakımdan barbarlık çağı insanından daha üstün görüşlü olduğu halde, aklın, bilginin gösterdiği yoldan gitmeye bir türlü alışamamıştır."
"Bana en cok dokunan, suçlu olsam da olmasam da her zaman bir çeşit tabiat kanununa uyar gibi, herkesten önce kendimi suçlu görmemdi. Bu, ilkin çevremde herkesten akıllı olmamdan ileri geliyor."
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Aslında biz ölü doğmuş yaratıklarız; zaten çoktandır canlı olmayan babalardan dünyaya geliyoruz "
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Sevginin bulunmadığı yerde aklı da arama."
Sayfa 103 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ve içi lavlarla dolu bu güzellik, kendisine 'Settar' demiş, ismi üzerinde tasarruf etmişti. Kısaltmış, yenileştirmiş, benim'leştirmişti bu ismi. Ona yeni bir isim verirken kendine de o ismin sahibinin hayatında yer vermiş, bu yerin sahibini bu hakla efendileştirmişti."
Sayfa 431 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ruhun kaldırabildiği acıyı bazen beden reddeder, çünkü kaldıramaz. O zaman bedeni daha derin bir acıyla susturmak gerekir. Aşkın acısından kaçarak sığınılacak en uygun yer ancak bir savaş olabilir. Ruhumun acısını ancak bedenimin acısı dindirebilir. Aşkımı acıya döndürebilirsem ancak dayanabilirim."
Sayfa 394 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"Settarhan'ın içinden o iskelete dönüşmek, kendisini, dokusun diye Azam'ın önüne çözgü ipi olup sermek geçti."
Sayfa 136 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"Hız ve hazzın peşinden koşanlar 'ne kadar tüketiyorsak o kadar mutluyuz' palavrasına kanmış durumda. Dünyayı bu ideoloji yönetiyor. Pek tabii olarak Allah'ı, peygamberi, âhireti, hesap gününü, günahı, sevabı, ahlâkı, merhameti unutanların, inkâr edenlerin sonu budur. Adalet bu yüzden tecelli etmiyor. Yürürlükte olan güçlünün dikte ettirdiği hukuktur."
Sayfa 102 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
"Sizin o şişinip durduğunuz modern teknolojinin kurduğu sistem, o sistemin kanlı dişlileri arasında öğütülüp duruyor bu güzelim tabiat, bu masum çocuklar, gökyüzü ve bulutlar."
Sayfa 101 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
"Açıkçası korkuyoruz. Yeraltına iniyoruz, sığınaklara. Beton ve çeliğe bağlanıyoruz, bir de maskelere."
Sayfa 34 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
"Evler gözleri oyulmuş, kaburgaları kırılmış, birbirinin üstüne yığılmış mezar taşı. Bu harabe sokaklar artık ne ağıt ister ne de gözyaşı."
Sayfa 14 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Yüzlerini gizleyen boyaların, onlara vahşi olmak özgürlüğünü bağışladığını öyle iyi anlıyorlardı ki!"
Sayfa 212 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Sanki iktidar, bilekleriyle dirsekleri arasındaki kabaran kaslarına yerleşmişti. Sanki otorite, küçük bir maymun gibi omzuna tünemiş, kulağının dibinde geveze geveze konuşuyordu."
Sayfa 183 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sineklerin Tanrısı: "Sen biliyordun, değil mi? Sizlerin bir parçası olduğunu biliyordun? Sizlere öyle yakın, öyle yakın, öyle yakınım ki! Her şeyin bozuk gitmesinin nedeniyim ben. Bunu biliyorsun, değil mi?"
Sayfa 175 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Roger, bir avuç taş topladı, atmaya başladı. Gel gelelim, Henry'nin çevresinde, çapı belki altı yarda olan bir alan vardı ki, oraya taş atmayı göze alamıyordu. Roger'in eski yaşantısına bağlı ve gözle görülmediği halde henüz güçlü kalan kesin yasaklar, bu alana egemendi. Analar babalar, okullar, polisler, yasalar, çömelen çocuğu korumaktaydı. Roger'in varlığından haberi olmayan, yıkılıp giden bir uygarlık, Roger'in kolunu koşullandırıyordu hâlâ."
Sayfa 70 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Kötülük olmasa senin iyiliğin neye yarar, gölgeler silinse yeryüzü neye benzerdi? Hem gölgeleri eşyalar ve insanlar yaratmıyor mu? İşte kılıcımın gölgesi. Ama ağaçların ve canlı varlıkların da gölgeleri var. Yerkürenin kabuğunu soyma, saf ışıktan başkasını istememe tutkundan ötürü yüzeydeki tüm ağaçları ve yaşayan her şeyi silip süpürmek mi istiyorsun? Aptalsın."
Sayfa 526 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bazen benzetmelerin/anlatımın güzelliği cezbeder beni
"İki hafta sonra yanına gittim, devamlı yalan söylemekten gözleri şaşı olmuş bir genç kız beni karşıladı."
Sayfa 231 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İnsan hayatı ancak bir defa yaşanır ve kararlarımızın hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu kestiremememizin nedeni, verilen bir durumda ancak bir tek karar verebilecek olmamızdır; ikinci, üçüncü ya da dördüncü bir yaşamımız yok ki çeşitli kararlarımızı birbirleriyle karşılaştıralım."
"... dünya öyle çirkindi ki, kimse kalkmadı mezarından."
Can YayınlarıKitabı okudu
-- "Tanrı yoksa, insan hayatını ve genellikle dünyadaki varlıkların düzenini yöneten kim?" -- "Her şeyi yöneten insandır." -- "Bin yıl gibi çok gülünç bir süre için plan yapamazken ve kendi yarınını bile garanti edemezken, insanoğlu neyi, nasıl yönetebilir?"
Sayfa 56 - Can YayınlarıKitabı okudu