Bir yazar her cümlesi, her noktası ve virgülüyle nasıl içimizden biri olabilir, nasıl bu kadar sade ve derin bir üslupla anlatır Anadolu'nun hikayelerini? Mustafa Kutlu dönemimizin en iyi öykü yazarıdır bana göre. Her kitabında okuyucusuna olan samimiyetini görmek, kendimden bir şeyler bulmak ve o muazzam kalemi beni etkiliyor. Kesinlikle daha fazla Mustafa Kutlu okumam gerektiğini anlıyorum.
Hepimizin bir Uzun Hikaye'si var şüphesiz. Mustafa Kutlu da Sosyalist Ali Bey'in hikayesini anlatıyor. "Sinemayı yakıp Münire'yi kaçıran Bulgaryalı Ali'nin destanı" nı anlatıyor. Bulgar muhaciri, haksızlığa tahammül edemeyen bu yüzden de sürekli başı belaya girdiği için şehir şehir gezen, her işten anlayan, yakışıklı, karizmatik, ağzı laf yapan bir adamdır Ali Bey. Daha çocukluktan başlayan göçebe hayat Ali Bey ve ailesi için hiç son bulmuyor. Münire'yi kaçırıp bir tren vagonuna yerleşmeleriyle de yoksulluklar, zorluklar içinde de olsa sevgi dolu kimine göre uzun kimine göre kısa hikayeleri başlıyor. Hikaye Ali Bey'in oğlu tarafından anlatılıyor. Babasıyla aynı kaderi paylaşıp paylaşmadığı ise bir muamma. Her şey çok gerçek. Ali ve Münire'nin aşkı da hepimizi kıskandıracak, imrendirecek cinsten. Ve keşke adı gibi uzun olsa dediğim bir Mustafa Kutlu kitabı daha. Emin olun kitap bitmeden elinizden bırakamayacaksınız :) iyi okumalar.