Bizler iyi biliyoruz ki, çağımızda devletler, milli güvenlik konseyleri, istihbarat teşkilâtları, haber kaynakları, emniyet ve askerî birimleriyle düşmana ait tüm bilgilere ulaşma gayreti içinde olmuşlardır. Stratejisini, tamamen gerçeklerle bağdaşan sahih ve ilmî esaslara dayandırmak için coğrafi, tarihî, maddî, beşerî, iktisadî,siyasî, sosyal, kültürel, düşünsel ve ruhsal açıdan düşmanı tanımaya çalışmışlardır.