Bu yüze hiç durmadan bakmak gelirdi içimden, elimden geldiğince de bakardım, derste olsun, teneffüste olsun. Ama gizliden gizliye bakardım, kimse görmeden, Carolina'nın kendisine bile belli etmeden çünkü çok utangaçtım ben.
Düşlerimde daha az utangaçtım. Düşümde onu elinden tutuyor, ormana götürüyor, onunla agaçlara tırmanıyordum. Bir dalın üzerinde, onun yanında otururken yüzüne bakıyordum, iyice yakından ve ona öyküler anlatıyordum.