O kadar yavaş söylüyordu ki kelimeleri, sanki her harfi çok uzaklardan bulup bin zorlukla getiriyormuş gibiydi. Bu söylediğini elindeki silahtan ötürü bir emir gibi algılamam gerekirken, ben daha çok bir yakarış olarak misafir etmiştim zihnime. Yanıt veremediğimi görünce devam etti:
"Bak Kayra, biz herkes olduk. Kendimizi en büyük acıları ve zevkleri tattırdık. Ve artık ölüyoruz. Bunu fark etmiyor musun? En yukarıdan aşağı düşüyoruz. Ve yeri öpmemize çok az kaldı............."
Pek çok insan hakkında konuştuğum için üzgünüm.Bildiğim tek şey size anlattığım herkesi biraz özlüyorum.Sakın kimseye bir şey anlatmayın.Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.
Sorun da buydu işte. Asla güzel ve huzurlu bir yer bulamıyordunuz, çünkü öyle bir yer yoktu. Vardı sanıyordunuz, ama siz oraya varır varmaz, sizin bakmadığınız bir sırada biri gizlice gelip burnunuzun dibinde, "Seni..." diye yazıveriyordu.