Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok mutluydu kadın. Dünyanın nasıl bir yer olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu. Sadece iyi düşünen, güzel bakan çocuksu bir yanı vardı. Yirmi yaşına kadar her şeyden bihaber olarak yaşadı. İçinde hep saf duygular besliyor, dışarda çocukların oyunlarına katılıyor ve hep şarkı söyleyerek danslar ediyordu. Sonra.. Sonra aşık oldu. Saftı. Bihaberdi
Şeyma Betül Hoca kitabın ortasından konuşmuş. Kamuoyuna mal olmuş, gençleri zehirleyen önceden bizden gibi görünen insanları konuşmak gıybet olmaz zira fasığın gıybeti olmaz. Amacım asla hedef göstermek değil, imano muhafaza edebilmek. O yüzden bunları var eden şeyin takipçi olduğunu varsayarsak bitirip kuyruklarını sıkıştıracak şeyin de takipten çıkmak olduğunu anlarız. Ben hiç takip etmedim, haz da etmedim. Varsa aranızda takip eden takdiri kendilerine bırakıyorum. Yaptıklarını nefsimize yenik düştük; makam, para, şöhret bizi aldattı ama elimizde değil bulaşıyoruz deseler inanın hiç sorun yok. Ama arkadaşlar İslam’ın tüm şiarlarıyla oynayıp bunu da normal gibi dayatıyorlar. Şeriat kapısını geçmeden hiçbir amelin de ilmin de değeri yok. Ve burada bir şeriatsizlik var. Önceden elif gibi dimdik durmayı öğreten arkadaş, şimdi deyyusluğu öğretiyor. Daha önce de paylaşmıştım polisi yaralayan bir fenomen kadını. Arkadaşlar sosyal medyada insanların sizlere mutluluk sattığına bakmayın. Bunların hepsi yaşadıkları buhranlardan. Kendinizi de kullandırtmayın. Çarşaflı-feraceli çoğu profilleri hatırlayın bakalım! Önce arkaları dönüktü, sonra yüz flu idi, sonra yüzün yarısı idi, sonra tamamı, sonra renkli şal… diye giderek en sonunda tesettürden çıkıldı. Maalesef çığ gibidir bu iş. Hubb-u cah, tevehhüm-ü nas sıkıntılı işler. Rabb’im neslimizi ve çevremizi bu tür fitnelerden korusun.
Reklam
Ben sağ ve sol ideolojilerin karşısında büyümüş bağımsız bir yazarım. Beni hiçbir ideoloji kalkıp bayrak yapmadı. Benim yazarlık hayatım boyunca, hani sağcılar sağcı yazarları över, solcular solcu yazarları över bayrak yapar hani... Onlar kendi şairlerinin yazarlarını, benim böyle bir şeyim olmadı. Bana hep sansür uygulandı. Böyle kabadayı konuştuğum için kusura bakmasınlar. Ben bu topraklarda çok sansür yemiş en çok sansür yemiş yazarlardan biriyim. Medya benim yüzüme bakmadı kitaplarımı hiçbir yerde basmadı beni dışladılar. Beni marjinal bir yere koymaya çalıştılar ama ben edebiyata inandım. Kelimelere inandım ve konuşuyorum. Hiç umrumda değil bu insanlar. Nihat Genç
Bir Gün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, Bir türlü sabah olmayı bilmez, Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden uğultudur başlar kulaklarında, Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık, Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın, Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine, Sevmek ne imiş bir
Yaşlanıyor muyum ya
Ya o bu değil de ben 2 ay sonra 23 yaşımda olcam ama hiç 23 olasım yok, ya 24 olayım ya da 22de kalayım 23 hiç çekici gelmiyor iğrenç
Çünkü sen ertelenendin!!
… Baktım bu gece rüyamdasın, uyuduğum yatağa yanaşıp usulca saçlarımı okşadın. O kadar kibar dokunuşlar ile geldiğini hissettiriyorsun ki. Gözlerimi açtım ve sadece seni seyrediyordum. Sonra sen her zaman ki gibi uzun uzun konuşuyorsun. Bende her zaman ki gibi öylece, yani yani umutla seni seyrediyorum. Yani ben defalarca rüyamda seni hep böyle özenle dinledim. Ama ben seni yaşamda gerçekte hiç yaşamadım. Çünkü hala tanışmadık. Gel. .
Dilan
Dilan
Reklam
eflatun gözlerin olduğunu bilmiyordum gece yarısını yaşamaktan yorgunum ayazın avucunda unutmuştun ellerini önünden geçtiğim halde beni tanımadın ben değiştim biliyorum hem sakal bıraktım şiirlerim külrengi kumrular gibi uçuyorlar bakır çalığı göklere katiyen tahammülüm yok hele paris’in gökleri aklımı başımdan alıyor bana seni senden evvelki
Onu tanıdığına emindi.Bu sıcacık gülümseme, keyifli ve uzadıkça uzayan sohbet kendine olan güvenini tekrar getirdi. Birkaç haftada onun hakkında kendisinden ve araştırmaları sonucu çevresinden birçok bilgiye sahip olmuştu. Örneğin o söylememiş olsa bile geceleri karanlıktan korkuttuğunu, narin bir bedene sahip olduğu için sürekli hastalandığını, küçük maceralardan ve oyunlardan zevk aldığını,rüzgarlı havaları hiç sevemediğini, gerçekçi hikayelerden hoşlandığını, ağladığında gözlerinin daha da belirginleştiğini biliyordu. Ama bir insanı ne kadar tanımaya çalışırsak çalışalım her insanın sadece kendisinin bildiği gizli yanları ve sırları vardı.Başına gelmiş en büyük felaketlerden birisi de bu yüzden gerçekleşmiş olacaktı. Kendisiyle yeniden tanışacaktı.Bu yüzden en büyük savaşını onunla değil kendisiyle verecekti.
Ben bir kez vuruldum, bir daha hiç kalkamadım'
“Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve herşeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için..”
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Reklam
"Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve herşeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için." Oğuz Atay
hiç kıyafetlerime sinmeyecek kokusu, kollarımız birbirimize dolanmayacak, kirpiklerinin sayısını ezbere bilecek kadar yakından izleyemeyeceğim gözlerini, ellerim saçlarının arasında kaybolmayacak, o güzel gülüşünü seyretme şansım olmayacak, tek bir gün bile yanıbaşında uyanmayacağım ve onu izleyerek uyumayacağım. ama yaşadığım bu süre boyunca sevgimi herkeslere haykıracağım ve o, sevgi denildiği an akla gelen isim olacak. o bunu hep inkâr eder ama o bu dünyadaki en temiz, en güzel gönüllü insandır, ve ben onu tüm kalbimle affediyorum.
Kararsız biriyimdir ama Seni severken hiç tereddüt etmedim.
"Her gün yüzlerce hayal kurarsın ve hiç biri gerçek olmaz; ama bir gün bir gerçek yaşarsın, hiçbir hayale sığmaz."
Paul Auster
Paul Auster
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.