Ben mi? Aziz mi? Olduğum şeyleri listeleyeyim: Taksi şoförü, yerel halktan bir kaldırım mühendisi, sıradanlığın mihenk taşı, cinsel cüce, sefil bir kâğıt oyuncusu.
“ Hayır, Aziz falan değilim, Sadece aptalın tekiyim.”
_Herkes, kendinden kaçar. Lucretius
_Ama eğer kaçmazsa, neye yarar? Kendi kendinin yoldaşı olarak kendini zorlar. Böylece zahmet çektiğimiz zaafın, kendimize ait olduğunu bilmemiz gerekir. Hiçbir şeye katlanamayan bizler, her şeye katlanmaya yöneldiğimiz zaman zayıflarız. Bu, bazılarını ölüme sürüklemiştir. Yaşam ve dünyanın kendisi iğrençlik dolu
2. Dünya Savaşı'nı küçük bir kızın hissettikleriyle anlatan, hüzün ve hayatın gerçeklerini taşıyan bir kitaptı. Anlatıcısının alışılanın dışında olması merak uyandırsa da anlatımı ve olayların seyri bana biraz yavaş geldi. Konusu itibariyle ilgi çekici ancak kitabın çoğunluğunda sıkıldım. Ancak kitabın sonu sanki sevmediğim taraflarını telafi etmeye çalışırcasına çok duygu yüklü ve güzeldi. Yazarın okuduğum ilk kitabı olan Hiç Kimse Sıradan Değildir kitabını açıkçası daha çok beğenmiştim.
Kitabı biraz sindirdiğimi düşünüyorum ve aslında kitabın beni nasıl etkilemiş olduğunu fark ettim. Anlatımı içime işlemiş resmen. Başarılı bir yazarın bırakacağı etki de bence bu olmalı. Kitap içine işlemeli insanın. Bir eserin değeri ancak böyle anlaşılabilir çünkü. İnsanın kalbinde kendine yer edinerek yaşamalı o kitap.
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,5bin okunma