Zuzu ~ Pusulanın İzi
Bir pusula bulsanız geçmişe mi geleceği gitmek istersiniz?
#alıntı
Umudun bittiği yerde, yeni bir hayat yeşermez.
Uçmak, ne güzel olurdu! Gökyüzünde uçtuğunuzu hayal etsenize... Ne çılgınca değil mi?
#kitapyorumu
Bir pusula hayatınızı ne kadar değiştirebilir? Can, ailesi ile gitti tatilde Ayvalıkta bir pusula bulur ve bu pusula ile sıra dışı bir maceralara yelken açar.
İlk olarak kendini Orta Çağ'da, Sir Alistair adlı bir şövalye bedeninde bulur. Bir rüyanın içinde olduğunu düşünür ama hiçte öyle değildir. İlk görevi, prensesi Kızıl Ejderha'dan kurtarmaktır. Ve işler burada biraz değişir. Ejderha'nın hiç beklenmedik biri çıkmasıyla olaylar sarpa sarar. Savaş ve büyücü, yazar Frank ve prenses arasında kalır. Kendinden çok büyük olan Sir Alistair'ın bedeni gibi hayatatı da Can'a zor gelir.
İkinci yolculukta kendini Cava adasına götürdüğünde ise gözlerini Kawi adında bir balıkçı olarak açmıştır. Sırlarla dolu bir ustası vardır: Denize âşık, onun sevgisi ile yanıp tutuşan.
Zamanda çok güzel bir yolculuğa çıktık. Sir Alistair yaşadığı hayatı okumak çok güzeldi. Onun gibi korkusuz bir şövalye zor bulunurdu. Kitapta çok güzeldi. Büyük bir heyecanla okudum her sayfasını. Özellikle Büyücü sahnesi... Oradaki dünyayı çok güzel bir şekile kaleme almıştı yazar.
Sizde bir pusula ile geçmişte seyehata çıkan Can'ın hikayesini mutlaka okuyun derim
Züleyha Bicanoğlu
@perseusyayinevi
Ayşen Sıla
#pamuksekerkitap
#pusulanıni̇zi
Yoga ve Zen’de Toplumsal Eleştirinin İmkanı / Pınar Nurhan
Ülke yönetirken senden bekleneni yap.
Savaşı beklenmeyeni yaparak kazan.
Hiçbir şey yapmadan kontrol et dünyayı.
Nereden mi biliyorum?
Buradan;
İnanç
Dilin kararlı ama inancın hiçte öyle değil. Fedakarlık gerektirmeyen şeylere inanmak kolaydır. Ama inancımızı hayatımızla ispat etmemiz gerekirse işte o zaman ak koyun kara koyun ortaya çıkar.
Sayfa 254 - Koridor yayınları
"Başarının efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir." Albert Einstein
Ben bu sözü ilk duyduğumda aslında sadece başarıyla ilgili biz söz sanmıştım fakat düşününce hiçte öyle değil. Aslında burada başarının yanı sıra istediğimiz bir şeyin gerçekleşmesi için bizim harekete geçip bir şeyler yapmamız ve istediğimiz şey olsun diye fedakarlık yapmamız gerektiği de vurgulanmıştır. Yani çalışmanın kölesi olmadan başarılı olamayız. Yorulsak da hatta pes etme noktasına gelsek de sonunda amacımıza ulaşırsak "Ben başardım" demenin keyfine deydiğini fark edeceğiz... Umarım hayatınız da bol bol "Ben başardım."larla geçer:)
Evet gündüzleri çok gülüyoruz ama geceleri durum hiçte öyle değil