Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hildegard Von Bingen
Dünyada Tanrı'nın musikisini susturanlar cennette meleklerin şarkısının bir parçası olamazlar
Hildegard von Bingen; melankoli, doğanın bir gereğidir.
“Tanrı, doğayı insan vücuduna yerleştirdiği gibi, mevsimleri de onun bedenine sokmuştur.”
Sayfa 12 - Cem Mumcu, Dr. Suzan Saner, Doç. Dr. Peykan Gökalp
Reklam
Hildegard von Bingen.
“Adem henüz cennette iken, bedeninde kara safra yoktu. Daha sonra, Tanrı’nın emirlerine karşı gelip cennetten kovulduğunda dalağı çürüdü ve gövdesinde kara safra oluşmaya başladı. Keder ruhunu kapladı, bundan da öfke doğdu, böylece, tüm insanlara keder, öfke ve başka zararlı ne varsa hepsi miras kaldı.”
Sayfa 9 - Cem Mumcu, Dr. Suzan Saner, Doç. Dr. Peykan Gökalp
melankolik kişiliklerden kaçın uzak durun
.. Melankolik kişi sıkıntılıdır, yüzü karanlık ve kasvetlidir, gözleri cansızdır, bakışları engerek yılanını andırır. Damarları serttir, kanı siyah ve koyudur, eti sert, kemiği ağır- dır, kemik iliği ise çok azalmıştır. Bu kişiler, kadınlara karşı hayvan gibidirler. İnsan ilişkilerinde gerçek duygulanım yaşamazlar, iticidirler, hasis ve aptaldırlar. Heveslerinde uçarı ve ahlaksızdırlar, kadınlara davranışlarında katır gibi aşırıya kaçarlar. Melankolik kadınlarsa hasta mizaçlı, düşüncelerinde kararsız, dirençsiz ve kederlidirler. Adetleri sırasında çok fazla kan kaybederler, rahimleri zayıf ve güçsüz olduğundan kısırdırlar ... Genellikle erken yaşta adetten kesilirler, baş ağrıları ortaya çıkar, sırt ve böbrek ağrıları olur. Bunlara hep kara safra yol açar. Her ay vücuttan atılması gereken kirli maddeler ve kan dışarıya atılamadığından içeride birikir ve eğer bir tedavi yolu bulunamazsa, bu kadın- lar kısa sürede ölürler .. . " Hildegard von Bingen, Causae et curae' den
Katharina von Siena
Yazılarından onun Augustinus felsefesini çok iyi bildiği anlaşılıyor. Fakat Kilise Babaları ve örneğin -» Hildegard von Bingen gibi predestinasyona (insan kaderinin önceden belir- lenmiş olması) inanmıyordu. Tam tersine, insanların, insan istencinin özgür olduğu, onun düşüncelerinin merkezini oluşturuyordu. Ona göre her insanın iyi ya da kötü, Tanrı ile ya da ona karşı olmak i-çin karar vermek olanağı vardı.
Hildegard Von Bingen
Hildegard von Bingen, vizyonlarını, Meister Eckhart dışındaki mistik erkeklerin ve kadınlann tersine, asla ekstaz (kendinden geçme) halinde değil, daima "uyanık bir görü" olarak anlatır. Tann ile karşılaşmada, Tann, onun "sübjektif ruhsal eşi" değil, daima yaraücı Tanrıdır. Bu yüzden yazıları, daima kosmosun bütünü ile ilgilidir ve başka birçok mistik kadının sırf sübjektif olarak yaşanmış vizyonlarım çok aşar. (bkz. Schipperges, iç. Gott seken (Tanrıyı Görmek) 1985, s. 19).
Reklam
Hildegard Von Bingen
Hildegard von Bingen, rahibeliği dünyadan kopmak olarak görmemiş, kontemplasyonu, manastır duvarlannın dışındaki aktif hayatla bağdaştırmayı bilmiştir.
Hildegard Von Bingen
Çok kez mistisizmin asıl kurucusu olarak görülen skolastik ve mistik Meister Eckhart'ın (1260-1327), kadınların mistisizminden etkilenmiş olduğu kanıtlanmıştır. O, Hildegard vön Bingen'in hocası olduğunu. açıkça dile getirmiştir, (bkz. Wehr 1988, s. 39)
Hildegard Von Bingen
Alman mistisizminin kurucusu olan Hildegard von Bingen (1098-1179), bilim alanında ve müzikte önemli başarıları olan bir başrahibeydi. Ve de Alman felsefe tarihi onunla başlar. Bu konudaki okul kitapları ve ansiklopediler, bu olgudan hiç sözetmezler, -susarlar. Hem Totok'un Felsefe El Kitabı (1964), hem de Störig'in Küçük Ifünya Felsefe Tarihi (1984), örneğin genellikle bir kadın mistisizminin varolduğunu, bir kenara bırakırlar.
Hildegard Von Bingen
Hildegard 1098'den 1179'a kadar Ren bölgesinde rahibe olarak yaşamıştı. Kadın olduğu halde vaaz veriyor, yazarlık ve hekimlik yapıyor, botanik alanında çalışıyor, doğa araştırmaları sürdürüyordu. Bir bakıma kadınların Ortaçağ'da erkeklerden daha ayağı yere basan-ve aslında daha bilimsel-olduğuna güzel bir örnekti.
Sayfa 211 - Hildegard Von BingenKitabı okuyacak
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.