Eğer deneyimlerimizin dünyası gerçekten var değilse antik Vedik (Hint Kutsal Metinleri) felsefesindeki "maya" (hayal alemi) gibi sadece bir yanılsama, gerçek Varlığı gizleyen çeşitliliğin bir yanılsamasıysa, o zaman bu dünya algılarımızın ve hayallerimizin dünyası, elbette aynı anda her şey -yani herşey- olamaz; çünkü o zaman "hiçbir şey vardır gibi saçma bir sonucu benimsemek zorunda kalırdık.
Böyle bir sonuç kabul edilemez. Aslında belki, anlaşılamaz olduğundan, gerçekten var olanın gözlerimizin gördüğü, kulaklarımızın duyduğu ve ellerimizin dokunduğu her şeyden tümüyle farklı olduğunu kabul etmek zorunda kalırız; ne duyulabilen ne görülebilen, ölüme ya da değişime tabi olmayan bu gerçek Varlık, her şeye rağmen en temel, en gerçek duyuda vardır.