Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rig Veda
Hinduizmdeki bu en eski kutsal eser MÖ 1500 civarında Sanskritçede sözlü olarak bestelenmiştir. Zaten çoktan çökmekte olan Harappa medeniyetini, İndus ve Ganj vadilerini işgal ettikleri sırada yok eden (bir zamanlar Aryanlar olarak adlandırılan) Hint-Avrupalı göçmenlerin ilahilerini ve kutsal şiirlerini içeriyordu. Bu göçmenler yaklaşık beş yüzyıl önce Karadeniz ile Hazar Denizi arasında yer alan ata topraklarını bırakıp İran üzerinden Hindistan alt kıtasına geldiler. Arkeolojik kalıntılar göçebelerin Mahenjo-daro'yu istila ettiklerini, yangınlar çıkardıklarını, oranın sakinlerine kestiklerini ve katlettikleri yerde bıraktıklarını gösterir. Harappa medeniyeti muhtemelen yükselen deniz seviyesinin nehirleri taşırması ve sellere neden olması nedeniyle büyük ölçüde zayıflamıştı. Soluk tenli sığır çobanları yanlarında bir pantheon tanrı getirdiler: Gürbüz savaş tanrısı İndra, güneş ve ateş tanrısı Agni, dinî ayinlerde kullanılan halüsinojenik içecekle ilişkili Ay tanrısı Soma. Rig Veda MÖ 300 yıllarında yazılana kadar sözlü gelenekle aktarıldı. Kitap ve diğer Vedalar ya da kutsal yazılar Vedik döneme (MÖ 1500-600) adını verir.
Sayfa 200 - Kronik KitapKitabı okudu
Santiniketan kapısında “ Burada hiçbir puta tapılmaz, her inanca saygı gösterilir.” Yazar Ünlü şair ve filozof Rabindranath Tagore tarafından 1901 yılında Batı Bengal kırsalında kurulan Santiniketan, eski Hint geleneklerine ve dini ve kültürel sınırları aşan insanlığın birliği vizyonuna dayanan bir yatılı okul ve sanat merkeziydi. 1921 yılında Santiniketan'da insanlığın birliğini veya "Visva Bharati"yi tanıyan bir 'dünya üniversitesi' kuruldu. 20. yüzyılın başlarındaki ve Avrupa modernizmindeki hakim İngiliz sömürge mimari yönelimlerinden farklı olarak Santiniketan, bölgenin dört bir yanındaki antik, ortaçağ ve halk geleneklerinden yararlanan pan-Asya modernliğine yönelik yaklaşımları temsil ediyor.
Reklam
Dolgopolsky 115 proto-Nostratik kelimenin etimolojisini yayımlarken, Ruhlen ve arkadaşları tüm dünya dilleri arasında bir ilişki olduğuna işaret ettiklerini düşündükleri 45 kelimenin "küresel etimolojilerini" yayımlamışlardır. Aşağıda, okuyucuların ne kadar inandırıcı olduklarını değerlendirebilecekleri üç etimoloji örneği
Kuşan İmparatorluğu
Luşan İmparatorluğu, I. Kral Kanişka hükümranlığında zirvesindeyken Orta Asya'nın bir kısmına, Afganistan, Pakistan ve Kuzey Hindistan'ın büyük kısmına kendini kabul ettirmişti. Kuşanlar, MÖ ikinci yüzyılda Baktriya ve Kuzey Hindistan'a yerleşen Orta Asyalı insanların soyundan geliyordu. Mahayana Budizminin (Büyük Araç) Orta Asya ve Çin'e yayılmasında kilit rol oynadılar. Kuşanlar başta Roma'yla olmak üzere geniş bir alanda ticaret yaptılar ve Roma, Han Çin'i, Sasani İran ve Afrika'nın Aksum İmparatorluğu (günümüzde Eritre ve Etiyopya) ile diplomatik ilişkiler kurdular. İmparatorluk dâhilinde dinî ve kültürel çeşitliliğe hoşgörülüydüler; günümüze kalan altın paralar Budist, Hindu, Hint-Avrupa/İran, Roma ve Yunan tanrıları ve kişilerini gösterir. İmparatorluk MÖ üçüncü yüzyılda, Sasanilerin baskısı altında batıya doğru parçalandı. Kuşan'ın yaz başkenti Kapisa'da (günümüzde Bagram, Afganistan) Kanişka'nın sarayının kalıntılarında Hint, Çin, Misir, Suriye ve Helenistik sanat eserleri bulundu.v
Sayfa 218 - PdfKitabı okudu
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
_Tarih felsefesi, tarihin düşünme bakımından ele alınmasından başka bir şey değildir. Çünkü insan düşünendir; hayvandan bu noktada ayrılır, insanca olan her şeyde, insanca olduğu ve hayvanca olmadığı sürece, düşünme vardır; böylece, tarihle her türlü uğraşmada düşünme vardır. _Tarihe, objektif olarak yukardan bakılırsa, olay kuşbakışıyla doğru
Reklam
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Hint Aryanlarının büyük bir özenle kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılan antik ilahileri ya da "Vedalar"ı, onları savaş yanlısı ve at takıntılı insanlar olarak gösterir. Öte yandan, "saban", "yazı" ve "fil" kelimelerinin dillerinde karşılığı yoktur, bu yüzden karşılaştıkları, yendikleri ya da yerlerinden ettikleri insanlardan öğrenmek zorunda kalmış olabilirler. Aryan göçmenlerinin, sığır çobanlarının akıncıları dönüşmesini kolaylaştıran hayvan kurban etme ve sığır çalma gelenekleri olsa da, neler yaşandığını tamamıyla bilmiyoruz. Onlar, daha geniş Yakındoğu ailesinin açıkça bir parçası oldular. Puranalarınkiler de dahil bazı öyküler Mezopotamya ve İncil öyküleriyle benzerlik gösterir. Öykülerin birinde, tanrı Vishu, yasa koyucu Manu'yu büyük bir sel hakkında uyararak bir gemi inşa etmesini söyler, daha sonra büyük bir dağın zirvesine çıkararak onu kurtarır.
Sayfa 100 - Yakamoz YayınlarıKitabı okudu
Mitanni
Mitanniler Kuzey Mezopotamya'da, MÖ 1500 itibariyle yaklaşık yüz kırk yıl süren bir imparatorluk kurdular. Harappa medeniyetinin nihai fatihlerini getiren Hint-Avrupa göçünün bir parçasıydılar ancak durup Kuzey Mezopotamya'ya yerleştiler. İmparatorlukları İran'daki Zagros Dağları'ndan Akdeniz'e kadar uzanıyor ve Güneydoğu Türkiye ile Suriye'deki Habur Çayı'na dayanıyordu. MÖ on dördüncü yüzyılda Mitanni , Mısır ile Kral Sutturna'nın kızı ve Firavun III. Amenhotep'in evlendiği -bu olay Amarna Mektupları'nda da kayda geçirilmiştir- anlaşma yaptı . Hititler Mitanni kralı Tushratta'nın hükümdarlığı sırasında Wasukkani'yi yağmaladı ve daha sonra Asurlu hükümdarlar Adad-nirari ile 1. Şalmaneser bu saldırıyı tekrarladı. Mitanni toprakları Asur İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi.
Aryabhata
Beşinci yüzyılda Hint matematikçi ve astronom Büyük Aryabhata'nın eserleri Hint matematiğinde büyük ilerlemeler olmasını sağladı. Muhtemelen 499 civarında yazılan ve Aryabhatiya olarak bilinen ikinci eseri ondalık basamaklı sayma formülünün kullanıldığı günümüze kalan en eski dokümandır. Bu eserinde Aryabhata aynı zamanda cebiri , ikinci dereceden denklemleri, düzlemi , uzay geometrisini ele aldı ve Pi sayısını beş basamağa kadar doğru hesapladı -Pi'nin irrasyonel bir sayı olduğunu bildiğini göstermişti- ve Güneş yılının uzunluğunu 365,3586 olarak ölçtü. Müslüman matematikçiler Hint rakam sistemini şimdiki Arap rakamları dediğimiz rakamlara uyarlamışlardır.
Reklam
Hint Matematiği
Vedik Hindistan halkı matematikte ileri atılımlar yaptı . Sıfıra dair ilk kayıtlı referans MÖ 876'da, abaküste kullanılmayan bir satırı belirtmek için bir sembolün eklenmesini öneren isimsiz bir matematikçi ile geldi. Hintlerin Pisagor teoreminin ve Pi sayısının (bir çemberin çevresinin çapına oranı) ve 2'nin karekökünün nasıl hesaplandığının bilgisine sahip olduklarına dair kanıtlar vardır.
Rig Veda, Hindistan
Hinduizmdeki bu en eski kutsal eser MÖ 1 500 civarında Sanskritçede sözlü olarak bestelenmiştir. Zaten çoktan çökmekte olan Harappa medeniyetini, İndus ve Ganj vadilerini işgal ettikleri sırada yok eden (bir zamanlar Aryanlar olarak adlandırılan) Hint-Avrupalı göçmenlerin ilahilerini ve kutsal şiirlerini içeriyordu. Bu göçmenler yaklaşık beş yüzyıl önce Karadeniz ile Hazar Denizi arasında yer alan ata topraklarını bırakıp İran üzerinden Hindistan alt kıtasına geldiler. Arkeolojik kalıntılar göçebelerin Mahenjo-daro'yu istila ettiklerini , yangınlar çıkardıklarını, oranın sakinlerini kestiklerini ve katlettikleri yerde bıraktıklarını gösterir. Harappa medeniyeti muhtemelen yükselen deniz seviyesinin nehirleri taşırması ve sellere neden olması nedeniyle büyük ölçüde zayıflamıştı . Soluk tenli sığır çobanları yanlarında bir pantheon tanrı getirdiler: Gürbüz savaş tanrısı İndra , güneş ve ateş tanrısı Agni, dini ayinlerde kullanılan halüsinojenik içecekle ilişkili Ay tanrısı Soma . Rig Veda MÖ 300 yıllarında yazılana kadar sözlü gelenekle aktarıldı. Kitap ve diğer Vedalar ya da kutsal yazılar Vedik döneme adını verir.
Anaksimandros belki de böylesi eski düşünce yapıların- dan bu özgürleşme hareketindeki bir adımdır. Bizi daha ne- relere taşıyacağını bilmediğimiz bir adım. Hakikî keşif, yağ- mur suyunun nereden geldiği değildir: Yanılabileceğimizin ve daha doğrusu çok sık yanıldığımızın keşfidir. Dünya, onu dönüştürmek üzere oluşturduğumuz naif
Sayfa 200Kitabı okudu
İskender Hindistan'dan döndüğünde, büyük bir iktidar boşluğu oluşmuştu. Bu boşluğu, Antik Hint Maurya İmparatorluğu'nun ilk imparatoru Çandragupta doldurdu. Çandragupta, Kuzey Hindistan'ın tartışmasız hakimi haline geldi ve Antik Hint tarihinde ilk defa bölge siyasi bir birlik içine girdi. Çeşitli kaynaklara göre, yaklaşık 25 yıllık bir iktidardan sonra Çandragupta Maurya, münzevi bir hayat sürmeye başladı ve kendisini açlığa mahkum ederek intihar etti. Oğlu Bindusara, imparatorluğun sınırlarını genişletti. Fakat Bindusara'nın, yayılma uğruna düşmanlarıyla acımasız savaşlar yapan oğlu Ashoka, MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkışından itibaren çok sayıda destekçi kazanmış bir yaşam biçimi olan Budizm'e geçerek Hindistan'da büyük ün sahibi oldu. Büyük bir savaşın ardından sarsılan Ashoka, her türlü şiddetten vazgeçerek, kendi krallığına ve dış ülkelere Budizm'i ve barışı tavsiye etmeye başladı. MÖ 232 yılındaki ölümü sonrasındaki 50 yıl süresince, son Mauryan hükümdarı da öldürülüp Hindistan tekrar bölünene kadar, ailesi gücü elinde tutmayı başardı. Periyodik olarak istila edilen Kuzey Hindistan, ancak MS 4. yüzyıldaki Gupta İmparatorluğu döneminde refaha erdi ve istikrarlı hale geldi.
Tarih(çilik) ve Öykü(cülük): Nerede Nasıl Ayrılıyorlar?
İggers’ın (1997), üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan tarihyazımı kitabı, öykü-tarih ve kurgu-gerçeklik ilişkileri üstüne tartışmak için, kaydadeğer başlangıç noktaları sunuyor. Bu bölümde, İggers’ın görüşlerini anarak, fakat ona tümüyle bağlı kalmadan, sözkonusu ilişkileri ele alıyoruz. İggers’ın görüşlerine geçmeden, Avrupa dillerinde
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.