Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anılarımın neredeyse izinin bile kalmadığı bir şehirde kendimi tam bir yabancı gibi hissediyordum.
Sayfa 311Kitabı okudu
"...her insanın, keyifsizliğini dünyaya açıkça belli etmek için antipatik görünmeyi tercih ettiği nevrasteni dönemleri vardı."
Sayfa 296 - Can Çağdaş & 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Kız Kulesi
Mehmet Bayhan'a Karanlıktan korkan çocukların müzik kutusudur Kız Kulesi kapağı açıldığında dansa başlayan balerinin hınzır martıların şakalarıyla ıslanır elbisesi
"Kibirli ve ezoterik belagatleriyle kendi tilmiz grupları içinde yalıtık ve kültürel hayatları bu evrimin sonucunda daha da banalleşen halk yığınlarından giderek uzaklaşan, önce Michael Foucault ve Roland Barthes gibi yapısalcılar, sonra da Gilles Deleuze ve Jacques Derrida gibi yapısökümcüler."
Sayfa 103 - Can Çağdaş & 4. Baskı & III. Swiming LondonKitabı okudu
60'ların ikinci yarısında Londra, Avrupa'dan çıkıp bütün dünyaya yayılan modaların şehri olma özelliğini Paris'in elinden aldı. Gençlerin çekim merkezi olarak kitapların ve fikirlerin yerini, özellikle Beatles'ten ama aynı zamanda Cliff Richard, Shadows, Mick Jagger'lı Rolling Stones ve diğer İngiliz grup ve şarkıcılardan, hippilerden ve flower children ( Çiçek çocuklar ) psikedelik devriminden sonra müzik aldı.
Sayfa 101 - Can Çağdaş & 4. Baskı & III. Swiming London'da at portresi ressamıKitabı okudu
Kitabın Tek Cümleden Neden Nobel Aldığı Belli
Onların arasında tanıdığım en ilginç kişilik, Fransa'ya teosofik bir tarikat tarafından parapsikoloji ve teosofi dersleri alması için gönderilen ama kafasındaki ruhlar Paül'ün konuşma sanatı tarafından boşaltılıp devrim dünyasına kazandırılan dostum spiritüalist Alfonso oldu.
Sayfa 32 - Can Çağdaş & 4. Baskı & II. GerillaKitabı okudu
Reklam
Bazen kız arkadaşların tek amacının birbirlerine boş ümitler vermek olduğunu düşünüyorum. – Jane Slawn
Sayfa 94
Güney Amerika Edebiyatı
Sadakat aslen ağızdan çıkanlarla değil duygularla ölçülür.
Sayfa 383Kitabı okudu
400 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tam da film olacak bir hikaye.. Gençlik yıllarından başlayıp, yaşlılığa kadar uzanan platonik, saplantılı bir aşkın hikayesi. “Otuz küsür yıllık bir saçmalığa aşk hikayesi denebilir miydi, Ricardito?” roman baş karakterimizin kendine soruyor. Otuz küsür yıl boyunca da aşkının peşinden gidiyor. Tam şimdi derken, kadın ortadan kaybolup başka ülkelerde farklı kimliklere bürünüp, başka yaşamlara karışıyor. Uslu çocuk Ricardito’nun zaafı, takıntısı, aşkı, Hınzır Kız’ın ele avuca sığmayan ruhu, hep daha fazlasına yönelik isteği, korkuları, ortadan kaybolmaları varken bu birleşme ve ayrılmalar sürekli tekrarlanıyor. Bir ümit peşinde yıllar, hayat geçiyor. Kitabı oldukça kısa bir sürede okudum zira akıp gidiyor. Ama toksik bir ilişkinin ağırlığını da üzerinize bırakıveriyor. Llyosa, ön planda görünen hikayenin arkasına 20.yy’ın ikinci yarısının toplumsal şekillenmesini başarılı bir şekilde yerleştirmiş. Peru, Paris, Londra, Tokyo, Madrid’in anlatıldığı kısımları severek okuduğumu söylemeliyim. Ayrıca bu kitap için yapılan kitap kapağı bu olmamalıydı diyorum. Llyosa’nın çok daha iyi kitaplarının olduğunu biliyorum ve gözümü Teke Şenliği’ne dikiyorum.
Hınzır Kız
Hınzır KızMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 2019141 okunma
Otuz küsür yıllık bu saçmalığa aşk hikayesi denebilir miydi, Ricardito?
Sayfa 367Kitabı okudu
Reklam
Doğrusu Paris dünyanın en güzel şehriydi.
Sayfa 171Kitabı okudu
Gitmeni istiyorum. Bir daha hayatıma girmemek üzere hemen şimdi ve sonsuza dek.
413 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.