Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Irak ve Lübnan Şiileri Hakkında !
Irak ve Lübnan Şiileri normalde "Arap karakteri baskın" bir kimliğe sahipken, yüzlerini Tahran'a döndüler. (Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, daha geçen hafta "Bugün bizim Hüseyinimiz, liderimiz, önderimiz, Ayetullah Ali Hamaney'dir" diyordu. Irak'ta "Arap Şiiliği'nin temsilcisi, İran politikalarının da muhalifi" olarak görülen Mukteda Sadr, Aşure törenlerinde, Hamaney'in dizinin dibinde oturuyordu).
Sayfa 11 - KETEBE - AsyaKitabı okuyor
Lübnan'ın başkenti Beyrut'un merkezinde bulunan Şühedâ ve Riyad Sulh meydanları, 8 Aralık 2006 Cuma günü, sıra dışı bir namaza sahne oldu. Her iki meydanı da tika basa dolduran on binlerce insan, ülkenin tanınmış Sünnî âlim ve davetçilerinden Dr. Fethî Yeken'in ardında saf tuttu. Bu manzarayı "sıra dışı" kılan şey, ilk saflardan itibaren çok sayıda Şiî din adamının da namaza iştirakiydi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın bir gün önce verdiği direktifle gerçekleşen bu katılım, Lübnanlıların "Sünnisiyle-Şiîsiyle tek yürek" olduğunu dünyaya duyurmaya matuftu. Nitekim Dr. Fethî Yeken de hutbede aynı noktaya vurgu yaparak, "ABD'nin ve Batı'nın komplolarının Lübnan'da tutmayacağını" belirtti.
Reklam
İran, "Lübnan Humeynisi" lâkaplı Muhammed Huseyn Fadlallah, Subhî et-Tufeylî, Hasan Nasrallah, İbrahim el-Emîn, Abbas Musevî, Naîm Kasım, Züheyr Kenc(Genç), Muhammed Yezbek ve Rağıb Harb eliyle "Hizbullah" adında yeni bir hareket tesis etmeye çalıştı.
NURETTİN ŞÎRÎN “Şirin'in düşüncesinin ana merkezini Kudüs davası oluşturmaktadır. Ona göre "Kudüs davası" tüm İslam ümmeti için mihver ve evrensel bir davadır. Filistin davasının büyük şehidi Ahmed Yasin'in yolunu takip ettiğini ifade etmekte, anti-siyonist, anti-İsrailci söylemleri dikkat çekmekte, söylemlerinde sıklıkla Humeyni, İzzettin el-Kassam, Abbas Musavî, Haşan Nasrallah, Ahmed Yasin, Necmettin Erbakan gibi isimlere atıflar yapmakta, Hizbullah, İslami Cihad, Hamas gibi örgütlerden referanslar göstermektedir"
Sayfa 261
Hizbullah ve Nasrallah
Hizbullah ve Nasrallah bir vefa borcu olarak on binlerce militanıyla sonsuza dek Esad ve Suriye’nin yanında olacaktır. Tersini düşünenler ne Nasrallah’ı ne de Hizbullah’ın o inançlı militanlarını tanıyorlar demektir.
Sayfa 245 - 10. Baskı Nisan 2016Kitabı okudu
Emel Hareketi Şehid Muğniye'yi tatmin etmiyordu; zira bu hareketi daha çok Lübnan'ın iç ihtiyaçları ortaya çıkarmıştı. Hacı Rıdvan'ın (İmad Muğniye) temel amacı ise İsrail ile mücadele etmekti, iç savaşlarda yer almak değil. Muğniye burada Yasir Arafat ile sıkı fıkı oldu, Fetih'in üst düzey yetkililerinin korunması ile görevlendirildiği için Arafat'a en yakın olan halkaya dâhil olması tabii idi. Arafat ile aralarında sıkı dostluk Filistinli liderin ölümüne dek sürmüştür. Muğniye'nin Arafat'a bakışının biz İranlılardan farklı olduğu belki de ilk kez burada açıklanmıyor. Kendileri bizim görüşümüzü kabul etmiyor, yanlış değerlendirdiğimizi söylüyordu ve bunda da ısrarcı idi. Şehit Muğniye Arafat'a çok yakındı, ikili sürekli olarak bir araya gelir ve aralarında görüşürlerdi. Bu konu özellikle İkinci İntifada döneminde belirgindi ve bu yakın ilişkiden dolayı Hacı Rıdvan özerk yönetim birimlerine yardım da ediyordu. Oslo Anlaşması'ndan sonra Seyyid Hasan Nasrallah yaptığı bir konuşmada Arafat'ın hain olduğunu söylemiş, Arafat da Muğniye'ye gönderdiği mesajda "Başkalarının bana hain demesinden rahatsız olmuyorum, her kim olurlarsa olsunlar. Ama sizin (Hizbullah) bana bu lafı demeniz çok ağrıma gidiyor" diye şikâyetini bildirmişti.
Sayfa 77 - FetaKitabı okudu
Reklam
Hazreti Rukeyye'nin kabri ile Kefersuse bölgesi arasındaki mesafe fazla değildir. Bu gece Hacı Rıdvan'ın (İmad Muğniye) Filistinli komutanlarla önemli bir görüşmesi var. Komutanların çoğu kendilerine ev sahipliği yapan şahsiyetin İmad Muğniye olduğunu bilmiyorlar. Bu celse, İmad'ın 33 Gün Savaşı'nın ardından Filistinli ve Iraklı komutanlarla bir
Sayfa 17 - FetaKitabı okudu