Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Rastgele alıp okuduğum bir eser oldu.
Ho Şi Minh çinli bir şair. Bu eserinde Vietnam savaşı sırasında düştüğü hapishanedeki yazdığı şiirler yer alıyor. Bu satırlarda isyan, istek, hayali anlatan gibi nice sözler yer alıyor. En sevdiğim satırları buraya bırakıyorum....
Bütün yüzler onurlu görünür uykuda,
Uyanıkken iyi ve kötü yanlarını yansıtırlar.
İyi ve kötü doğuştan nitelikler değil insanda,
Dahası, eğitimle edinilirler, çoğunlukla.
Pişmanım Ama..
Çok genç yaşta, yanlışlıkla hamile kalarak anne oldu Morgan. Tüm hayallerini bir kutuya sığdırıp, rafa kaldırdı. Kendini kızı Clara'ya ve eşi Chris'e adadı.
Aslında herşey yolunda devam ediyordu hayatında. Senelerdir süren harika bir evliliği ve yetiştirmekten gurur duyduğu bir kızı vardı.
Ta ki bir kaza sonucu hayatı altüst olana kadar.
Kocası ve kız kardeşinin bir kaza sonucu hayatlarını kaybetmesinden sonra yavaş yavaş tüm sırlar ortaya çıkmaya başladı.
Sırlar ortaya döküldükce anne kızın arasına uçurumlar girmeye başladı.
Morgan bu durumu düzeltmeye çalışırken, Jonah ve Morgan'i öpüşürken gören kızı Clara daha fazla çıkmaza girdi. Çünkü Jonah onun müstakbel eniştesi yani ölen teyzesinin nişanlısıydi. Annesi bunu nasıl yapabilirdi? Üstelik babası ve teyzesi daha yeni ölmüşken..
Peki ya hiç bir şey göründüğü gibi değilse ve durumlar daha farklıysa?
Hoover tabiki yanıltmadı. Yine harika bir kurgu ile yüreğimi yaktı geçti. Anne kız arasındaki ilişkiyi, ihaneti ve hayal kırıklığıni yine çok güzel bir şekilde bize yansıttı. Hoover kitapları benim için hayatın daha doğrusu insanların acımasız yüzlerini görmek demek ve kitabin sonunda umudun kaybolmadigini gösteren bir hayat ile o kitaba veda etmek. Benim için Co-Ho kitapları tanımı bu ve her bir kitabı harika. Artık bu listeye Pişmanım Ama'da eklendi. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Su gibi bir kalem sizi bekliyor olacak çünkü..
Şiirleri genel olarak çektiği zorlukları ve inancını hiç yitirmemesini anlatıyor.Vietnam’a özel bir ilginiz merakınız yoksa alıp okumayın.İçlerinde çok beğendiğim şiir sayısı oldukça az.
lee ki ho bu romanında jinman ve şibong isimli karakterler üzerinden özür dilemenin felsefesini ele alıyor. uzun süre kaldıkları bir tesisten çıktıktan sonra başkaları yerine özür dileyerek para kazanmaya karar veriyorlar ve onlar özür dilerken okuru da bu konu üzerine düşünmeye itiyorlar.
ben bu kitabı tek kelime ile anlatacak olsam "vurucu" kelimesini kullanırdım sanırım. tüylerimizi diken diken edecek olayları sade ve duru cümlelerle o kadar sakince anlatmış ki lee ki ho, hayran kalmamak elde değil. farklı ve özgün üslubunu çok sevdim. tesirinden uzun süre kurtulamayacağım gibi gözüyor.
son olarak, othello kitap çok iyi bir iş çıkarmış; çevirisiyle, kapak tasarımıyla, editörlüğüyle, baskısıyla...
264 syf.
5/10 puan verdi
Yazarın diğer kitaplarını okumadan bu kitabı okumuş olmak, yazar hakkında önyargı oluşturdu. Diğer kitaplarını okuyacağımı sanmıyorum. Sürekli kendini tekrar ediyor, kendini övüyor, önceki kitaplarından, filmden bahsediyor. Kitap bana yayınevi yazara 'hadi bir kitap daha yaz' demiş de o yüzden yazılmış, diğer kitaplarının özeti gibi geldi. Diğer kitaplarını okumadan bunu söylüyorum, çünkü sürekli "zero limit kitabımda da anlattığım gibi" ifadesini kullanıyor.
Kitabın içinde güzel kısımlar da var tabiki ama onlarda diğer kitaplardan alıntıymış o yüzden okunmasa da olurmuş diye düşündürdü.
Spoiler
Kitabın içinde defalarca önceden nasıl yoksul olduğundan, sır filminde başrol olduğundan, nasıl ünlü bir yıldızın imzası bulunan arabayı aldığından bahsediyor. Bir de Dr. Hew Len'in ho'oponopono yöntemi varki, hiç anlatmamışçasına tekrar baştan anlatıyor. Bütün özelliğini yitirdi hikaye. Ayrıca en hoşlanmadığım kısmı da yüklü miktarda para yardımı yaptığını vurgulaması. Gerçi bir kısımda da ne kadar para harcarsam o kadar param olur diyor, biraz da bunu vurgulamak gerektiğinden bahsettiği için belki de doğru olan yazarın yaptığıdır.
Prozac ne satmış be arkadaş..
Kitabı saptıracaklarını tahmin ederek sonuna yazdıkları ilginç kitaba aşı karşıtı diyeceklerini tahmin etmiş.Modern tıp karşıtı diyeceklerini tahmin etmiş..
Doktor olacaksan zengin kızı alacaksın..
Bu iş para için yapılmaz diyen hocayı okuyunca aklıma hastane bahçelerinde park etmiş 300 400 binlik jipler geldi...
Nerde bu zengin kızlar hojam.. Bir amalgam dolgu 1000 lira olmuş...
O ho oo Soner Yalçın da çöyle etmiş böyle etmiş ,tüm ilaçlara düşman olmuş,tıbbı yıkmış, zaten daha evvel de yediğimiz etten, tavuğa her şeye turp sıkmıştı falan filan...
Hikayeleri bir yana bırakalım...
Soner Yalçın büyük bir rant mekanizmasını karşısına almış Don Kişot ...
Kapitalizmin hayatımıza nasıl tecavüz ettiğini bulduklarıyla anlatmaya çalışıyor..
Kısırlaşıp çocuk sahibi olamayacak fakir kalabalıklar, asgari ücretle 10 bin liralık kanser ilacını alamayıp evinizin döşeğinde ölürken, yada hastanede yer yok corona olmuşun evine git 14 gün karantina da kal denilirse size alın bir Soner Yalçın kitabı " Kara Kutu" yok parasetamol , yok eritrombotis fetalis e takılmadan okuyun...
Sonra da "aman oğlum iyi çalış da üniversite sınavlarında yüksek puan al doktor ol" demeye devam edin... Hipokratın yeminini de pazardaki meyve sebze satıcısına bırakın...
"Abi hipokrat şahidim olsun , kimyasal gübre ve hormon yok bu fasülyelerde " geal vatandaş geal...
Bu kadar kalın bir kitabı okuduktan sonra hiç bir uzmanlığım olmayan tıp dünyasına da bakıp şu klasik slogandan öteye gidemedim.. "Capitalism kills , kill capitalism..."
Bu kadar yani...
