İnsanları Allah ile aldatmak kandırmak..
'Hizmet' adını verdikleri örgütü kutsal bir yapılanma, yurtlarda kalan çocukları da pırıl pırıl talebeler olarak anlatırlardı: "Verdiğiniz himmet ve burslar gelecekte ülkeyi yönetecek Hocaefendi'nin değerli öğrencilerine gidecek. O sebeple cimri davranmayın. Verdiğiniz himmetin yüzde 30'u Allah'a gidecek kalanı ile de Altın Nesiller yetiştirilecek! Bağış yapmayanları Allah şefkat tokadı ile cezalandırır..
Diğer taraftan, bir dergahın bozulmasında en önemli saik olarak "Parayı görme min sebebini de yaşadığım bir gerçeklik olarak, yine Hocaefendi üzerinden şöyle anlatmak isterim: Rahmetli Mehmed Zahid Hocaefendi'ye bir gün birisi bir miktar para getirdi. Sene 1972 olabilir. İmam Hatip'te öğretmendim o zaman. Bayağı da çok bir para, böyle lastikle veya iplikle bağlanmış. "Efendim, ben her zaman gelemiyorum. Kardeşlerimizden ihtiyacı olanlar oluyor" dedi. Cebinden desteyi çıkardı, rahmetli Hocaefendi de ince bir halı vardı, onun ucunu şöyle eliyle kaldırdı "Şuraya koyun bakalım" dedi, eline almadı, halının altına koydurdu o parayı. Ben orada kenarda oturuyorum, geleni gideni, elini öpeni, nasi- hatini vesaireyi izliyorum. Bir, bir buçuk saat geçti kanaatimce, başka biri geldi, yanında da biri var. Elini öptü, önüne oturdu, diz çöktü. Öbürü de yanına oturdu. Birisi, kendisinin evinin yandığını, hiçbir eşyasının, giyecek elbisesinin bile kalmadığını, çoluk çocuğunun da zor durumda olduğunu anlattı. Yanındaki de ona şahitlik yaptı, "Evet efendim, işte böyle bir durumu arz edelim, diye geldik" dedi. Onları dinledi, biraz oturdu, zannediyorum böyle murakabe etti, "Oturun bakalım" dedi, kenara çekildiler, oturdular. Hocaefendi bir iki kişiyle daha görüştükten sonra, o halının ucunu tekrar tuttu, o zata dedi ki "Şurada bir miktar para var, bunu alın bakalım. Bununla başlayın, inşallah Allah Kerim, devamı da nasip olur, evinizi yaparsınız." Ben bu manzarayı görmüş biriyim. Böylece bir dergâhta paraya karşı nasıl muamele edileceğini müşahede etmiş oldum.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
·
67 günde okudu
Merhûm Mahmut Esad Coşan Hocaefendi'nin Dilimiz ve Kültürümüz adlı eseri; Türkçenin doğru ve etkili kullanımı, verimli çalışmanın esasları, zaman yönetimi, çalışmanın altın kuralları, dinleme adabı, not tutma taktikleri, dikkati yoğunlaştırma ve bir yazının karakteristik özellikleri konularında pratik bilgiler veren rehber bir kitaptır. Öğrenme sürecinde dikkat edilmesi gereken temel ilkelere dikkat çekilerek, okura hayatta başarılı olmanın yolları gösterilir. Kendini geliştirmek, etkili yazmak, güzel konuşmak, velhasıl öğrenmeyi öğrenmek isteğinde olan kimseler için tavsiye olunur.
Dilimiz ve Kültürümüz
Dilimiz ve KültürümüzMahmud Es'ad Coşan · Server Yayınları · 201742 okunma
Kalp kıran kaba sözler, ancak gâfil ve hantal kalplerden çıkar. Bu sebeple bir insan hem dindar hem kaba, geçimsiz ve nezâketsiz olamaz. Zira İslâm'ın özü, îtikadda tevhîd, amelde ise edeptir. Osman Nuri Topbaş Hocaefendi
🌙 Dört(4) Büyük Fıkıh Üstadı. Rabbim Hocalarımıza Hayırlı Uzun Ömürler İkram Eylesin. 1-) Mehmet Savaş Hocaefendi 2-) Halil Günenç Hocaefendi 3-) Hüsameddin Vanlıoğlu Hocaefendi 4-) Fatih Kalender Hocaefendi 🌙
"Tasavvufî terbiyenin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir. İncitmemek, bir noktada insanın elindedir. Lâkin incinmemek zordur. Zira kalpte irâde yoktur. Dolayısıyla mâruz kalınan haksızlıklara karşı kalpten gelen şikâyeti susturabilmek, ancak yüksek ruhların kârıdır." Osman Nuri Topbaş Hocaefendi
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.